Memeliler doğurur

İnekler, filler, fareler hatta yunuslar ve yarasalar bebeklerini hep aynı yoldan doğururlar:
Rahimden dünyaya açılan tek doğal kapı olan vajinal yoldan!

İnsanoğlunun bu canlılarla ortak olan özelliği üreme şekli olduğuna ve insan da diğer memeliler gibi bir doğum kanalına sahip olduğuna göre, 'sezeryan' mı? o nereden çıktı? Kadınlar bu ameliyatı normal yoldan doğurmanın alternatifi gibi algılamaya ne zaman başladı? diye sorular geliyor insanın aklına...

Aslında ilk sezeryanın, binlerce yıl önce, bir Roma imparatorunun oğlunu doğurtmak için yapıldığı bilinir. Annesi ölmek üzere olan bu bebek yaşamını sezeryana borçludur. İlk zamanlar annelerin ölüm oranı %100 iken geçen binlerce yıl içinde cerrahideki gelişmeler, asepsi-antisepsi ve antibiyotiklerin bulunuşuyla, peynir ekmek gibi yapılan bir girişim haline gelmiş ve görece konforlu (?) bir doğum tekniği gibi algılanmaya başlanmıştır.

Zaten düşündüren de, sezeryanın tıbbi gereklilik olmaksızın sosyal kaygılarla yaşamımıza fazlaca girmiş olmasıdır.

Oysa, normal doğum, işin özü olduğundan, avantajları sezeryana göre sayılamayacak kadar çoktur:

Anne, doğumdan çok kısa bir süre sonra neredeyse eskisi kadar sağlıklı olur. Bebeğini hemen emzirebilir. Karın duvarında olmaması gereken bir kesi ve sonraki doğumlarını da sezeryanla yapma zorunluluğu yoktur. Ameliyat sonrası görülen, kesiyeri problemleri, gaz gayta çıkarma güçlüğü gibi sorunların hiçbiri yaşanmaz.

Bebek sezeryandakinin aksine dar bir doğum kanalından geçtiği için, doğum öncesi akciğerlerini dolduran sıvının basınçla boşalması sorunsuz gerçekleşir. Aldığı ilk soluk olabilen en derin soluk olur. Akciğer sıvısı doğal seyrinde yerini havaya bırakmıştır. Tıpçası, 'ıslak akciğer' tablosu neredeyse hiç görülmez.

Vücut içindeki tüm dengeler doğanın gereği yerine getirildiği için hızlıca toparlanır. Anne de bebek de doğumun travmasından daha hızlı ve doğal yollardan kurtulur.

Kaldı ki, normal yoldan doğurmak, annelerimizin anlattığı, ya da filmlerde gördüğümüz gibi, dehşet verici bir eylem değildir artık. Doğum sırasında omurilik boşluğundan yapılan ağrı kontrolü sayesinde anneler ağrısız ve sağlıklı doğumlar yapabilmekte, eyleme aktif katılarak mucizenin farkına daha iyi varabilmektedir. Geliştirilen başka yeni normal doğum teknikleri de eylemi dehşetten çok keyifli bir iş haline getirmiştir.

Peki sezeryan?... Rahmin karna bakan ön yüzünü yararak bebeği çıkarmayı amaçlayan bu ameliyat, insanlık tarihinin en önemli cerrahi keşiflerinden biridir. Zorunlu durumlarda hem anneyi hem bebeği koruyan, çaresizliğin çaresi olan bir yöntemdir, ve B planı şeklinde durması hekime de anneye de vazgeçilmez bir güvendir.

Ancak işler yolundaysa, sırf 'korkulduğu' için veya estetik kaygılarla sezeryanla doğurmak, biraz ileri gidilirse, 'doğayı hiçe saymak' olarak bile değerlendirilebilir;

Çünkü bir bebek doğurmak en güzel mucizedir.

Doğanın memelilere armağan ettiği, işlevsel bir doğum kanalı zaten vardır.