Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '11

 
Kategori
Dünya
 

Merhum(!) Kaddafi'nin ülkesindeki uygulamaları...

Merhum(!) Kaddafi'nin ülkesindeki uygulamaları...
 

NE OLDUM DEMEYECEKSİN, NE OLACAĞIM DİYECEKSİN.


Bundan 6 ay kadar önceydi…

Tunus ve Mısır’ın ardından Yemen’de de sözde halk isyanı başladı. Yemen’de başarılı olamayan, bu sözde halk hareketinin ismine ‘Arap Baharı’ denildi.

Tunus ve Mısır’da başarı ile hayata geçirilen sözde Arap Baharı ve demokrasi hareketi, bu kez kendini Libya’da gösterdi.

Muammer El Kaddafi ile baş edemeyeceklerini bilen sözde halk hareketinin liderleri batıyı göreve çağırdılar. Hazır kıta olarak bekleyen AB ve ABD, hemen insan haklarını bahane ederek, Nato şemsiyesi altında Libya halkı üzerine bomba yağdırmaya başladılar.

Daha birkaç ay öncesine kadar, Paris ve Roma’nın en güzel yerlerine çadırını kuran Kaddafi, Fransa Devlet Başkanını ve İtalya Başbakan’ını bu çadırlarda ağırlamıştı.

Sözde halk hareketine bavullarla 300 milyon dolar yardım götüren ülkemizin başbakanı, Sayın Recep Tayip Erdoğan da bu çadırların birisinde, ‘İnsan Hakları’ ödülünü gururla almıştı. Sonra da bu ödülün geri iadesi istenildiğinde, AKP’li yöneticiler tarafından bu ödülün gurur verici olduğu dile getirilmişti.

Nato uçakları maalesef bizim ülkemizden yönetildi ve binlerce Libya halkının ölümüne neden oldu. Ayrıca Deniz Kuvvetlerimize bağlı firkateynler, Akdeniz’e açılan ve içinde Libyalıları barındıran bir geminin göz göre göre batmasına ve içindeki Libyalıların ölmesine göz yumdu.

Kaddafi öldü, Libya huzura mı kavuştu?

Kaddafi’nin yerine geçen sözde halk hareketinin temsilcileri ilk uygulama olarak, Şeriat Kanunlarını yürürlüğe soktular. Oysa Kaddafi bu ülkeyi yönetirken, kendine has uygulamaları ve saçmalıkları olsa da, daha demokratik bir şekilde idare ediyordu.

Şimdi de Kaddafi’yi mi savunuyorsun diyen olabilir. Hayır, Kaddafi’yi savunmuyorum. Kaddafi’yi devirenlerin ülkeyi nereye sürüklediklerini görmeniz açısından, bazı Kadadfi uygulamalarından söz edeceğim.

Bu güne kadar hakkında “Diktatör, 42 yıllık zulüm” gibi birçok söylem üretilen Muammer El Kaddafi bakın ülkesine nasıl hizmet ediyormuş:

* Libya'da evlerde kullanılan elektrik bedavaymış.

* Su ve doğalgaz zorunlu ihtiyaç kapsamında olduğu için bedavaymış.

* Libya'da eğitim ve sağlık hizmetleri bedavaymış.

* Libya devleti, tüm hastalara ilacı hiçbir ücret talep etmeden veriyormuş.

* Benzinin litresi 0.08 Avro, yani bir Libyalının bir litre benzine ödediği para Türk Lirası'yla yaklaşık 20 kuruşmuş.

* Libya ulusal bankaları faiz almıyormuş.

* Libya vatandaşları hiçbir şekilde vergi ödemiyormuş.

* Libya hem Afrika'da hem de tüm dünyada en borçsuz ülkeymiş.

* Libya'da arabalar fabrika çıkış fiyatına satılıyor, nakliye bedellerini ise devlet karşılıyormuş.

* Yurtdışında burslu okuyan öğrencilere Libya devleti iadesiz olarak aylık 1650 Avro burs veriyormuş.

* Libya'da tüm üniversite mezunları bir iş bulana kadar maaşa bağlanıyormuş.

* Libya'da evlenmek isteyen tüm çiftlere devlet 150 metrekarelik daire veriyormuş.

* Libya'da istisnasız olarak her aile aylık 300 Avro, yaklaşık 760 Türk Lirası yardım alıyormuş.

* Petrol gelirlerinin yüzde 90'ı Libya halkına gidiyormuş.

Şimdi sormak lazım; Dünya bir diktatörden mi kurtuldu? Kaddafi bir “Tiran mıydı?” Yoksa emperyalistler Libya’nın doğal zenginliklerine mi göz dikti?

Sadece Irak’ta milyonlarca insanı öldürüp, yüz binlerce kadına tecavüz eden Amerikan ve AB askerleri, bakalım Libya’da ne yapacaklar?  

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..