Menopoz 2. baharınız olsun...

Menopoz döneminde olan bayanlarımızın ortak sorunları hep aynıdır. Ama bilinen bir gerçek var ki bayanlar menopoz dönemi asla kabusunuz olmamalı! Konuyla ilgili Biz Tv’de konuğum olan değerli isim Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Onur Bilgin Menopoz dönemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

“Menopoz döneminin en belirgin sıkıntıları bayanların ani sıcaklık hissi, terleme, çarpıntı, uyku bozuklukları, unutkanlık, sinirlilik halidir.” diyor Sayın Bilgin ve ekliyor: “Sıkıntıların nedeni o güne dek alışmış oldukları hormonların, son adetin görülmesinden sonra geri çekilmesidir. Menopoza girdikten sonra hormonların çekilmesiyle birlikte daha uzun yıllar sonra kalp hastalıklarının görülme sıklığında bir artış ve kemik erimesi gibi sorunlar görülebilmektedir.”

Menopoz döneminde bir bayanın beslenmesine özen göstermesi çok önemli. Metabolizma yaşın ilerlemesi ile birlikte eskisi gibi hızlı çalışmadığı için kilo alımı artmakta ve bu durum kalp hastalıklarına bir çeşit davetiye çıkarmaktadır. Sayın Bilgin özellikle sigara konusunda çok net açıklamalarda bulundu: “Son yıllarda, şehir de yaşayan kadınların yanı sıra artık kırsal kesimdeki kadınımızda da bir sigara içme artışı gözlenmekte. Sigara, menopoza girme yaşını en az 2 yıl öne çeken nedenlerden en tehlikelisidir.”

Özellikle menopoz döneminde hormon kullanımının kanser nedeni olabileceği üzerine pek çok haber yayınlandı. Çoğu kadın sırf bu yüzden doktor kontrolü ve tedaviyi reddetti. “Kadın ve Sağlık” programında Sayın Bilgin ile bu konuyu da gündeme getirdik. “ Kanserin sebebi sadece hormonlar değildir. Kanser de çok farklı nedenler söz konusu olabilir. 1950’li yıllarda kadınlara has olan östrojen hormonu tek başına rahmi olan kadınlara verilmiş ve bu kadınların bir kaçında rahim içi kanser görülmüş. O yıllardan sonra bilinir ki, tek başına östrojen hormonu rahimi olan veya menopoz dönemine giren bir kadına bu tür bir tedaviyi hiç bir doktor uygulamaz. Bu durum sadece yanlış ilaç tüketen “ Ona iyi geldi, ben de içeyim!”mantığıyla hareket eden bayanlarımızda görülebilir. Uygun şartlarda kullanan ve doktor kontrolü ile hareket eden bir kadın da kanser riski diğer kanser türlerine yakalanma şansı ne kadarsa o kadar risk taşır. Yoksa hormon kullanımı kanseri arttırıcı özellik taşımaz. Menopoz polikliniğimize sıkıntıları için başvuran bayanlarda yapılan ön taramalarda, pek çoğunda Meme Kanseri oldukları ortaya çıkmıştır. Mamografi ile erken tanı koymak mümkün. Hormon kullanımı bu durumu daha ileri bir safhaya götürecekse, bir hekim zaten bunu hiç bir koşulda uygulamaz. Düzenli doktor kontrolü ve menopoz döneminin başlangıcında ilaç kullanımı ile 5-6 sene rahatlıkla bir risk artışı olmadığı bilinmektedir. Türkiye’de 65-70 yaşından sonra kimse tedavi olmak amaçlı bize gelmez. Önemli olan süreç Menopozun başlangıcından sonraki 2-3 senelik süreçtir.”

Menopoz dönemini yaşayan bayanların bu dönemde dile getirdikleri bir diğer sözcüktür: Osteoporoz”. Sayın Bilgin, Osteoporozun sadece beslenme ile ilişkili olmadığını düzenli yapılan sporun ve egzersizlerinde yakalanma riskini azalttığını belirtiyor.

Türkiye’de tahmini 8 milyon kadınımız menopoz dönemini yaşamakta. Bu dönemi yaşıyor olmak, hayattan elini eteğini çekmek değil asla hanımlar! Menopoz bir yaşamın bitişi değil, kadınlarımızın hayatının ikinci baharıdır. Bu psikoloji, düzenli doktor kontrolleri ve doğru tedavi ile ben atlatılamayacak bir sorun olduğuna inanmıyorum. Özellikle aile ve yakınların bu dönemde daha hassas ve anlayışlı olması da gerekli. Menopoz daha önce de ele aldığı bir konu. Programlarımda da sizlerden gelen yoğun istek beni ayrıca mennun ediyor. Prof. Dr. Onur Bilgin’e aktardığı bilgilerden, sizlere de ilginizden dolayı teşekkür ediyorum. Yaşamda önceliğiniz hep sağlığınızdan yana olsun...

Handan Sarayhanoğlu