Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '12

 
Kategori
İnançlar
 

Menemen ve irtica

Menemen ve irtica
 

Menemen olayı olarak tarihe geçen irticai ayaklanmanın üzerinden 82 yıl geçti. Çok anlatılıp çok konuşulmasına rağmen, her çok anlatılan konuya sokuşturulan dezenformasyon nedeniyle, tam anlamıyla bilinmeyen bir facia, irticanın ne denli tehlikeli mürteciler, canavarlar yaratabileceğinin kanıtı olarak ortada bulunan bir realitedir. Bu tip düşünen doğmatik, cani ve yaptıklarının “hak” olduğuna inanan(çeşitli nedenlerle bu kadar ileri gidemiyor olsalar da aynı düşünce yapısına sahip olanlar) yaratıkların bugün de var olduğu bir gerçektir. Şafak Pavey’e "Allah bir bacağını almış, hala küfürden uyanmazsın. Nedir bu inatçılık!" tweetini atabilen zihniyetin aynı düşünce yapısında olduğunu da unutmamak gerekir. Yeri gelmişken söyleyeyim, bir tweet atılaran özür dilemekle olmaz. Eğer içtenlikle özür dilenecekse bu ortaya çıkıp basın yoluyla ya da hiç olmazsa bu hanımefendiye yazılan bir mektupla yapılmalıdır. Ayrıca bu konuda Sayın Başbakan’ın da ne düşündüğü merak edilmekte, onun da bir görüş bildirmesi beklenmektedir.  

İrtica, doğmatik ve köktendinci olmayan herkesi rahatsız eden hatta işin kokunç boyutlarının farkında olanlar için kan donduran, bir tehlikedir. Bu aşamada gerçek inanç sahiplerini ve dini doğru anlayıp yorumlayabilenleri de tenzih etmek gerekir. Bakın irtica faaliyetlerde bulunmakla suçlanan Fethullah Gülen Hoca Efendi, resmi sitesinde yayınlanan bir söyleşisinde ne diyor?

“İrticanın olmadığı hiçbir dönem yoktur. Allah resulünün atılımcı bazı tavırlarını o gün hazmedemeyen, geleceğe yürümesini kavrayamayan insanlar olmuştur. Ama sayıları azdır. Osmanlı döneminde de vardır, Kabakçı hadisesi irticadır. Yavuz'da, Fatih Sultan Mehmet'de irticayla savaşmıştır. Ayasofya neden öyle bırakıldı? "Resimler silinmedi" diye. Cumhuriyet dönemi irticayla yaka paça olmuştur. Bugün de vardır irtica.”

İşte, sıraladığım tüm bu nedenlerin en çarpıcı örneklerinden biri, belki de en önemlisi olan “Menemen Olayı” bu yüzden iyi özümsenmelidir. Bu nedenle bana gönderilen bir mektubu köşemden aynen vermek istiyorum. Mektup bir hkukçu ve aynı zamanda eğitimci olan Ergül Akyol’dan geliyor. Kubilay olayını çok iyi özetlemiş. Sayın Akyol’un yazısını izniyle aynen yayınlıyorum;

“KUBİLAY OLAYI

Atatürk, Cumhuriyeti kurduktan sonra; devrimlerini birer birer yapmayı sürdürdü. Hukuk Devrimiyle Cumhuriyetin temellerini sağlam bir şekilde attı.1922’de kaldırılan Saltanat’tan sonra, 1924’te de hilafet kaldırıldı. Şapka, kılık kıyafet devrimlerini, Harf Devrimi izledi. Bütün Dünya ulusları ekonomik krizin etkisinde kıvranırken, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, büyük bir kalkınma hamlesi başlatmıştı.

Tutucu ve gericiler sinsice Cumhuriyeti yıkma çabalarını sürdürüyorlardı. Cumhuriyete yönelik ilk önemli kalkışma, 1930 yılında örgütlü bir biçimde yapıldı.

Bursa Öğretmen Okulundan mezun olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere Menemen’de bulunuyordu.23 Aralık 1930’da, Menemen’de bir tarikat mensubu olan Derviş Mehmet adındaki bir yobaz yeşil bayrak açarak, halkı bu bayrak altında toplanmaya çağırdı. Şeriat yanlıları ayaklandılar. Asteğmen Kubilay, olayı bir manga askerle bastırmak istedi. Askerlere, asileri korkutarak dağıtmak amacıyla manevra mermileriyle ateş emri verdi. Mermilerin etkisiz kalması üzerine, kendisine mermi işlemediğini söyleyen Yobaz Derviş Mehmet, daha da cesaretlenerek arkasındaki kalabalıkla Kubilay’ın üzerine yürüdü. Yaraladıkları Kubilay’ı Caminin musalla taşına kadar götürüp, orada başını kesip, yeşil bayrağın ucuna takarak, kentin sokaklarında dolaştırdılar. Müdahale etmek isteyen bekçiler Hasan ve Şevki’yi de şehit ettiler.

İsyan, ordu birliklerince bastırıldı. Çatışma sırasında Derviş Mehmet ve iki adamı öldürüldü. Kurulan askeri mahkemenin kararıyla 29 asi, Kubilay’ın öldürüldüğü yerde asıldı. Bu olay tarihe; KUBİLAY OLAYI olarak geçti. Kubilay ile şehit bekçiler Şevki ve Hasan için Menemen’de bir anıt mezar yapıldı. Her yıl 23 Aralık’ta Menemen’de öğretmen yedek subay Kubilay’ı anma törenleri yapılır.

Bu olay Atatürk Devrimlerine karşı kalkışma niteliğinde olduğundan, Atatürk hem öğretmen, hem subay olan Mustafa Fehmi Kubilay’ın şehit edilmesini çok önemsemiştir. Bu olay nedeniyle; Menemen’in Vilmodit (Suçlu Şehir) ilan edilmesini emretmiştir. Vilmodit önemli bir suç işleyen bir kentin topyekûn cezalandırılması anlamına gelmektedir. Kent tamamen boşaltılmakta, hükümet konağının önüne siyah taştan bir anıt dikilmekte ve kent halkı başka muhite yerleştirilmektedir. Böylece bu önemli olay belleklerden kolay kolay silinmemektedir. Fakat İsmet İnönü ve Kazım Özalp Atatürk’ü bu kararından vazgeçirmişlerdir. Şimdilerde ise; Derviş Mehmet’in tarikat mensubu değil, esrarkeş olduğu ileri sürülerek, Menemen kalkışmasının yobaz hareketi olduğu saklanmak istenmektedir. Bunun doğru olmadığı mahkeme tutanakları ile sabittir.

Yaşamlarını ortaya koyarak, Cumhuriyeti korurken şehit edilen kahramanlarımızı, devrim şehitlerimizi ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Yüce Önder Atatürk’ü bir kez daha saygı ile anıyorum. Kubilay ve iki bekçimizin şehit edildiği günün yıldönümünde 23 Aralık 2012’de Menemen’de büyük bir anma töreni yapılacağını haber aldım. Şehitlerimizi saygı ile anarken, törene katılacakları kutlarım.”

Dogmatik değil, düşünen beyinlere saygıyla duyurulur...

 
Toplam blog
: 61
: 585
Kayıt tarihi
: 09.10.09
 
 

Haziran'mış, yıl 1963 Bursa'da doğmuşum. İlk ve orta öğrenimimi Bursa'da tamamlayıp, İngiliz Filo..