Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '08

 
Kategori
Tarih
 

Memleket hikayeleri (delikli dilekçe)

Memleket hikayeleri (delikli dilekçe)
 

Ahmet Hamdi Sözen İlçemizin ilk öğretmenlerindendir.48 yıl öğretmenlik yapmıştır. 1903–1980 yılları arasında yaşamıştır. Son dönemlerinde onu tanıyanlar, ağustos ayında bile elinde şemsiyesiyle, sırtında pardösüsüyle ve fötr şapkasıyla hatırlarlar. Yaşadığı ilginç olaylar arasında anlatılır. Tarih bundan sonra onun adını hep anacaktır. Mekânı cennet olsun. İşte yaşadığı ilginç olaylarda biri de Delikli dilekçedir.

Ahmet Hamdi Bey, Kars ta görev yapmaktadır. Biraz da müsrifliği nedeniyle epeyce borçlanmıştır. Tabiri caizse uçan kuşa borcu vardır. Maaşıyla da bu borcu ödemesi mümkün değildir.

Zamanın cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ’ye mektup yazmaya karar verir. Bu işle, Nasreddin hocanın göle maya çalması arasında bir fark yoktur, ama hocanın da başka çaresi kalmamıştır. Ankara’ya gelir, bir otele yerleşir. Cebin de kalan son kuruşla kâğıt, kalem alır.”Cumhurbaşkanlığı Yüksek Makamına”diyerek dilekçeyi yazmaya başlar. Durumunu en ince detayına kadar anlatır. Cumhuriyetin öğretmeninin mağduriyetinin giderilmesi diyerek dilekçeyi bağlar ve postaya verir. Adres olarak da kaldığı oteli gösterir.

Dilekçe cumhurbaşkanlığı makamına ulaşır. İsmet İNÖNÜ dilekçeyle bizzat ilgilenir. Konu ile ilgili olarak yaverini görevlendirir. Cumhurbaşkanın yaverini otele gelip hocayla bizzat ilgilenmesi, hocanın itibarını artırmıştır.Otel çalışanlarının hocaya bakışları bile değişmiştir.

Dilekçenin bir özelliği vardır: Başka dilekçelere benzemez. İmza atılan kısmında bir delik vardır. Bu nedenle dilekçenin adı "delikli dilekçe"ye çıkar. Delikli dilekçe öyle bir nam salmıştır ki, köşkte duymayan kalmamıştır. Delikli dilekçe aşağı, delikli dilekçe yukarı. Her işlem gördüğü yerde insanların merakını celp etmiştir. Cumhurbaşkanın dilekçeye bu kadar önem vermesine kimse anlam verememiştir.

Hocanın oteldeki tüm masrafları, cumhurbaşkanının yaverince karşılanır. Hatta birlikte Kars’a giderler ve hocanın tüm borçları bir bir ödenir. Cumhuriyetin öğretmenin onuru kurtulmuştur.

Her iş biter yaver, geri dönecektir. Merakla hocaya sorar:

-Hocam her şey iyi hoş da bu dilekçedeki deliğin sırrı nedir?

Hoca gülümseyerek cevap verir.

Dilekçeyi imzalarken dolam kalem mürekkep akıttı. Bende Mürekkep lekesini kaybetmek için akan yeri kestim. Çünkü cebimdeki son kuruşu dilekçenin kâğıdına vermiştim.

Akan zamanın içinde: Ahmet Hamdi hocam Rahmetli oldu. Onun bu hikâyesi Çorum ili Kargı kazasında dilden dile anlatıla anlatıla geldi. Onun “Delikli dilekçe’si”Şu an Cumhuriyet arşivlerinde muhafaza ediliyor. Yakın Tarihin tozlu sayfalarından bir hikâye, fısıldayan bir ses şimdi bu Milliyet blog da can buldu. Unutulan Edebiyata, Ölen tarihe, Gündelik yaşamda anlaşılamayan veya paylaşılamayan olay ve olgulara can veren. “Milliyet Blog” Sana teşekkür ediyorum... Saygılarımla… A.Ümit Yıldız…

 
Toplam blog
: 67
: 4037
Kayıt tarihi
: 24.04.07
 
 

17 Şubat 1986'da: Soğuk karlı bir Şubat gecesi Koca Karı olan ebenin ellerine ''bilim otoritelerinc..