- Kategori
- Siyaset
Menemen ruhu yaşıyor/Cumhuriyeti biraz törpüleyin dedik, ellerinde baltalarla geldiler
Bayrak milliyetçiliği ve gösteriş cumhuriyetçiliği bize bir şey kazandırmaz. Milliyetçilik ve cumhuriyetçiliğimizin sivri yanları çoktur ve bunların törpülenmesi gerekir. Peki, Ak Parti dağlardaki “Önce Vatan” yazılarını silmeyi düşünürken bu dediğimizi yapmıyor mu? Hayır. Adamlar cumhuriyeti törpülerken bu milletin onurunu da yok ediyorlar. Yüreğimizin kanıyla kazanılmış değerlere dokunamazsınız beyler. Sevmediğiniz Kuvva ya da padişah efendinizin sakallısı yapmış fark etmez, Sakarya tablosunu duvardan indiremezsiniz; orada bir milletin kaderi resmedilmiştir.
Hangi taraftan olacağımızı, kime haklısın diyeceğimizi şaşırdık. Kuvva’nın torunları cumhuriyeti pek bi gözümüze soktular be kardeş. Cumhuriyet faşizme dönüştü. Üstelik sözde demokrasi değerlerini de içinde barındırıyordu. Kürt’e Türk’ün andını söyletti. Kırmançenin adı Oğuz oldu, soyadı da Kaan. Oğuz Kaan adında Kürt olur mu ya! Cumhuriyetin değerlerinin (ki bu değerler rahmetli Atam da kusura bakmasın, biraz Voltaire söylemlerine dayanır; batı demokrasisidir yani) asimilasyonda kullanıldığı bir gerçek maalesef. İşte bu nedenle Silivri’ye doğru bakıp ağlamayı hiç düşünmedim.
Bu sivriliklerin törpülenmesi gerekiyordu ama Ak Partililer ellerinde baltalarla geldiler. Bu millet resmen kör; özellikle Türk olanlar. Kardeşim sizler eğer Türk olmaktan şikâyetçiyseniz soyunuzun adını “kurbağa” olarak değiştirelim. Görmüyor musunuz, tarih sahnesinden silinmek üzereyiz. Ak Partiye göre hangi milletten olduğu belli olmayan ümmet, CHP ‘ye göre ise Darvin’in maymunundan türemiş insancıklarsınız. Hacca gittiğinde Türk kafilesi denmiyor. Müslüman kimlikleri onları tanıtmaya yetiyormuş. Yetip yetmediğini önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
Bağıra bağıra kurtları da ulumaktan vazgeçirdiler. Ya ülkücüler biz size bunu söylemedik ki. Dağlarda kurtlar ulumazsa ülke çakallara kalır dedik. Kızmayın bana lütfen, hepinizi PKK düdükçüsü yaptılar. Görüyorsunuz arkadaşlar, bunlar Türklüğü ve Türklük değerlerini yok etmek üzere düşman bir ülkeden gelmiş gibiler. Onların dümen suyuna nasıl girersiniz. Ağızlarından kızıl ateşler çıkan Kuvvacı cumhuriyet şahinlerini Silivri’ye atarak sözde halkın yarasına merhem oldular. Ama el altından attıkları kazığı kimse fark edemedi. Dokumuzu bozdular.
Çankaya’da dalgalanan ve bütün dünyanın görebildiği devasa Türk bayrağı yerine keşke Hakkârili yaşlı teyzenin çeyiz sandığında sakladığı elceğiz bir bayrağımız olsaydı. Şırnak dağlarında çobanlar bayrağına tükürüp küfrettikten sonra tuvalete bile bayrak merasimiyle gitsen nolur. Cumhuriyet faşizmi halkı birbirine düşman etti. Şimdi daha büyük bir yanlış yapılıyor: Varlık anıtımızın temelindeki taşlar sökülüyor. Bu insanlar Türk olamaz, bu insanlar bu milletten olamaz. Kimliklerine baktınız mı? Başbakan Kaddafi tarzı bir milliyetçilikle zaten kafası karışık olan halkı takmış peşine gidiyor.
Anıtkabirin yolları geniş biraz daraltın dedik, fırsat bu ya sökelim demezler mi. Biz Çingene’nin eline bıçak vermişiz, tabii ki önce babasını kesecek. Laiklerin de ne yaptığı belli değil. Ya senin Silivri’de savunduğun paşalar ölü evine çizmeyle giriyorlardı. Cumhuriyet Türkiye için tehlike arz eder hale gelmişti. Halk da vatan kurtaran şaban hesabı ülkeyi kurtarmak için hilal ordularından bir fedai getirdi. Alfabe bile değişecek, göreceksiniz. Has Türk adı taşıyanlar (Oğuz, Mete, Tolga) sorun yaşayacaklar.
Değişim ayrı şey, kaybolmak ayrı şey; biz değişmiyoruz, kayboluyoruz. Başbakanın bıyığına dikkat ettiniz mi? Elbette Malkoçoğlu bıyığı gibi olması gerekmez ama ben pek bize benzetemedim doğrusu. Ve başbakanın alternatifi Kemal Bey. Hangi coğrafyadan geldi bu adam ya. Bölücülük yapmayım diye elinden gelse insanların adını bile söylemeyecek. Heeeyyy sen oradaki, benim vatandaşım hahahahahaha!
Ve Kerim Korkut geliyor, hem sapına kadar Türk hem de uzay çağı adamı!