Memleketim yanıyor...

Kazanlarda masumlar, altlarında ihmal odunları, etrafında aldatan ve aldatılanlar.

Doğu ve Güneydoğu yanıyor.

Diyarbakır-Sur

Şırnak- Cizre, Silopi, İdil, 

Mardin -Kızıltepe, Nusaybin ve daha nice yerler…

İnsanlar yanıyor, insanlar ölüyor, insanlar sakat kalıyor, insanlar kaçıyor…

Elbette bu hale gelmesinin bir değil, birçok nedeni var. Say say bitmez.

Bu nedenleri ortadan kaldıramayanlar sorumludurlar. Tarih bunu yazacak.

Ölen her askerden, her polisten, her masum vatandaştan, ölenlerin geride bıraktığı eşinin ve çocuklarının çalınan geleceğinden.

Okula gidemeyen çocukların eksiğinden,  görevini yapamadan Devlet tarafından geri çekilen öğretmenlerin olası bozuk psikolojilerinden.

Gidecek yeri olmadığı için mecburen evinde kalıp bu cehennemin kapılarının kapanacağı günü bekleyen masum insanların çektiği çilelerden.

Bu sıcak ortam nedeniyle can güvenliğini tehlikede görerek evini terk edip bilinmeyene yol alan masum insanların geleceğinden sorumludurlar.

Sahi, Suriye’den gelen göçmenler için hayli harcama yapmıştı Devlet. Bizim, göç etmek zorunda kalan vatandaşlarımız için nasıl bir hazırlığı var merak ediyorum. Yoksa onların da sınırlara dayanmasını ve sonrasında Avrupa’yla pazarlık konusu olmasını hiç mi hiç istemeyiz.

Madalyonun bir de diğer yüzü var. Doğuda ateş her yanı sarmışken, dikkat edilmezse batıyı da yakacaktır. Ayrışmanın en üst perdesine gelmişken insanlar, batıda bu insanlara karşı olumsuz davranışlarda bulunabileceklerin de çıkabileceği hesaba katılıyor mu?

Elbette Devlet meşru sınırlarını koruyacak. Bunda asla bir yanlışlık yok. Terörü yapan odaklara en ağır cevabı verecektir ama hata yapmadan…

Devlette hataların sonucu ağır olur ve bunun cezasını da genel olarak masum insanlar öder bugün olanlar gibi.

Çözüm süreci askıya alınmadan önce, PKK’nın yığınak yaptığının Devlet tarafından bilinmesine rağmen ses çıkartılmadığı basında yer almıştı ve en yetkili ağızlardan dile getirildiği belirtilmişti.

Devlet böyle bir bilgiye ulaşır ve sessiz kalır mı?

Sessiz kalırsa, işte bugün yaşanılan olaylara gebe kalır.

Şimdi doğum zamanı. Bebeği sarmaya mevcut bez yetecek mi?

En kötü zamanlarda “Aldatıldık” sözünün masumiyetine gizlenen Devlet Yetkilileri,  dikkat edin! Bu kadar çok aldatılan Devlet’in, yakında varlığı da tartışma konusu olacaktır… Ve tarih sizi affetmeyecek…21 Aralık 2015