Memelerin büyüklüğü konusunda ölçü: Avuçlarına sığmıyorsa büyüktür

Yaratılışta  “bir ince yaşama uygunluk çizgisi” var gibi. Biz de zaten öyle yapıyoruz, ağzımıza sığmayan kaşık var mı? Kadın memesinin büyüklüğü konusunda pek bir karışık durum var. Normali kendi doğal hali neyse o da “arzuya göre kadın memesi planları” işi bozuyor.

Bu bir organ ya, şu kadar olsun bu kadar olsun dersen şekliyle oynaman gerek de yani istediğin ölçüyü yakalasan bile kimin umurunda, biz hemen anlıyoruz “Bunu elle yapmışlar” diyoruz. Yani şekil verme memede belli oluyor.

Ha “Olsun, benim için böyle iyi diyorsan senin bileceğin şey. Meme estetik bir güzelliktir ama vücudun estetiğine uyması gerekmez. Memeyi büyütmekten ziyade büyümesini önlemek önemli olabilir ama her durumda müdahale doğallığını kaybetmesine neden olacak. Şekli hoşumuza gitmese bile cinsellik açısından doğallığın verdiği tahrik edicilik önemli.

Dudaklarımızla yemek yiyoruz. Öpüşme de yemek yeme kadar önemli. Meme için de aynı şey geçerli. Emzirme organı olarak düşündüğünüz zaman mutlaka önemli ama meme cazibesini kaybeder. Memelerin ne kadar büyüklükte olması gerektiği konusunda bir netlik yok. Kimi büyük sever, kimi küçük sever. Kadının yapısına göre kimine iri memeler kimine de küçük memeler yakışır. Hani yine de bir ölçü lazımsa ideal büyüklük avucuna sığıyorsa normal.

Bir de “Taş gibi” falan takıntıları var… Et bu ya, nasıl taş gibi olacak! Hastalık, yaşlılık gibi nedenlerle doğal olarak sarkmış, pörsümüş, gereğinden fazla büyük, şekli bozuk memeler biraz da sağlıksız yaşamın ürünüdür. Kendine bakan kadınlarda pek olmaz. “Memelerim büyük” olsun, sana belki öylesi yakışıyor. Standart bir meme yok, meme kadınına göre. Ya da küçük olabilir, olsun; belki öyle daha güzeldir. Ah bu kadınlar!