Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '08

 
Kategori
Mizah
 

Memleket hikayeleri (benim bebek ve peltek kızlar)

Memleket hikayeleri (benim bebek ve peltek kızlar)
 

BENİM BEBEK

Çocuklar anne ve babalarının gözünde hiç büyümezler. Okula gitseler, askerden gelseler. Evlenip çoluk çocuğa karışsalar hatta torun sahibi olsalar bile hiç fark etmez. Yine de çocukturlar anne ve babalarının gözünde.

Bu olay Çorum-Kargı’da daha abartılı bir şekilde ortaya çıkar. Adam elli yaşına gelmesine, boyunca torunu olmasına rağmen, babası onun hakkında konuşurken “benim bebek” diye bahseder. Duyanlar da iki üç aylık bebeği var zanneder.

Anlatayım: Adamın birinin eşi ölür, arkasında bir öksüz bırakarak. Adam çocuklu dul bir kadınla evlenir. İki çocukları vardır artık. Aradan epey zaman geçer, bir çocukları daha olur. Üçüncü çocuk ailenin mutluluk kaynağıdır. Ona gösterilen aşırı büyük ilgi çocukları kıskandırır. İçten içe kinlenirler küçük kardeşlerine.

Bir gün adam bahçede çalışmakta, kadın ev işleri ile uğraşmakta, çocuklar da bahçenin bir köşesinde oynamaktadırlar. Bir ara kadın çocukları merak eder ve pencereden bahçeye bakar. Birde ne görsün! İki büyük çocuk küçük kardeşlerini dövmüyorlar mı? Bahçede çalışmakta olan eşine bağırır.

- Yetiş bey !... Senin bebekle benim bebek bir olmuş bizim bebeği dövüyorlar…

PELTEK KIZLAR…

Memlekette üçüz kız varmış. Çok güzellermiş. Her biri ayrı ayrı güzelliğe sahipmiş. Ama bu üç güzel kız peltek konuşurlarmış. Evlenme yaşlarını neredeyse geçmişler. Kimse bu kızları peltek diye istemeye gelmiyormuş.

Uzunca bir zaman sonra kızları. Uzak bir memleketin birinden. Üç tane erkek kardeşe istemeye gelmişler. Anneleri kızları uyarmış. Bakın kızım, dananın kuyruğu kopuncaya kadar. Yani evlendiğiniz gecenin sabahına kadar. Ağzınızdan bir çift söz çıkmasın. Hiç konuşmayın demiş. Ondan sonrasını bana bırakın demiş.

Akşam sözler alınmış. Nişanlar takılmış. Üç kıza ve onları istemeye gelen üç erkeğe, ertesi gün düğün yapılacak. Kızlar konuşmayacak. Düğünden sonra pelteklikleri ortaya çıkacak. Ama iş işten geçmiş olacak. Kızların annesinin dediği gibi dananın kuyruğu kopmuş olacak.

Sonra, Çaylar içilmiş. Tabi yüzükler takılmış. Düğün yarın yapılacak. Erkekler müsaade istemiş. Tam o sırada evden erkekler kalkıp gidecekken. Evin ortasından kocaman bir fare geçmiş.

1.Kız hemen atılmış. Dıtana bak dıtana demiş.(Sıçana bak sıçana)

2.Kız da (Gulluğuda godaman demiş.(Kuyruğu da kocaman)

3.Kız da (Gıd dide anam gonudman demedimi(Kız size anam konuşmayın demedimi demiş)..

Böylece, farenin yüzünden kızlar konuşuyor. Peltek oldukları ortaya çıkıyor. Erkekler kaçarak gidiyorlar. Kızlar başka bir baharı beklemek zorunda kalıyor. Ah ulan fare ah güzelim kızların kısmetini kapattın. Fareyi ne yapmak lazım. Demeye gerek yok iş işten geçmiş. Dananın kuyruğuda kopmamış yerinde kalmış…

A.Ümit Yıldız.

 
Toplam blog
: 67
: 4037
Kayıt tarihi
: 24.04.07
 
 

17 Şubat 1986'da: Soğuk karlı bir Şubat gecesi Koca Karı olan ebenin ellerine ''bilim otoritelerinc..