Merak Üzerine...

"Özel bir yeteneğim yok.

Ben sadece tutkuyla merak ediyorum. ”—Albert Einstein

 

 

Bir çocuk, 1 yaşında işaret etmeyi öğrenir. 

 

Zaten kelimeleri almadan önce soru sormanın yollarını buluyor. 

 

Büyüdükçe ve geliştikçe, her iki dakikada bir ortalama üç soru sorar. 

 

Merakı gururlu gülümsemelerle, hasta cevaplarıyla ve eğer şanslıysa sevgi dolu konuşmalar ve daha fazla sorularla ödüllendirilir. 

 

Tüm anlayışların bilmemekle başladığını ve başarılı olmak için denemekten neşe duyduğunu öğrenir.

 

 

Yaşlandıkça, denemek için değil, doğru cevaplar için ödüllendirileceğini fark eder. Tercihen hepsi ve özellikle testte olanlar. Büyüdükçe, Kendi işine bakmasını ve burnunu istemediği bir yere sokmaktan kaçınması öğretildi. Soru sormayı bırakmaya, aramaya, düşünmemeye teşvik edildi. Tutkulu ilgisi için değil, ortama uygun ilgi çekici olduğu için, akranlarının onayını alır. Doğru zamanda doğru şeyleri söylemeyi öğrenir. Sonuçta, doğru cevap hızlı bir Google aramasıdır. Daha fazlasını keşfetmek için daha iyi bir fırsatı hiç olmadı ve yine de daha azını anlamak istiyor.

 

 

Merak, bilmediğiniz şeyleri bilmekle ilgilenmekten gelir. 

 

 

Üç çeşit merak vardır.

 

Çeşitlilik merakı, yenilik için açlığımızdır; kedi videolarına tıklamamızı sağlayan ve Facebook yayınlarını kaydırmamızı sağlayan şey budur.

 

Empatik merak, dünyayı olduğu gibi görmeye çalışarak başka bir insanı anlama dürtüsüdür.

Epistemik merak, araştırmamızı, soru sormamızı ve bağlantı kurmamızı sağlayan daha derin, daha yönlendirilmiş bir arayışımızdır.

 

 

Merak, sorunları çözmemiz ve yaratıcı düşünmemiz için bize ilham verir. 

 

 

Profesör George Loewenstein: "bildiklerimizle bilmek istediklerimiz arasındaki boşluk" olarak nitelendirdi merağı. 

 

Keşif yolunda yola çıkmamız için bize ilham veren bir şey bilmediğimizde yaşadığımız his budur.

 

 

İnternet ve dijital teknolojiler, arzularımız ve onların memnuniyetleri arasındaki sürtünmeyi azaltıp, sorularımız ve cevaplarımız arasındaki boşluğu kapattı. 

 

 

Daha fazla cevap aramak için hiçbir zaman fırsatımız olmadı ve yine de soru sormayı bırakmanın önemini unuttuk. Galileo'dan Einstein'a, Picasso'dan Jobs'a, Joyce'dan Gladwell'e, dünyamız her zaman içinde yaşayan en meraklı insanlar tarafından şekillendirildi. Akademi Ödüllü film yapımcısı James Cameron'un bir keresinde “Merak, sahip olduğum en güçlü şeydir” dediği gibi.

 

 

Sahip olmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.

 

Başkalarının görmediğini fark etmek, bazı etkileyici sonuçlar doğurabilir. Merakınızı geliştirmenize yardımcı olmak için hadi biraz egzersiz yapalım.

 

1. Niyeti gözlemleyin.

 

    İnsanların beklediği veya kuyruğa girdiği bir yerde 15 dakika geçirin. Bu, yerel bir kafeniz, metro durağı olabilir, parkınız veya bir havalimanı gidiş salonu olabilir. 

 

Kim, ne, nerede veya ne zaman olacağını açıklayın. tamamen size kalmış.

 

    İnsanların, kimsenin izlemeyeceğini düşündükleri zaman yaptıklarını not edebilirsiniz. Parktaki bir ebeveyn ve çocuk arasındaki etkileşimi veya Starbucks'taki akıllı telefonlarındaki sosyal medyada dolaşan birileri gözlemliyor olabilirsiniz.

 

 

Aşağıdaki soruları cevaplayın:

 

        Hangi davranışları gözlemlediniz (sadece eylemler değil, aynı zamanda duygular)?

 

        Hangi modelleri fark ediyorsunuz?

 

        Koşullar veya çevre davranışlarını nasıl değiştirir?

 

        En büyük kavrayışınızla ilgili bir cümle yazın.

 

 

2. Hayal kırıklıklarına dikkat edin.

 

    Not defterinizde yeni bir sayfa kullanın veya en sevdiğiniz not alma uygulamanızda yeni bir not oluşturun ve bunu “hayal kırıklıkları” olarak etiketleyin. Bu aynı sayfayı, hareket halinde bir hayal kırıklığı gözlemlediğinizde kullanacaksınız.

 

    İnsanların yapmakta zorlandıkları fark ettiğiniz şeylerin bir listesini yapın. Bu, alışveriş çantaları taşımak, bir kavanoz açmak, kulaklıkları dolaştırmak veya bir hastanede ya da mağazada tabelada gezinmeye çalışmak gibi şeyler olabilir.

 

    

Kendine sor:

 

        Hangi hayal kırıklıklarını gözlemlediniz?

 

        Bu sorunlardan birini çözebilseydiniz, hangisi olurdu ve neden?

 

    

 

Bu sorunu çözmek için asgari olarak yapılabilir bir ürün planı oluşturun:

 

        Hayal kırıklığı

 

        Sorun

 

 

        Çözüm

 

 

3. Sor, Nasıl düzeltebilirim?

 

İnsanların yaşamında, sizin çözümünüzü kabul ettikten sonra meydana gelen değişimi anlatın. Sorun nedir ve nasıl düzeltilebilir? Bu, yaratıcı bir çözüm arayışı içinde olan daha büyük bir topluluk sorununu çözme şansınız.

 

 

     Çözmek istediğiniz büyük problemi not edin.

 

     Şimdi diğer insanların bunu nasıl çözmeye çalıştıklarını açıklayın/araştırın.

 

     Ardından, daha yaratıcı çözümünüzü detaylandırın.

 

 

Çözümünüzü, onu uygulamanıza yardım edebilecek birine atıyormuş gibi tanımlayın.

 

 

     Sorun ne?

 

     Çözüm nedir?

 

     Daha önce yapılanlardan farklı veya daha iyi ne olabilir?

 

 

 

     Neden başarılı olacak? Başarısındaki en büyük engel nedir?

 

 

 

4. Sor, Farzet!

 

The Post-It, Dyson Vacuum, Kindle, iPhone, ve benzeri “farzet?” Sorusu sormaktan doğdu. Eğer klavyeden kurtulursak? Günlük kullandığınız ürün veya hizmete bir göz atın ve “farzet ki?” Çözümünü vermeye hazırlayın.

 

 

     Akla gelen soruları sorun ve cevaplayın. Farzet ki büyük, farzet ki küçük, farzet daha hızlı, farzet daha güçlü, sürdürülebilir, tek kullanımlık, geri dönüştürülebilir, yapışkan, silinmez ve durmadan?

 

     En iyi fikirlerinizi kaydedin.

 

    

 

Kendine sor:

 

         Bir değişiklik yaparak hangi sorunları çözdünüz?

 

 

 

         Bu değişiklikler ürün, hizmet veya şirket için nasıl değer yaratabilir?

 

 

 

5. Ayrıştırın.

 

Bir tamirci iseniz, (MythBusters tarzında değil) bir ekipman parçasını ayırmak isteyebilirsiniz. Düzenli olarak sahip olduğunuz bir deneyimi düşünün ve parçalarına ayırmaya hazırlanın. 

 

 

Örnek olarak bir diş hekimi ziyaret edebilirsiniz.

 

 

     Deneyimdeki her adım için bir kutu çizin:

 

     Varış. Bekleme. İletişim. Tedavi. Ödeme. Tamamlayıcı tedavi. Rebooking.

 

     

 

Deneyimin nereye gittiğini ve beklentilerin karşılandığı ve karşılanmadığı yerleri düşünün.

 

     Örneklerin kısa bir listesini yapın.

 

     

 

Kendine sor:

 

         Ürünün veya deneyimin hangi yönleri hayal kırıklığı yarattı?

 

         Geliştirmek için yapabileceğiniz en önemli değişiklik nedir?

 

         Neden bir şeyi seçtin?

 

 

 

         Bundan dersinize hangi dersleri alabilir ya da çıkarabilirsiniz?

 

 

 

6. Sor, Neden böyle?

 

Başarılı bir işletmeyi ziyaret etmek için zaman ayırın (çevrimiçi veya çevrimdışı). Bu uygulama, web sitesi veya mağazaya yeni bir ziyaretçi veya müşteri gibi davranın. Amaç yeni gözlerle görmek.

 

     Bu kullanıcı deneyimine özgü olduğunu fark ettiklerinizi not alın. Seçtiğiniz deneyime uygun sorular sorun.

 

     

 

Kendine sor:

 

         Mağaza neden burada?

 

         Neden bir oyun alanı ve restoran var?

 

         Evleriniz için tasarlanmış oda düzenlemeleri nelerdir?

 

         Neden market, mağazanın sonunda?

 

 

 

     Cevapların bazıları açık olacak, ancak bazıları sizi şaşırtabilir. Sürprizler neydi?

 

 

 

7. Sor, Uçacak mı?

 

Herhangi ünlü iki web sitesini ziyaret edin. Listeden bir fikir, ürün veya hizmet seçin.

 

 

     Alım yapacağınıza inandığınız nedenleri listeleyin.

 

     Bunun için gerekçeniz neydi?

 

 

 

     Bundan hangi dersleri alıp yeniliklerinize uygulayabilirsiniz?

 

 

 

8. Sor, Neden uçtu?

 

Beklenmedik başarısı olan, yeni bir atılım fikri düşünün. Örneğin, yayıncılık endüstrisi için iki kişi akla geliyor. 

 

şağıdaki kitapların ikisi de uluslararası çok satanlardı: 

 

Marie Kondo’nun Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle, Topla, Rahatla ve Johanna Basford’un The Secret Garden.

 

 

     Keşfetmek ve düşünmek için başarılı bir fikir seçin. Fikrin ve yaratıcısının arkasındaki hikaye hakkında ürün incelemelerine veya haber makalelerine bakın.

 

     

 

Kendine sor:

 

         Sizce fikrin başarısını ne etkiledi?

 

         Hangi dalga bu fikri zirveye ulaştırdı?

 

         Bu ürün veya hizmete, insanların ne kadar ihtiyacı vardı?

 

         Neden birileri bunu zaten yapmıyordu?

 

 

     Çıkarımların neler?

 

     Geleceği tahmin etmek için eğilimleri ve mevcut kültürel duyarlılığı nasıl kullanırsınız?

 

     

 

Tüm bu okuduklarınız, hayata geçirebileceğiniz fikirler hakkında, herhangi bir görüşe yol açtı mı? ;)