Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '09

 
Kategori
Siyaset
 

Merhaba Zülfü Livaneli, Merhaba!...

Merhaba Zülfü Livaneli, Merhaba!...
 

Kaynak:İnternet


“Susarlar sesini boğmak isterler!”

……

“Yıkılma bunları gördüğün zaman
Umudu kesip de incinme sakın
Aç yüreğini bir “Merhaba” ya
Kardeşin duymaz eloğlu duyar…”

……

İlk gençliğim, sonrası, anneliğim, orta yaşlarım, yaşlılık başlangıcım; biz hep Zülfü Livaneli şarkılarıyla sağaldık!

Zülfü gibi dik durmak, Zülfü gibi gözlerinin içi gülmek, Zülfü gibi efendi olmaya özendik!

Öyle bir sese sahip olmasak da, öyle yürekten türküler söyledik!...

İnsanlığımızı önemsedik!

Kültürün bir insan için ne vazgeçilmez olduğunu gözlemledik…

……

UNESCO Genel Başkanlığı kendisine pek yakışacaktı, zira tam UNESCO yani Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu için gerekli donanıma fazlasıyla sahipti.

Türkiye Zülfü Livaneli yerine Mısır kültür bakanı Faruk Hüsnü’yü destekledi, gerekçe ise verilen sözdü!

……

Hep birlikte bir düşünelim bakalım, böyle bir seçimde kendi vatandaşına destek vermeyen ülke sıfatını ne için aldık…

Mısır’a verilmiş bir söz… Söz namustur zihniyetinden yola çıkılırsa, kendi ülke vatandaşına verdiği sözleri tutmamak bu tezi çürütmeye yeterlidir sanırım!

Bir başka ülkeye verilen söz karşılığı kendi ülkeni yok sayma namusluluk mudur?

Bu sentezden maalesef pek de hoş olmayan şeyler çıkar, bunları yazanlar kanun önünde hesap verir, uygulayanlar dokunulmazlık yelekleri ile dolaşır!

Ah, işte en kritik sorulardan biri: Başka hangi ülkelere ve ne için sözler verildi?

Her bir verilen sözün arkasında durmak adına ülke toprakları ve vatandaşları Zülfü örneğinde olduğu gibi harcanacak mı yani?

???

Endişelerim diz boyu…

……

Biraz daha düşünmeye devam edelim diyeceğim ama düşündüklerimi yazmak konusunda az biraz endişeliyim…

İçimizden düşünmeye devam edelim…

……

İşin bir de şu tarafı da aklıma gelmiyor değil, Zülfü kültürlü, engin görüşlü ve hümanist bir insan, popüler de bir de, dil bilir, edep bilir, aydın ve düzgün bir adamdır, sözüne, duruşuna güvenilir; hani acaba Türkiye’nin halini anlatırsa oralarda diye kaygı mı duydu bizimkiler, hani söylediklerine de gülüp geçmezler!

Yani, demokrasi taraftarı, cumhuriyetçi, hatta bir de laik!

Humeyni yerine Atatürk’ü de seviyordur muhtemelen!...

Bu mudur acaba Zülfü’yü değil de Faruk’u destekleme nedenleri?

……

İnsanın aklına her şey gelir oldu artık, Doğan Grubu’na saldırılar boşuna değil ya!

……

Meri hükümet dediğim dedik çaldığım düdük diyor sonuçta!

Fazla mı ileri gittim, yok canım, parsel parsel satılmıyor muyuz, yani bilmeyen mi var?

Mayın temizleme konularında az mı atıştık, çatıştık, hoş, sonuç pek de değişmedi ya, Deniz Feneri dosyası hala sumen altında, mesela, şişşttt, o konuda gizlilik esası var, Ergenekon ise sayfa sayfa!...

Zülfü Livaneli’yi yine takdir ettim, öyle dolu ancak suç oluşturmayacak bir mesaj vermiş ki; O da farkında, insanın eli kolu bağlanıyor zira bir anda!

Eli, kolu bağlananlardan da hayır getirilmiyor maalesef bu vatana, şu aralarda!...

“Çoğalır engeller yürür gidersin
Yüreğin taşır götürür seni
Nice selden sonra kumdan öteden
Kardeşin duymaz eloğlu duyar…”

……

“Aç yüreğini bir “Merhaba” ya…

Yüreğimden kocaman bir merhaba eloğlunun önemsediği, ülke kardeşliğinin kösteklediği gönül adamına!


Gülgün Karaoğlu
Eylül,25/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..