Memnun değilim

Malumunuzdur, bizim İzmir'in süper ligde takımı olmadığı için bizde heyecen biraz geç başlıyor. Geçen hafta Bank Asya Birinci Lig'i başladı, bu hafta da 2. ve 3. ligler. Uzun lafın kısası " bizimkilerin ligleri " başladı. Altı yıldır iyice yerelleştik artık. Bizbize oynuyoruz, kavga ediyoruz, birbirimize kızıyoruz. Halimizden de memnunuz galiba ki, değiştirmek için de pek çaba sarf etmiyoruz. Çaba sarf edenler alınmasınlar, lafım onlara değil.

Geçen hafta başlayan Bank Asya 1. Ligine bu sezon üç takımla katılıyoruz. İzmirimizin geçen sezonki iki şampiyonundan biri olan Bucaspor, bu sene Bank Asya'da oynuyor. 2. Hafta itibariyle de zaten sadece Bucaspor oynuyor. Diğerleri bir şeyler yapıyor ama, ne yaptıklarını kendileri de bilmiyor. O yüzden Teknik Direktörleri de maç sonunda pek bir şey söyleyemiyor.

Diğerleri derken Altay ve Karşıyaka'yı kastettiğimi anlamışsınızdır. Altay, geçen hafta evinde Kartalspor ile 0-0 berabere kaldı. O Kartalspor ki, lisans çıkartamadığı için İzmir'e 13 oyuncusuyla gelebilmiş ve de kaleciyi açık oynatmak zorunda kalmış bir takım. Diğer yanda ise sezona doğrudan Süper Lig parolasıyla başlayan Altay. Ki, Altay, yaptığı transferlerle de iddialı olduğunu ortaya koymuş. Gelgelim sonuç 0-0.

Tabii, burada Kartalspor'u tebrik etmek gerekiyor. Kartalspor, bu hafta da Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'u yendi. Helal olsun. Tek kelimeyle helal olsun.

Altay ise bu hafta zorlu Ordu deplasmanındaydı. Elbette, geçen haftadan sonra hepimiz korkuyla bekliyorduk maç saatini. Ancak, maç sonunda sevinç hakim oldu ve İzmir'in siyah- beyazlı takımı deplasmandan 2-0 gibi net bir skorla ayrıldı.

Maçı izlemedim. İzlenmeyen maça yorum yazılmaz. Ama maçı televizyondaki spor programlarından takip ettim. Sürekli sıkıntı içinde geçtiğini izlenimledim.

İkinci yarıda aylardır sakat olan Tiago oyuna girdi ve geçen seneden alıştığımız gibi tek başına işi bitirdi. İşte bizim geçen yıldan beri eleştirdiğimiz de buydu. Yani, takımın tek adama bağlı kalması. Altay, Tiago'suz k a z a n a m ı y o r. Maalesef olay bu.

O zaman da bizler sürekli bu adama bir şey olmasın diye dua edip duruyoruz. Ne zaman bir darbe alsa eyvahhhhhhhh diyerek sıçrıyoruz.

Altay, takım oyunu oynamayı artık öğrenmeli. Eğer gerçekten hedef doğrudan Süper Lig'e çıkmaksa - gerçi Teknik Direktör sayın Fuat Yaman son demecinde bunu tekzip eder konuştu- bunun yolu takım oyunundan geçiyor.

Sezona 20 yeni oyuncuyla başlayan Karşıyaka'da da geçen yıldan kalan sorunlar sürüyor gibi. Oyuncular değişmiş, sorunlar aynı. Nasıl oluyor demeyin, ben de bilmiyorum.

Gerçi Karşıyaka'yı uzunca bir süre izleyemeyeceğiz. Ama geçen hafta, Adana mağlubiyeti biraz geçen sene ki sıkıntıları hatırlattı. Yeşil- kırmızılılar bu hafta ise seyircisiz maçta evinde, sıkıntılı Samsunspor' u 2-0 ile geçti.

Sıkıntılı olan ama kazanmayı da bilen sadece Bucaspor var. Sarı- lacivertliler ikide iki yaptılar. Özellikle bu haftaki rakipleri zorlu Dardanelspor'du. Fakat Bucaspor, deplasmanda 3-0 galip gelmesini bildi.

Buca takımına sahip çıkmak gerekiyor. Bu kalitede bir takıma yazık olmasın. Ağızlarına almasalar bile, doğrudan süper lige çıkabilecek bir takım Bucaspor. Haydi bakalım. Herkes üzerine düşeni yapsın. Bu takıma yazık olmasın.

Geçen sezonki, diğer şampiyonumuz Göztepe'de bu akşam ilk lig maçına Fethiye deplasmanında çıktı. Maç, başladığı gibi 0-0 bitti.

Sarı- kırmızılılar bir çok oyuncuyu transfer ettiler. Hedef tabiki şampiyonluk.

Peki, oyun iyi miydi? Hayır. Ben Göztepe'yi bu ilk lig maçında pek beğenmedim.

Temel sorun olarak hatlar arasında kopukluk olduğunu söyleyebilirim. Göztepe, dağınıktı, teleşlıydı, topu iyi kullanamadı, özellikle orta saha etkisiz kaldı. Bir de ısrarla uzun top yapınca o toplar uzun boylu Fethiye savunması arasında eriyip gitti.

Ali Mumucu'nun 88. dakikada oyuna girmesi de anlamsızdı.

Sonuçta tatsız, tuzsuz bir maç oldu. Hatta maç neredeyse pozisyonsuz bitti.

Göztepe'de en beğendiğim oyuncu ise kaptan Evren'di.

Fethiyespor ise iyi mücadele etti. Onlar da iyi oynamadılar ama mücadele ettiler.

İlk maç ölçü olamaz diyerek Göztepe'nin önümüzdeki maçlarda daha farklı ve güzel oyunlar oynayarak puanları hanesine yazacağına inanıyorum.

Sarı- kırmızılıları her zaman olduğu gibi taraftarları yalnız bırakmamışlardı. Ancak, meşale yakılıp sonra da onların sahaya atılması iyi olmadı. 35. dakikanın her maçta kutlanmasına evet, ama bu şekilde kutlanmasına hayır. Bakın şimdi takım ceza alacak. İyi mi olacak? Bir de artık cezalar katlanarak geliyor. İnsan sevdiğine zarar verir mi?

Altınordu- İzmirspor maçına çok istememe rağmen gidemedim. O yüzden onlarla ilgili bu hafta yorum yok. Kusura bakmasınlar.

Tüm takımlarımıza tekrar başarılı bir sezon diliyorum