Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '15

 
Kategori
Mizah
 

Memleketimden kuyruk muhabbetleri... :)

Memleketimden kuyruk muhabbetleri...   :)
 

Net'ten...


70'li yıllarda, yağ , benzin, sigara, tüp kuyrukları vardı...

Kıtlık dönemi gibiydi... Bir de elimizde 'Kıtlık Karnemiz'' olsaydı tamamdı...

O zamanlar, marketler, AVM'ler yoktu... Mahalle bakkalları gözdemizdi...

Bakkal amca ile arası iyi olanlar, tezgah altından '' sarı uçlu hakiki Samsun sigarasını''  almaya hak kazanırlardı. İspirto, gaz yağı, kömür kuyrukları hiç bitmezdi...

Mana Yağı dışında yemek yağı da yok gibiydi... Sarı Mita yağı yenecek gibi değildi...

Toplum, ilk defa kahvaltılık ucuz margarinle tanıştığından, o yağa karşı aşırı bir ilgi vardı... Fekat, heyhaaat!.. Ecevit iktidar olunca, Demirel'ci iş adamları malları piyasadan çekerler; vatandaş kuyruklarda inim inim inlerdi.

Ne zaman ki Demirel iktidar olur, mallar tezgah altından çıkıverirdi...

Eh bu kez benzin yokluğu başladığında da vatandaş sızlanırsa, yanıt hazırdı...

''Benzin vaaadı da ben mi içtim?.. ''      :))

.....


Bu kısa anımsamalardan sonra memleketimizdeki kuyruk manzaralarına gidelim...

Otuz yaşına geldim. (Geceleri saymazsanız) bu ülkede kuyruksuz bir kent görmedim...

Kuyruksuz bir Türkiye olmadı hiç...

Metrobüs kuyruğu... Metro kuyruğu, Ramazanda pide kuyruğu, Fatura ödeme kuyrukları, Belediye ekmeği kuyrukları, sabahın köründe devlet hastanesindeki poliklinik kuyrukları... Terminallerdeki Chek in kuyrukları vs...vs...

Ha bir de yağcıların özel kuyrukları var ki bunu herkes bilir... Saatlerce, biat ettiklerini beklerler...Yağ paçalarından akarak tabi...

.....

O muhteşem ve azap verici kuyruklara bir de 'Kaynak olanlar ' yok mu?.. dellendirirler adamı !..

 '' -Bi arkedeşe bakıp çıkcem abi!..' nümeroları...

'' -Aaa ben daha önce buradaydım; su tökmeye gitmiş idim '' ayakları...

'' Deyzeme yardıma geldim artistlikleri...''  vs...vs...

....

Eğitimsiz ve geri kalmış toplum insanlarında bu ucubelikler hiç bitmez...

....

Şimdi, gözel memleketimin gözel insanlarının girdikleri uzuun bir kuyruğa ışınlanalım...


SIRAYA GİRMEKLE İLGİLİ DEĞİŞİK YAKLAŞIMLARDAN BİR KONFETİ SUNALIM :

KLASİK TEPKİ: "Sıraya geç kardeşim"

NEOKLASİK TEPKİ: "Şeker kardeşim sıraya geçiver"

REALİST TEPKİ: "Sıra var"

SÜRREALİST TEPKİ: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da bak bir daha yapabiliyorlar mı?"

ROMANTİK TEPKİ: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz"

NATURALİST TEPKİ: “Sırana geç"

MODERN TEPKİ: "Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa’da..."

POST-MODERN: "Sırana geç lan ayı!"

UZLAŞIMCI: "Acelesi olmasa öne geçmezdi; üzmeyin garibi"

DEVRİMCİ: "Alt yapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek !"

KADERCİ: "iki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür."

FELSEFECİ: (septik-kuşkucu): "Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir."

KANT'ÇI: "Efendim algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa, adam yok olur."

KÖTÜMSER VAROLUŞÇU: "Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adam da ölecek."

İYİMSER VAROLUŞÇU: "Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor."

HÜMANİST: "İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluruz!”

:))

....

...

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..