Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Menderes Bağcı

Menderes Bağcı
 

Bizim MENDERES http:www.menderes.de images/28.jpg


Almanya’da olumsuz şöhrete nail olmuş yirmi dört yaşında bir Türk genci.

Yıllardır katıldığı şarkı yarışmalarında; jüri üyesi ünlü şımarık “Dieter Bohlen’den bir meydan dayağı yemediği kaldı.

Son günlerde adını pek fazla duyamadığımız bizim Armağan’ımız sarışın Almanın yanında zemzem suyu ile yıkanmış.

Sırf moralimizi bozmamak için sarf ettiği kaba saba sözleri burada tekrar etmeyeceğim. Zengin ve tanınmış olmak; küstahlık yapmak için ehliyet yerine geçiyor besbelli.

Hadi Allahın Dieter Bohlen’i on numara ilkel bir davranış bozukluğundan muzdarip. Allah şifasını versin de; kökenleri bize dayanan gençlerin sokakta Menderes’i taciz etmesine, dalga geçmesine akıl erdiremedim doğrusu.

Yine de beni en çok çileden çıkaran Menderes’in ta kendisi.

Korkak ürkek; savunmasız beş yaşında bir çocuğun saflığına bürünmüş ve şov dünyasının inine girmeye çalışıyor.

“Ah seni yerler yerler, seni ham yapar bu gözü dönmüşler” diyerek bir TV kanalı Menderes’i yakın takibe alır. Belki de kanalın dizileri tükenmiş sunacak bir programı kalmamıştır kim bilir.

Menderes belgeseli sayesinde Menderes’i biraz daha yakından tanıma fırsatım oldu işte öfkem bu yüzden.

Eli ayağı düzgün, siyah uzun saçlı, karagözlü genç bir adam; TV yi karşısında görünce içini dökmeye çalıştı.

“Ne annem ne babam beni hiç kimse sevmiyor hatta bir sevgilim bile yok; hayatımda bir kez olsun …..yapmadım; bakirim! Burnumdan estetik ameliyat olursam, benim de sevenlerim olur”

TV Kanalı estetik cerrahtan randevu alır almasına  rağmen doktor ameliyat etmeye yanaşmaz. “ Erkeksi haşmetli buruna dokunamam, burnun eksiyi fazlası yok; eksik olan özgüven, fazla olan aşağılık duygusu benim uzmanlık alanıma girmez” der ve noktayı koyar.

TV Kanalı psikolog pahalıya mal olur düşüncesiyle( Esasında bu benim düşüncem) Menderes Bağcı’ya bir hipnoz uzmanı ayarlar.

Uzman Bağcı’yı uyutur da uyutur bir süre sonra davranış biçiminde farklılıklar baş gösterir, genç adam evini derler toplar. Kâğıtlarla örtülü pencerelerine perde takar. Sokakta onunla matrak geçmeye çalışanlara sertimsi yanıtlar verir.

Barda onu tanıyan kızlara imzalı resimler dağıtır.

Uyutan uzman hipnozcunun “ Şimdi sıra ebeveyn ile yeniden iletişim kurmaya geldi beraberce onları ziyaret etmeye var mısın?” Sorusuna “ Varım ama annem babam çoktan boşandılar onları ayrı ayrı ziyaret etmemiz gerekir”

Menderes Bağcı ve hipnozcu yola çıktıklarında anneden gelen bir telefon babanın ani vefatını haber verir.

Genç adam yeniden yıkılır; babasını görmek için çıktığı yolun sonunda babasını toprağa verir. Barışmak yerine Menderes babasıyla son kez vedalaşabilmiştir.

Sesi çok berbat sayılmaz; terbiye görmemiş eğitim almamış yapayalnız hayat mücadelesi veren genç bir ses… Kanımca bu acayip karizmatik kişiliğin peşini TV Kanalı kolay kolay bırakacağa benzemiyor.

Menderes’ten bir Hadise olur mu bilemem. Denemek lâzım.

TV Kanalı işi ciddiye almışa benzer, yardım etmeye devam ediyor.

En azından magazin programı için renkli bir malzeme.

Önemli olan tanınmış olmak.

Menderes Bağcı en azından şimdilik bunu başardı.

Gerisi Allah Kerim.

Yeter ki şu Alman’ın karşısına çıktığında “Terbiyeni takın” diyebilsin.

Yoksa Dieter Bohlen’e mektup yazacağım; avukatlarını peşime takacak tazminat davası açacak işin yoksa tüylülerin nafakasını şımarık ünlünün gırtlağına…

Hadi Menderes utandırma beni!

21.Temmuz 2009 Salı Alev Meisel

Sevgili İzmir’im sen de benim gibi az oy az alkış toplayanın yanında yer alırsın; seni bu yüzden de çok sevdiğimi söylememe gerek var mı?

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..