Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '17

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Memeleriniz muhteşem

Memeleriniz muhteşem
 

“Çocuğunuzun gelecekteki yaşam kalitesi mi daha önemli, yoksa sizin bikinin içine sığdırmayı düşündüğünüz göğüsleriniz mi?”

Bebeği erken sütten kesmek,

ham meyveyi dalından koparmak gibidir.

Olgunlaşmadan,

Rengini,

tadını

henüz bulamadan…

Meme, doğanın büyük mucizesi.

Anne sütünün bebeği hayatta tutmaya yeterli olması bir yana onun ileriki yaşamının kalitesini de belirliyor. Fakat meme sadece bir bardak sütten ibaret değil.

Meme, onun dünyayla arasındaki kordon bağı. Huzurlu uykuya geçtiği, acısını unuttuğu, sevildiğini hissettiği, kendini güvende duyduğu korunaklı limanı.

En az iki yaşına kadar her istediğinde, her ihtiyaç duyduğunda ulaşabilmeli, en yakınında hissedebilmeli. Bebeğin şımarmasının neresi kötü. Her canı istediğinde memeye sarılmasının ne gibi bir sakıncası olabilir ki? Eski kafa terbiye yöntemleriyle düşünüp, onu en temel haklarından mahrum bırakmak acımasızca değil mi? En sevdiğiniz tadı birisi sizin elinizden zorla alsa ne hissedersiniz? Mesela, Kolayı saklasa sizden veya sigara içirtmese, masada duran kremalı pastayı yemenizi engellese... (üstelik bunu sizin iyiliğiniz için yaptığını söylese).

Karşısında, yanı başında olduğu halde, ona dokunacak kadar yakınında durduğu halde, memeyi ondan esirgerseniz, ağlamasına neden şaşırıyorsunuz ki?

Kendi rahatınızı düşünüp, üşenip onu sütten kesmek de neyin nesi… Çocuğunuzun gelecekteki yaşam kalitesi mi daha önemli, yoksa sizin bikinin içine sığdırmayı düşündüğünüz göğüsleriniz mi? Onun aldığı gramlar mı, sizin verdiğiniz kilolarınız mı daha yaşamsal?

“Yemek yemiyormuşmuş, memeyi oyuncak yapmışmış…”  Bunu düzeltmenin başka yolları varken neden memeden kesmeyi düşünesiniz? Sevdiği tadı keşfetmek, yeni tatlar denemek, bunlar bebek büyütmenin genel kurallarıdır. Uykusuz geceler, yorgunluklar, elbette bebekle birlikte hayatımıza giren zorluklardır. Anne olmak diye onurlu bir kavram var. Zor olanı özveri ile hayata geçirmek, bebeği için rahatından vazgeçmek, güçlüklere katlanmak…  (Unutmayın ileride bunun ekmeğini çok yiyeceksiniz…)

Her memeli canlının annesine verdiği zorluktur bu. Memeli canlılar doğumdan sonra bir süre memeyle besler yavrusunu. Süre her canlı için değişiktir. Yaşama tek başına uyum göstermek belirleyici faktördür. İnsan doğumdan sonra yaşama en geç adapte olan canlıdır neredeyse. Bebek kafatasının anne leğen kemiğinden geçemeyecek kadar büyük olmasından dolayı (Dört ayaktan İki ayak üstüne geçişin ve beynimizin büyümesinin azizliklerinden olsa gerek),  normalden daha erken doğmak zorunda kalıyoruz. Bu yüzden insan yavrusu dişlerin tamamlanmasına kadar geçen sürede anne sütüne muhtaçtır. Bu da yaklaşık iki yaşına tekabül ediyor. 24 aya kadar tamamlanan bu dişlere süt dişi denmesinin sebebi budur.

Bazıları onlarca memeyi aynı anda vermeye mecburdur yavrularına. Siz bir anne köpeğin meme için ağlayan yavrusuna meme vermeyip, başka şeylerle oyalamaya çalıştığını görseniz acımaz mısınız yavruya?

Bebeği erken sütten kesmek, ham meyveyi dalından koparmak gibidir. Olgunlaşmadan, rengini tadını henüz bulamadan.

Can suyu veriyorsunuz bebeğinize, başka hiçbir besinde bulunmayan vitaminleri ideal oranda barındırıyor sütünüz. Hiçbir ilacın iyi edemediği hastalıkları daha oluşmadan iyileştiriyor. Ruh sağlığı inanamayacağınız ölçüde olumlu gelişiyor memede. Farkında değilsiniz belki ama siz de ruhen ve bedenen daha sağlıklı oluyorsunuz emzirirken.

Bütün vitaminleri bir kaba koysanız, karıştırıp çocuğunuza verseniz, nafile;  bir damla anne sütü etmezler. Ruşeymli buğday unları, pahalı markalı mamalar, değişik tariflerde kekler, köy yumurtaları, köy sütleri, organik ıvır zıvırlar boşuna. Anne sütü doğanın mucizesidir. Ve yerini hiçbir şeyle dolduramazsınız. Ek olarak ne verirseniz verin ama memenin yerine geçirmeyi düşünmeyin.

Bebeğinizle bir savaşa girmeyin. O isteyecek ve siz vermeyecekseniz bu adil bir savaş değil. Sizin telef edip lavaboya akıttığınız süt, onun en çok sevdiği tat, esirgeyip çektiğiniz meme onun hayatta en fazla arzuladığı haz. Vermezseniz bir şey kazanmıyorsunuz. Ama bebeğiniz çok şey kaybediyor.

Geceleri huzurla uykuya geçemiyor. Sevildiğini hissedemiyor. Güven kaybı yaşıyor. Huysuzlaşıyor, mutsuzlaşıyor. Siz de değer yitiriyorsunuz. Aranızdaki kordon kopuyor. Yakınlık kayboluyor. Sizi gördüğünde heyecanlanan canlı gidiyor artık. Siz artık onun için herhangi biri haline geliyorsunuz… Kokunuzu kaybediyor. Sadece görsel temas kalıyor aranızda. Babaanne veya anneanne gibi, bakıcı kadın gibi birisi haline dönüşüyorsunuz.

Siz canmemelisiniz. Memenizi bebeğinizin ağzından çekmemelisiniz. Siz sevgimemelisiniz, bebeğinizi bu anlamsız savaşta yenmemelisiniz. Siz huzurmemelisiniz, ona uykusuz geceler vermemelisiniz. Göğsünüzde bir madalya gibi taşıdığınız memeleriniz, bebeğinizin sağlığı ve mutluluğu için oradalar. Ondan sütünüzü esirgememelisiniz…

Alizarin’den sevgilerle…

 
Toplam blog
: 105
: 7006
Kayıt tarihi
: 27.04.07
 
 

Ereğli - Konya Gazi Lisesi (yatılı) - İstanbul Üniversitesi İşletme (İng) Fakültesi - Ressam ve A..