Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

Merak ediyorsan söyleyeyim, en ince yerin boynundur, tam oradan kopar…

Merak ediyorsan söyleyeyim, en ince yerin boynundur, tam oradan kopar…
 

Bugüne kadar PKK ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasındaki “Küçük çaplı(!)” savaş sırasında çok can kaybı yaşandı. Birçok ocağa ateş düştü.

Neden?

En son uzantısı BDP ve KCK olan siyasi, ancak kabul edilemez olan taleplerin kazanılması için.

Ülke nüfusu 75 milyon kişi…

BDP’nin oyu en fazla 4 milyon…

Peki, Türkiye’de “Kürt kökenli” vatandaş sayısı ne kadar? Her halde 4 milyondan çok daha fazla. Demek ki BDP “Kürt halkının” tamamının temsilcisi değil. Aldıkları oyun büyük bir bölümü de zaten baskı ve zorla alınmış oylar.

Son PKK saldırılarından sonra BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, konuşmasının bir tarafında, başbakana hitaben: “Kaç defa önüne yol haritası konuldu, hepsini elinin tersiyle ittin. Eğer sen zor diyorsan, nerede inceyse orada kopsun" diyor…

Son sözümü söylemeden önce biraz geriye gideceğim…

Başbakan, bir görev veriyor ve birilerine (Hakan Fidan başkanlığında) “Gidin görüşün” diyor…

Gidiyorlar Oslo’ya, görüşüyorlar, bir metin ortaya çıkıyor, ancak gidenlerim “İmza yetkisi” olmadığı için “Metin”i koltuklarının altına alıp dönüyorlar.

Başbakan, başkanı olduğu hükümetle, ortaya konulan “Taslak” mutabakat metnini denemeye koyuyor, PKK terör örgütü mensuplarını Habur Sınır Kapısında karşılanması ve “Çadır Mahkemesi” kurularak serbest bırakılmasını sağlıyor.

Başbakanın beklediği gibi olmuyor. Çok büyük tepki ile karşılaşıyor ve bu arada “Oslo görüşmesi” haberi patlak veriyor. Başbakan önce inkâr ediyor, imzasının olmadığını belirtiyor, “İspat etsinler, yoksa…”  diyerek bilinen lafları söylüyor, sonra tevil ediyor, “Ben görüşmedim, devlet görüştü” diyor ne demekse… Sonra “Kime ne” tavrı içine giriyor.

Bugün “Oslo” görüşmelerinin “Metni” olarak da ortaya çıkınca, iktidar partisinin “Söz şövalyesi” Bekir Bozdağ, “Tekzip edilmiş bu haberi bugün ortaya koymak ahlaki değildir” gibi mantıksız bir söz söylüyor.

Tam da bu sırada ardı ardına şehit haberleri geliyor, PKK var olan tüm gücünü “İntihar edercesine” ortaya koyuyor. Gece saldırılarını bir kenara bırakıyor, alenen gündüz saldırılarına başlıyor.

İşte tam bu sırada “Oslo görüşmesi ve mutabakat metnini” teyit edercesine BDP Genel (Eş) Başkanı Selahattin Demirtaş devreye giriyor.

BDP lideri Selahattin Demirtaş, Bingöl'de 3 gün arayla meydana gelen saldırılarda şehit düşen askerlerin ailelerine başsağlığı dilerken, "Bunlar üzüntü verici hadiseler. Umarım bu acılardan hükümet ders çıkarır ve bir an önce müzakere sürecini yeniden başlatır. Biz bu savaşın sona erdirilmesi için hükümete yol haritamızı verdik ama Başbakan elinin tersiyle itti. Bu saatten sonra ölümlerden Başbakan sorumludur" diyor.

Bir başka deyişle “Oslo sürecini” ve “Mutabakat metninin” gerçek olduğunu ortaya koyuyor.

En sonunda da başbakana okkalı bir tehdit savuruyor…

“Kaç defa önüne yol haritası konuldu, hepsini elinin tersiyle ittin. Eğer sen zor diyorsan, nerede inceyse orada kopsun" diyor…

Başbakanın “Önüne” konulan “Yol” haritasının kabul edilebilir bir yanı yok.

O halde bir yerde kopacak Demirtaş’ın dediği gibi…

Zaten Demirtaş da onu söylüyor ve soruyor: “…nerede inceyse…” diyor…

Başbakan “Sonuna kadar” mücadeleden söz ediyor da “…ince…” yeri biliyor mu, orasını bilmiyorum.

Ben söyleyeyim o “…ince…” yeri…

Sayın Demirtaş ve “Oslo sözde mutabakat metnine” bel bağlayanlar…

İnce olan yer, boynunuzdur…

İşte tam oradan kopar…

20 EYLÜL 2012
İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..