Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '13

 
Kategori
Dostluk
 

Merhametsiz ve namert avcı

Merhametsiz ve namert avcı
 

Merhametsiz ve namert avcının tekmesini plana dahil etmedik.


DOSTLUK, yalansız, hilesiz ve menfaatten uzak olmalı. ARKADAŞLIK ve dostluk bağları kurulurken, rüzgârın hangi yönden eseceği iyice hesap edilmeli. Dostluk/Arkadaşlık ilişkileri sağlam temeller üzerine inşa edilmeli. Dostluk sözde değil özde olmalı.

Arkadaş, arkadaşına gerçekten arka olmalı, dertlerine, hüzünlerine çare aramalı. Arkadaş arkadaşının zevkinde, sefasınıda var olurken, ecrini ve cefasını da paylaşmalı. Arkadaş arkadasın yarı, yâreni olmalı.

Dost kendisine istediği, dilediği, iyilik ve güzellikleri dostuna da istemeli, dilemeli. Kendisine yararı olmayan kötü ve çirkinlikleri arkadaşına tavsiye etmemeli. Özde post kisvetine bürünüp, yüzde, gözde, söylemde dost görünmemeli.

Dostlar arasında yaşamın tüm kural ve kaidelerinde, ilişkilerinde sevgi, saygı ve sadakat olmalı. Dostluk ve arkadaşlık kadim olmalı. Candan ve ebedi dost kalınmalı. Dostlukta ve arkadaşlıkta fiil ve faaliyetin gayesi doğruya, yiye, güzele varmak olmalı.

Arkadaşlar arasında beşeri hatalar en aza indirilmeli. Arkadaşlar arasına fikir ayrılığı olsa dahi arkadaşlık duygularına yansımamalı.

Verilen kararlar müzakereye açık olmalı. Dostluk yolu hüzünlerden, elem ve kederden ayrılmış, yokuşsuz ve engelsiz bir yol olmalı.

Ey;  

Deryada henüz damla olmayanlar,

Söze gelince;

Denizde en büyük dalga olduğunu sananlar,

Özünde post, sözünde dost görünenler,

Ben de dahil olayım,

Dostlukta/Arkadaşlıkta, yıkansın bütün kirliler,

Tertemiz olsun, şifa dağıtsın yürekler... 

BİR CAN, BİR CAN’I SEVERSE,

ON GÜNLÜK YOLDA NE VAR.

Kıssadan hisse;

Hayvanlar aleminde tavşan ile kaplumbağa çok samimi iki dostlarmış. Aralarına yalan, dolan hile girmeyecek derecede bir birlerine sadakatle bağlılarmış. İnsanlar aleminde olduğu gibi, hayvanlar aliminde de kıskananlar, tavşan ile kaplumbağayı Aslan'a şikayet etmişler.

Ormanların kralı tavşan ile kaplumbağa' yı huzura çağırmış "siz şeklen, simaen birbirinize uygun arkadaşlar değilsiniz, sizden dostluk ya da arkadaşlık olmaz. Bugünden itibaren takip edileceksiniz

Yıllar geçmiş Tavşan ile Kaplumbağa'nın arkadaşlığında bir hile, bir çıkar, görülmediği gibi, gerileme değil hep ilerleme olmuş. Sonuçta Aslan her ikisini ödüllendirmiş.

Tavşan hüzünlü olduğu bir günde kaplumbağa sormuş neden üzgünsün, Tavşan ben evleniyorum, Kaplumbağa ben bu habere sevindim oynamaya başlamış,Tavşan oynama ben burada evlenmiyorum köyüme gidip orada evleneceğim.

Kaplumbağa bu kez ağlamış, olamaz senin mutlu gününde olmam gerekir bensiz düğün yapar evlenisen kahrımdan ölürüm.Tavşan işte onun için üzülüyorum ya.

Tavşan kaplumbağa' ya gel buna bir çare bulalım senin mutlaka benim düğünümde olmanı istiyorum.

Tavşan kaplumbağa ile birlikte  oturmuş köyün uzaklığını, Kaplumbağa'nın yürüyüşünü, yolda mola vereceği zamanları, dereleri, tepeleri, inişleri hepsini hesaba katmışlar birlikte hazırladıkları planı onaylamışlar.

Birlikte yola çıkacaklar. Tavşan köye gidip düğünü başlatacak, tahminen on gün sonra kaplumbağa düğüne yetişecek bu plan gereği ikisi de aynı gün yola çıkmış.

Tavşan köyüne gidip düğünü başlatmış akrabalarına benim çok iyi bir arkadaşım var, onun içinde ayrıca bir hazırlık görün, onu en güzel şekilde ağırlamak istiyorum diye rica etmiş.

Düğün başlamış ancak on gün dolmuş kaplumbağa gelmemiş, köylüler tavşana bizim örf ve adetlerimizde on günden fazla düğün olmaz düğün bitecek gerdek başlayacak.

Tavşan durun yapmayın arkadaşım olmadan gerdeğe giremem ancak bu itirazı da kabul görmemiş mecburen damat tavşan gerdeğe girmiş.

Aradan bir kaç gün geçtikten sonra.Tavşan perişan bir halde pencere kenarından köyün giriş yollarına bakarak "ey arkadaşım kaplumbağa sen bana bunu nasıl yaparsın, bizim arkadaşlığımız böylemi bitecekti" diye derin, derin düşünürken köylüler bakmışlar ki acaip bir yaratık köye geliyor, koşmuşlar tavşana haber vermişler.

Senin arkadaşın şöyle böyle birimi evet. Nerede o? Geliyor demişler. Kaplumbağa tavşan’ın evinin önüne gelmiş.Bakmış ki arkadaşı tavşan hiddetli, şiddetli kötü bakışlı ve küskün.

Kaplumbağa tavşana sormuş bana küstün mü? Tavşan çabuk söyle niye düğüne gelmedin, nasıl bunu yaparsın? Kaplumbağa tavşan kardeş hiç sormuyorsun neden geç kaldığımı.Tavşan bu kez çabuk söyle neden geçkaldın.

Tavşan kardeş, seninle oturduk bir plan yaptık, yolun uzaklığını,dereleri,tepeleri, yokuşları,mola sürelerini hesap ettik onayladık. Bende hemen yola çıktım dereleri yokuşları inişleri geçtim sizin köyün yakınlarında bir tepeye ulaştım.

Yoluma devam ederken, merhametsiz ve namert bir avcı bana bir tekme vurdu, tepeden aşağı yuvarlandım, çıkmaz bir dereye düştüm.

Günlerce dört ayağım havada kaldı. Ayaklarımı salladım, salladım ama çare bulamadım kendimi düzeltemedim.

Sonra merhametli ve mert bir çoban geldi beni düzeltti ben de hiç durmadan yola devam ettim ancak bu gün köye yetiştim.

İşte böyle Tavşan kardeş, biz  merhametsiz ve namert bir avcının tekmesini planımıza dahil etmemiştik

Dostluk/Arkadaşlık zordur her konuda dikkat ve özen gösterilmelidir. Sözlerle onaylanması yetersizdir. Yüreklede de tasdik edilmesi gereklidir...  

Saygılar sunuyorum.

 

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 

 

                         

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..