Memlekete bakın… Öyle piyangonuzu alın.

Milli Piyango bileti alsak mı, almasak mı? Diye sorgu sual ederken. Millet bu yıl iyice ikilemde kaldı , çünkü bu konuda da dini otoriteler “fetva” vermeye başladılar… Bir kere bu fetva vermeler başladı mı; değişik yetkelerden değişik “fetva”lar işitmeye hazır olun. Herkes kendi inancına, mezhebine göre bir kararda durur. Siz istediğiniz kadar Diyanet İşleri şöyle buyurdu deyin. Çoğu aldırmaz.

Dini konularda olur olmaz kişilerden fetva gibi kararlar çıkmaya devam ediyor. Ve bir üstat  “Milli Piyango” konusunda diyor ki :

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu böyle dedi ve ekledi: "Parayı 50 kişi yatırıyor, bir kişi kazanıyorsa haramdır."(Takvim,29.12.12)

Hadi buyurun buradan yakın… Sanki , bir Piyango bileti almayı , şimdi kumar oynamayla karıştırıyoruz galiba.

Hele bu dünyevi işler hakkında, dini yetke sayılan kimselerce , fetva verilmesinin alemi, ne? Bazıları diyeceklerdir ki… Gayet normaldir. Çünkü bizim dinimiz hem semavi hem de dünyevi hususları kapsar . O bakımdan, dünyadaki davranışlarımıza da dini açıdan çeki düzen vermeliyiz. Öyle diyorlar.

Hristiyanlıkta yok böyle bir şey. Hristiyanlık insanların dünyadaki davranışlarına müdahale etmiyor. O sadece semavi bir din; öteki dünyayı hatırlatıyor. Ondan bahsediyor. Yok, dünyada şöyle yapın veya yapmayın, demiyor. Mesela, şarap içmeyin demiyor; onun için bu akşam bütün Hristiyanlar şarap (bazıları şampanya) içerler… Ondan sonra neler olur. Ertesi günkü gazetelerde görürüz!

Ama Müslümanlık öyle mi? Nerdeyse attığın her adımı, dini yetkelerin iznine ve sınırlarına tabi olarak atacaksın. Onun için çok dikkatli olman gerekir; yoksa öteki dünyada cayır cayır yanarsın.

Onun ötesinde, bizim çok bilmiş otoritelerimiz, bir de artık öteki dinlerin anlayışlarına ve dünya görüşlerine de karışmaya başladılar. Daha doğrusu beğenmemeye , biraz eleştirmeye… başladılar . Eee… olacak artık o kadar; diyeceksiniz. Nasıl olsa, bizimki en son din. Her şeyi bilen din.

Öteki yandan , Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar , “ Hristiyanlık artık din olmaktan çıkmıştır…” diyebiliyor. (Takvim,29.12.12) Ondan sonra Hristiyanlığa ilişkin kanılarını sayıp döküyor.  Bunlar ne kadar doğru. Hepimiz kendi çizgimiz içinde kalsak daha doğru olmaz mı?

Bu gün sen Hristiyanlığı eleştir; onun anhasını, minhasını çekiştir. Yarın bir gün onlar da senin dinin hakkında konuştukları zaman, kıyametleri kopar.  Bence, olmaması gerekir…

Gelelim , yine Milli Piyango meselesine… Hadi diyelim , işin günahını sevabını unuttunuz , bir bilet aldınız … İyi yaptınız.

Çünkü şimdi cebinizde  bir “UMUT”  var… Tam 45 milyon’luk bir umut… Ondan sonra , hayaller kurmak var… bana çıkarsa neler yaparım, neler… Sorarlar : “Ne yaparsın?” Cevap verirler:

“On tane apartman; iki tane en son model araba alırım…”  
“Daha , daha…?”
“Bir dünya seyahati?”
“Başka,,,?”
Ondan sonrası bağlar gazeli olduğu için , çoğu kez şaka yollu , “Ondan sonra da avratı değiştiririm…” cevabı gelir. Ha , ha, haaa…

Allah hayırlar versin. Bir biletten ne çıkar demeyin. Daha önümüzde beş-altı saat var.. Acele edin. Sizin de bir umudunuz olsun.

Gerçi şansınız çok az; pek fazla bir şey beklemeyin: bir istatistikçi açıklıyordu . bir kişinin Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazanma şansı, on milyonda birdir… Oysa bir uçak kazasında ölme şansı bir milyonda birdir… Düşünün … Ne kadar şanslıyız.

Yani, bir çuval pirinç içinden bir pirinç tanesi ..  gelip de  sizi bulacak demeyin. Valla bulacağı tutar.  Elbette birisini bulacak. Kimi?

Benim sözümü dinleyin bir tane bilet alın. Ama birden fazla bilet alırsanız da size babamın sözünü bir kez daha hatırlatırım:

“Bir kere şansını denemeyen eşek, bir kere deneyip de tekrar tekrar deneyen eşşekoğlu eşek,”derdi…Niye öyle derdi?

Kimisi bakıyorsun bir biletle yetinmiyor, 100 tane bilet alıyor… Ondan sonrası daha büyük hayal kırıklığı.

Almadıysanız; beni dinleyin; bir Milli Piyango gişesine gidin, bir bilet alın… Saat bire kadar 45 milyon kazanma şansınız var. Ondan sonra da artık Amorti’ye bakarsınız. O zamana kadar da şarabınız artık bitmiş olur. Hiçbir şey çıkmadıysa , gidin yatın. Nasılsa, belli ki, PTT’yi , yani  (Pijama, terlik ,televizyon)u uygulayan vatandaşlardan birisiniz…

Gerçi asıl programlar da 13.’den sonra başlar ya… Siz bilirsiniz..

Ben şimdiden size şans dileyeyim.. Hem Milli piyangonuzla, hem de 2013’deki şansınızla..
Yeni yılda yüzünüz gülsün; iyi arkadaşlarınız olsun; güzel kitaplar okuyun… Başka ne diyeyim bilmem ki.