- Kategori
- Blog
- Okunma Sayısı
- 639
Mercimek köfteli "mini parti" yaptık.

Gül Hanımın Org dersi almışlığı var. Klavyelerin yabancısı değildi,
Film içinde film. Kemeraltındaki Blog buluşmasından sonra aynı gün, sıcağı sıcağına, bizde buluştuk. 5 Çayı tertipledik. Gülgün Karaoğlu, Gül Serhat Tuna’larla…( Gülgün’ün köfteleri lezizdi)
Arka pencereden bir yel esti
Yaptık evlerimizde bir mini parti
Hem Dürüyenin güğümlerini kalayladık
Mercimekli köfteler yaptık
Sahanlardan kaptık
Geçti piyanoya Serhatın sarı Gül’ü,
Çaldı Rodrigo’nun “mercimekli köfte üvertürünü”
Ah vakitler nasıl geçti, nasıl geçti
Hızımızı alamadık
Pirmete’lerden başladık
Blogcuları dolaştık
“Giden Gelmez Dağı’na” gidenler
Acep, niye geri dönmezler”
Diyerekten söylendik durduk
Yoklamalar yaptık
Kaçakları saydık /
Kimileri, hava değişimine girmiş
Kimileri “Daça’sına” çekilmiş
Kimileri “Giden Dönmez Dağlarında” telef olmuş
Pirmete, pirzolalık kahkahalar peşinde:
”MB’da kapıdan böyle kaçılıyor”
“MB’da bacadan böyle giriliyor”
Diyor
Seslendik: “Kumsala oturttuğun kayık,
“Yüzmek istiyor artık”
Bekleme Med-Cezir’i sen
Daha henüz vakit varken
İşte büle büle
Namik gitti askere
Alır gelir teskere
Hayde bre!
Nah teskere
Kandırdılar bir olup da bizleri
“Büle büle” deyip de avunduk.
“Sanallar” bir araya geldik
Böylecene sanallıktan kurtulduk
“…Aaaa dedik, bak, eli, var gözü var”
“…Aaaa dedik o da bizim gibi bakar
Yokmuş birbirimizden farkımız
Hep aynı sokağa açılır kapımız
Bu fasulye iki buçuk lira
Hem kaynasın, hem oynasın
Eski bakırlar, eski mangırlar
Sanal blogcular alıyorum.
En’amlar, kur’anlar, tesbihler
Seccadeler, rüya tabirleri,
Minare gölgesi, imam vaizler
Sela’lar, imameli tespihler,
Kaçan kocayı, geriye getiren dualar
Alıyorum, para peşin, kırmızı meşin
Sanal blogcular alıyorum
Hakikisiyle değiştiriyorum
Yeter ki, sizler de isteyiniz
Sevgi ile bir araya geliniz
Bu dünyayı siz mi yarattınız
Onlardan önce, siz mi vardınız?
Hadi ordan, sanallık yapmayalım
Kişiliğimize, kişilik katalım
Dünya dönüyor nasıl olsa
Canı sıkılan olursa
El frenini çeksin
“Ben sanalım inadı olursa
“Hadi sana, “uğurlar ola!”
Andık Sabiş’in o gece, güzelim meleklerini
Öpsünler dedik neremi, neremi?
Biz öpülmekten, onlar öpmekten bıkmadı
Ah, bu ne sevgi, bu ne sevgi
Eskiler bir bir anıldı
Olaylar kefelere kondu, tartıldı
Men Dakka duka, elemtere şiş
Bu değirmen nasıl dönmüş, bu ne iş?!
Anlayan beri gelsin vallahülazim mafiş!
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Partiye katılan herkese; ''ağzınızın tadı bozulmasın'' bozulmasın diyorum ve sevgi dolu selamlarımı gönderiyorum.. Gecikme için de ayrıca şahsınızdan özür diliyorum.. Saygı ile...
Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün 18.02.2011 13:58- Cevap :
- Çok hassas ve çok janti bir havanız var. Bu, gururumuz oluyor bizlere de teşekkürler. 18.02.2011 17:16
Milliyet Blog dostluklarını anlatan bu sayfalar yüreğimizde daima yaşayacak.
Kerim Korkut 12.02.2011 8:36- Cevap :
- Evet. İsabet buyurdunuz: " Yaşayacak!" 12.02.2011 14:46
:(( Hocam yazı muhteşemdi baştan sonu okudum... Cellek Hocamın tarzı bu şahsına münhasır... Gül ve Serhat Tuna'lar benim için çok özeldirler sizi de sevdiğim aşikar bu sebeple aranızda olmak çook isterdim. Neyse Mart sonuna doğru İzmirdeyim bakalım benim için de bir parti düzenleyen çıkacak mı? Bu arada kitapları bugün aldım çok teşekkürler, hemen başlıyorum okumaya... Selam ve sevgimle...
Sema Sener 12.02.2011 0:30- Cevap :
- Serhat Tunaları da al gel. Aynı partinin ateşini, bir daha yakalım anasını satiym. Dünyaya bir daha gelmeyiz be yau! Bekliyorum ha! Simitlerin kraliçesi aziz dost. Neşe Evrime de ver o kitaptan olur mu? "Hocam hocam" diye de şımartma beni. Bu sıralar herkesler hoca demeğe başladı zaten. Kitabı beğeneceğini sanıyorum. Espriyi seviyorsun. Her bir yazı " kara mizah" o kitapta. Selam ve sevgilerle. 12.02.2011 11:22
Sayın Maslahatgüzar Üstadım, okudum efendim, yorumu da cevabı da okudum. Gönderip getiren sağolsun. (Bu ifade, eskilerden selam cevabı için söylenirdi.) Neyse efendim, erenlerin sağı-solu olmaz derler. Bizce de bütün yollar Romaya çıkıyor. İki Üstad ve çakma bir Antalya'lı olarak üçlü, tele konferans gibi oldu bence yalnız, ses yok. ses, ses, bir,iki, bir, iki.... yok efendim bu, sessiz telekonferans :-) Sayın Pir Mete bey'in yorumlarla iştiraki biraz "amorti" gibi... Sağlıklarla, mutluluklarla...Herkesin gönlü hoş ola...Benden de iki Üstadıma da derin saygılar efendim...
Yurdagül Alkan 10.02.2011 20:40- Cevap :
- A be sen ne güzel sülersin/ Alnından öpülesin / İşkolikten işgüzarlığa / Oradan da maslahatgüzarlığa / Terfi ettiririsiniz boyuna / A be hiç işiniz yoktur sizin / Leyleği hepten havada sanırsın/ Mevkiler dağıtırsınız bağırta bağırta / Dayanmaz bu yürek pazarlığa / Men dakka, men dukka/ Cebimizde o kadar yok cukka / Yüreğimizde var, dokundukça / Maslahatçıysak hayırlar ola / Bütün sokaklar Roma'ya / Şen ola düğün, şen ola / Aldırma gönül aldırma / Diye teselli bulduk / Yan gelip çamura batmadık / Romanın yolları taştan / Şükür ki , çıkmayız o yokuşlardan / Anatalya gibi olsun deriz doğuştan / Olsun her yönüyle denize bakan / Telekonferans deriz, ortalıkta yok numaralar / Çakar çakmak, çakmaz çakmaktaş / Her "çakma" sizler gibi olsa / "Çakma" ların abidesi / Atatürk Meydanına dikilirdi / Üüzülme, aldırma gönül aldırma / Git Karaoğlu Parkına / Martılarla selam yolla / Üçlü konferans, oh ne alâ! / Bizde numaralarımız olmasa da / Haber yollarız martı'larla / Konferansları kafana takm SLM 11.02.2011 14:11