Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '14

 
Kategori
İstanbul
 

Menderes'in buldozerlerle yıktırdığı camiler

Menderes'in buldozerlerle yıktırdığı camiler
 

Yıkılan Camiler


Camilerin satılıp yıkılmasından, depo yapılmasından söz edeceksek, Atatürk’ten, İnönü’den önce Vahdettin’den konuya başlamak gerekir. Haluk Oral’ın “İşgalden Kurtuluşa İstanbul” adlı kitabında; tarihe, camiye, kültüre ihanetin bilançosu detaylarıyla verilir. Taksim Camisi’ni Padişah Vahdettin, İstanbul Hükümeti’nin Maliye Nazareti Vekili Tevfik Bey imzasıyla Fransız şirkete büyük taarruzdan tam 7 gün önce 23 Ağustos 1922'de satar. Şimdilerde “Taksim’e cami isteyen Arapçı kutucular” durumdan elbet haberdardırlar ancak anlatılması işlerine gelmemektedir.
 
Ayasofya Camii Şerifindeki mahseni bile satan hain Vahdettin, Beyoğlu’nun göbeğindeki tarihi Ağa Camii’ni de “Camii şerifi başka bir yere nakledeceğiz!” taktiğiyle okutmak ister ancak planı bu sefer tutmaz. Cami mütevellisi muhalefet eder, durum basında da Cami Satılır mı? Ağa Camisi Etrafında Dönen Dolaplar” başlıklı haberlerle gündeme getirilir. Hal böyle olunca “satamadık ama bari az da olsa para kazanalım” mantığıyla cami arsasının bazı bölümlerini Lefter adlı bir Rum’un gayrimüslim şirketine kiraya verirler. Şair Nazım Hikmet, Ağa Camisi’nin o mahzun halini “Ağa Camii” adlı şiirinde ifade eder. Han, hamam, mezarlık medrese o kadar çok kültürel eseri satmıştır ki Vahdettin, buraya yazıp kalabalık etmek – can sıkmak istemedik. [Taksim Müslüman Mezarlığı, Üsküdar’da Acıbadem Dergahı, Bahçekapı’da Hamidiye Medresesi]
 
Gelelim Tayyip’in çok sevdiği Menderes dönemine!
 
Fransız Mimar Henry Prost ile İstanbul’un imarı (!) için anlaşan Menderes, İstanbul’da 60’dan fazla caminin “yol açma bahanesiyle” buldozerlerle yıktırılması için 1956-1959 yılları arasında bizzat izin vermiştir. (Bazı kaynaklarda 54 de denir..) Tarihçi İlber Ortaylı öyle özetliyor: “Falan mahallelerdeki camilerin depo yapıldığı söyleniyor ama Menderes’in imar çalışmaları sırasında rölöveleri ve albümleri bile çıkarılmadan tarihe gömülen Mimar Sinan mescitlerinden, Beyazıt’ta yıkılan Kemankeş Kara Mustafa Paşa Camii ve Medresesi’nden bahseden Müslüman yok. Topkapı’daki Kara Ahmet Paşa’nın Mimar Sinan eseri zarif sebilinden (ki bence istisnai bir Rönesans tipi fontanaydı, inşaat makineleriyle yıkılışını gözümle gördüm) bahseden Müslüman da yok. Bu memleketin tahribi şu veya bu grubun işi değildir. Yaptığımız toptan bir kepazeliktir”
 
Karaköy’de yol açma bahanesiyle yıkılan meşhur Merzifonlu Mescidi diye de bilinen cami; mimar Raimondo D’aranco tarafından Art Nouveau üslubuyla tasarlanmış çok özgün bir eserdi. Taşları teker teker sökülmüş, Kınalıada’da yeniden birleştirileceği söylenmiş fakat elbette sırlara karışmıştır.
 
 
 
Toplam blog
: 14
: 3254
Kayıt tarihi
: 12.04.13
 
 

1979 İstanbul doğumlu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu. 2006-08 arası Vata..