Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

07 Eylül '13

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Mersin'de Adanalı...(Mersin Dünya Kenti olurken Adana büyük Köy olmaya devam ...)

Seneler önce “gençlik” dönemimizin kanımıza verdiği sıcaklıkla neredeyse tüm kıyılarını mesken tutmuş çoğu kaçamaklarımıza şahit etmiştik, Mersin’i…

“Mersin de Adanalı” olmak bugünün gençlerinin fark edemeyeceği kadar güzel bir ayrıcalıktı, üstelik muhteşem bir zevkti.

Aradaki kısacık mesafe yüzünden de kimin Adanalı kimin Mersinli olduğunu anlamak neredeyse imkânsızdı…

Hemen her Adanalı en az bir gününü mutlaka Mersin de geçirmiştir, her Mersinli de Adana da…

Bundan tam yirmi sene önce Mersin şubemize atanmıştım.

Hiç tereddüt etmeden hayatımın en güzel dostluklarını yaşadığım, zevkle çalıştığım, ayrılırken de son derece hüzün duyduğum tek yerdi, diyorum.

Bir dönem Mersin'de mağaza açtım bir dönem de hem akademisyen hem de danışman olarak görev yaptım. Hiç pişman olmadım hiç negatif tepki ve enerji almadım.

O günlerden bu yana da yazdığım birçok makale de “dünya kenti” diye defalarca belirttim. Asla mübalağa etmedim, gerçek buydu…

Denizi ile limanı ile halkı, halkının hoşgörüsü sevgisi, dünya görüşü ile ve sanata spora bakışı ile hak ediyor doğasıyla dünya insanlığına ev sahibi yapıyordu, o halde geleceğin “dünya kenti” olmaya en büyük adayı idi…

İşte bu nedenle her seferinde “dünya kenti” diye bahsedip durdum Mersin’den…

***

Çok uzun zamandır da Mersin’e gitmiyordum, daha doğrusu konferans için gittiğim zamanlarda Mersin’in gezmeye dostları ziyaret etmeye vaktim olmuyordu, hemen Adana’ya dönüyordum.

Geçenlerde kirvemin babasının cenazesine katılmak için gittim, ilk defa bu kadar uzun bir süre kaldım, şehri gezdim özellikle Mersin’in Yenişehir ilçesindeki büyük değişimi gördüm…

İnanamadım Mersin çok büyük bir değişim göstermiş, şehir kendini anlatan en büyük kıyafetini giymiş adeta bir “güneş” gibi parlamaya başlamış…

Yollar açılmış mevcut yetersiz yollarda ve sokaklarda düzenlemeler yapılmış, her haliyle önceden yaşanır kenti şu anda gerçek anlamda “yaşanması gerekli” kent haline getirmişler…

Akdeniz’e özgü muhteşem mimari tarzı ile yapılan yüksek binaları ve bu binalar için düzenlenen geniş yeşil alanları ve otoparkları ile “siteler” e bayıldım…

Bildiğimiz “kibrit kutusu” benzeri bina yapımından vazgeçmişler, yeni yapılan binaların hiç biri diğerine asla benzemiyor, hepsinin ayrı bir tarzı ve stili var…

Balkon düzenleri pencere yapıları ve mimari değişimi ile Adana Mersin in belini büken kuzey güney farkındalığını ortadan kaldırılmış, her mevsimde yaşanabilir ev projesi bana kalırsa güzel falan değil “muhteşem” olmuş ve Mersin’e çok yakışmış…

Dostlarımla yaptığımız temaslar sonrasında; çok yakın gelecek de Mersin de çok daha büyük projelere imza atılacağını, şu anda devam eden projelerin hayata geçirilmesi halinde ise hem sosyal yaşama hem iş hayatına hem de çocukların gelecek hayallerine büyük katkı sağlayacağını öğrendim.

Mersin adına Mersinli dostlarım ve sevdiklerim adına bir Adanalı olarak gurur duydum…

Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan’ı ve tün ilçe belediyelerini Başkanından çalışanlarına emekçilerine kadar yürekten kutluyorum. Mersin’e sahip çıkan özellikle Mersin’in güzel kadınlarını, muhteşem insanlarını da tebrik ediyorum…

Eksikleri yok mu yanlışlıkları yok mu, elbette var ama bunla zamanla özveriyle aşılır ve hiçbir zaman da bu güzellikleri gölgelemeye güçleri yetmez.

Yeter ki Mersinli kentine bugüne kadar olduğu gibi sahip çıksın, siyasetin pis kolları arasında kaybolup gitmesin onurlarının gururlarının ayaklar altına alınmasına izin vermesinler…

***

Birkaç gündür de misafirlerim var, aralıklarla Adana’yı gezdiriyorum bu arada da “geziyorum”

Hastaneler kavşağı diye bilinen bölge ve bölgenin çevresinde yapılan bazı yüksek binaları gördüm. Sanıyorum bu binalar Adana’nın en yüksek binaları, şimdi inanmayacaksınız ama bu binalar dahi Mersin'de yapılan yeni binaların yarısı boyunda bile değil. Üstelik hemen hemen hepsi birbirinin aynısı, sanki aynı mimar aynı mühendis yapmış gibi, balkonlar aynı renkler aynı pencerelerin biçimi aynı, hayret ki binalar klonlanmış adeta…

Koskoca Adana da bir gökdelen yok, koskoca Adana'da mimari tarzı diğer binalardan farklılık gösteren bir tek bina yok, koskoca Adana'da “Türk Mimarisini” yansıtacak bir tek iş yeri alışveriş merkezi hastane okul yapımı yok…

Bu kentten ekmek yiyen mimarlar inşaat mühendislerinin hiç mi içi sızlamıyor, bu kentte imar izni verenlerin vicdanı sızlamıyor mu, bu kenti yöneten ve kaymağını yiyen belediye başkanlarının hiç mi yüzü kızarmıyor acaba merak ediyorum.

Kimin ne haddi var bu güzelim kente hala büyük köy havasını vermeye, kimin ne hakkı var bu kenti yaşanır kent olmaktan çıkarmaya…

Ziya Paşa Bulvarı ve Gazi paşa Bulvarı dışındaki ana caddelerde ilçelerde Turgut Özal Bulvarında hemen her köşe başında bir kebapçı, ciğerci dükkânı var, dönerci, şırdancı ve adım başı adında mutlaka “kardeşler” yazan unlu mamuller satan yerler var.

Dört tane devasa AVM (alış veriş merkezi) var, tıklım tıklımlar, neden?

Çünkü birçok Adanalının rahatlıkla gideceği kesesine göre alış veriş yapacağı, çocuklarını kaçırılma, arabaların altında kalma korkusu yaşamadan oynatacağı, en acısı da ne biliyor musunuz her türlü sebze meyvenin etin sütün yağın bol olduğu bu kentte; ucuz fiyatlarla karnını doyuracağı başka hiçbir yer yok…

Kentle özleşmiş “adana kebabı” bile cep yakmaya başlamış bu kentte, işsizliğin cirit attığı bu günlerde bana göre kebap fiyatları son derece pahalı. Bu mu şehircilik bu mu işletmecilik bu mu belediyecilik? Tekrar soruyorum “bu kente bu kadar kötülük etmeye” kimin ne hakkı var?

*** 

Adana’yı seviyorum Adanalı olmaktan da büyük onur duyuyorum ama Adana bu kadar sahipsiz, kenti yönetenler de bu denli sorumsuz ve vurdumduymaz olmamalı diye de düşünüyorum…

Kimse kusura bakmasın; adam gibi bir şehir, çağdaş bir toplum, yaşanır mekanlar görmek istiyorsa “birileri” uzağa gitmelerine dünyanın masrafını yapmalarına gerek yok, Mersin’e gitsinler şehircilik, işletmecilik inşaatçılık turizm neymiş bir görsünler…

Görsün de belki ölmeden şu kentin yakasına yapışan “büyük köy” yaftasından kurtuluruz!

 

Erdoğan ÖZGENÇ

 

  

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..