Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

Memur geciken maaş zammına faiz istiyor

Memur geciken maaş zammına faiz istiyor
 

TÜRK EĞİTİM SEN'Lİ ÖĞRETMENLER BORDRO YAKTI


Cumhuriyet tarihinde ilk defa yeni yıla zamsız giren memur ve emekli, geciken zammın faizini talep edecek. Kamu çalışanları AKP Hükümetine öfkeli. Burdur Türk Eğitim Sen üyesi kamu çalışanları alanlara inerek bordro yaktı.

Grevsiz toplu sözleşme hakkı veren sendika statü yasası, Meclis müzakere sürecindeki 5 aylık gecikmede kamu çalışanının faiz kaybına uğramasına neden oldu. Kamu çalışanının uğrayacağı faiz oranı 25 milyon lirayı aşıyor… Zammı kamu çalışanları en erken 15 Mayıs maaşlarıyla birlikte alabileceği öğrenildi.

Kamu çalışanının 4 aylık gelir kaybı aşağıdaki şemada görüldüğü gibi 1 milyar 812 milyon lira Ocak-Şubat-Mart-Nisan aylarını kapsayan 4 aylık alacak tutarı 4 milyar 730 milyon liranın 25,4 milyon lira da faizi bulunmaktadır.

Yurt çapında olduğu gibi, Burdur´da da alanlara inen öfkeli ve devlete sitemkâr öğretmenler Cumhuriyet Meydanında bir basın açıklaması yaparak bordro yaktılar. Kamu çalışanları adına basın açıklamasını yapan Türk Eğitim Sen Burdur Şube Başkanı ve Kamu Sen İl temsilcisi Orhan Akın, AKP Hükümetine ateş püsküren zehir zemberek bir açıklama yaparak, ´kul hakkı yemekten vazgeçin; mazlumun ahını almayın. Memura hesap vermeye hazırlanın. Unutmayın ki, mazlumun bordrosunun ateşi, bir gün sizi de yakacaktır.´ dedi.

Orhan Akın açıklamasında şu görüşleri ileri sürdü:

Değerli basın mensupları,

Çilekeş kamu görevlisi arkadaşlarım,

Yıllardır kamu görevlilerini ezen, hakir gören, yok sayanlar, her fırsatta ilkleri yapmakla övünenler, bir ilke daha imza atmış ve tarihinde ilk defa memurlar yeni yılda maaş zammı alamamıştır.

Anayasaya göre memurların maaş artışları toplu sözleşme ile belirlenmek zorundadır.

Memurlara toplu sözleşme hakkı getiren anayasa değişikliğinin üzerinden tam 18 ay geçmiştir.

Ancak hala toplu sözleşmenin nasıl yapılacağına dair kanun tasarısı ortada yoktur.

2012 Mart ayının ortasına geldiğimiz şu günlerde kamu görevlisi, emekliler, dul ve yetimler ile 4/c´li çalışanlar olmak üzere yaklaşık 5 milyon kişi, tam 3 aydır, dört gözle çıkarılacak kanunu ve maaş zammını beklemektedir.

Anayasada kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıyan 12 Eylül referandumunun üzerinden 18 ay,  Üçlü Danışma Kurulu toplantılarının üzerinden 7 ay, üzerinde kısmen anlaşma sağlanan Yasa Taslağının Bakanlar Kurulu´na gönderilmesinin üzerinden tam 4 ay geçmiştir. Tasarı, TBMM gündemine geleli de 1,5 ay olmuştur.

Ancak, komisyon dipsiz bir kuyu misali, tasarıyı adeta iç etmiş durumdadır.

18 ay içinde TBMM gündemine sayısız kanun getiren, şike yasasını meclisten 2 kere geçiren, sosyal güvenlik kanununda değişiklik içeren, milletvekili maaşlarını artıran tasarıyı 15 dakikada oylatan hükümet, MİT Kanunu olarak bilinen kanunu 1 gün içinde meclisten geçirip, 1 günde de Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasını sağlayabilmiştir.

Buradan Hükümete soruyoruz:

Memurlarla ilgili kanunu çıkaracak zamanınız mı yoktu da 18 aydır, toplu sözleşme kanununu çıkaramadınız?

Yoksa nasıl kanun yapılacağını mı bilmiyorsunuz?

Bu tavrınız memurlara ve emeklilere olan sevgisizliğinizin bir tezahürü değil midir?

Değerli basın mensupları,

Biz kamu görevlilerinin adil temsilinin sağlandığı, Hakem Kurulu´nun gerçekten bağımsız olduğu, memurlarımızın tüm sorunlarının tartışılıp, çözüme kavuşturulabileceği bir kanun istiyoruz.

Ancak hükümet, kirli hesaplar peşinde koşuyor, kanunu taleplerimiz doğrultusunda çıkarmamakta direniyor.

İnancımıza göre, işverenin yükümlülüğü işçiye ancak gücünün yeteceği işi yüklemek, ona zulmetmemek, ücretini alnının teri dahi kurumadan veya tam zamanında ödemektir.

Hükümet, kul hakkı yiyor ve memurlarımızın hakkı olan ücreti, yeni yıl zamlarını vermiyor. Anayasal suç işliyor; toplu sözleşme kanununu çıkarmıyor.

Kanun çıkarılmamasının suçunu da sendika ve bürokratlara yıkmak istiyor.

Adalet düsturu ile iktidara gelenler bugün en büyük adaletsizliği yapıyorlar.

Değerli basın mensupları,

Bu tavır, 2 milyon 600 bin kamu görevlisi, 2 milyona yakın memur emeklisi, yüz binlerce dul ve yetim ile 45 bin 4/C´liyi yok saymak ve kaderiyle baş başa bırakmak anlamı taşımaktadır.

Bu tutumu bir insanlık ayıbı olarak görüyoruz.

Bu ayın 15´inde AKP, bir rekor daha kıracak ve tam üç ay boyunca memuruna, emeklisine zam vermeyip inim inim inleten Hükümet olarak tarihe geçecektir.

Doğalgaz fiyatları yükseldi; odun kömür zamlandı; yiyecek fiyatları aldı başını gidiyor ama memurun ve emeklinin maaşı yerinde sayıyor.

Yetkililer ise adeta toplu sözleşme hakkını söke söke aldığımız için bizlerden intikam alıyor. 

Lojman kiraları artırılmıştır. Servis ücretlerine zam gelmiştir. Yemek bedellerine zam yapılmıştır. Vergiler, harçlar zamlanmıştır. Velhasıl devlet, bütün alacaklarına yılbaşında zam yapmıştır.

Ama borçlu olduğu kamu çalışanlarına ve emeklilerimize zulmetmeyi reva görmüştür.

Bizler memurlarımızın, elektrik, doğalgaz, benzin, tüp ve zorunlu tüketim kalemlerine yapılan zamlar nedeniyle eriyen maaşlarının yükseltilmesini, yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz.

Elektrik, su faturalarımızı geç ödediğimizde, vergimizi geciktirdiğimizde, gecikme bedeli ödüyoruz.

Hükümet de memurun zamlı maaşını geciktirmiştir. Öyleyse iktidar da bize gecikme bedeli ödemek zorundadır.

Zam yapılmayarak, memurlara maaş zammı olarak verilmesi gereken aylık 1 milyar 55 milyon lira, kasada kalmaktadır. 3 ayda bu tutar 3 milyar 165 milyon liraya ulaşmıştır. 

Hazine bu parayı değerlendirerek kâr elde etmektedir.

Bu paranın nemasını istiyoruz.   

Bu nedenle 1 Ocak 2012´den geçerli olmak üzere, zam yapılmayan her ay için, memur ve emekli maaşlarına, yapılacak zamma ilave olarak, vergilerden alınan gecikme bedeli oranında telafi artışı eklenmesini talep ediyoruz.

Değerli basın mensupları;

 10 yıldır komik zamlarla memuru, memur olduğuna pişman eden iktidar, şimdi de ödenmesi gereken zamlı maaşını ödemeyerek yaşadığına pişman etmek istiyor.

Maaşların zamsız ödenmesinin hiçbir geçerli mazereti yoktur; olamaz.

12 Eylül 2010 tarihinden bu yana bilinçli olarak toplu sözleşme kanununu çıkartmayan Hükümetin zamsız maaş ödemesi, memuruyla, emeklisiyle, dul ve yetimiyle 5 milyon kişiyi yok saymaktır.

Memur memur olalı, böyle zulüm görmemiştir.

Memur memur olalı, zamsız maaş almamıştır.

Ama bu hükümet memura ve emekliye bu acımasızlığı reva görmektedir.

Bizler de bordrolarımız yakarak bu zulmü protesto ediyoruz ve buradan Hükümeti son kez uyarıyoruz:

Artık bu vurdumduymazlığınıza ve sorumsuzluğunuza son verin.

Memurlarımızın, emekli dul ve yetimlerimizin ve 4/C´li çalışanlarımızın daha fazla hak gaspı yaşamaması için bir an önce toplu sözleme kanununu taleplerimiz doğrultusunda çıkarın ve toplu sözleşme masasını kurun.

Yüzünüzü bir kez olsun vatandaşa ve kamu görevlilerine çevirin.

Kul hakkı yemekten vazgeçin; mazlumun ahını almayın.

Memura hesap vermeye hazırlanın.

Unutmayın ki, mazlumun bordrosunun ateşi, bir gün sizi de yakacaktır.

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..