Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '14

 
Kategori
Futbol
 

Mersin İdmanyurdu’nun Galatasaray’dan farkı ne?

Mersin İdmanyurdu’nun Galatasaray’dan farkı ne?
 

Değişiklik, “taze kan” demektir.

Her yeni, her yeni gelen umut aşılar. Gelen, teknik direktör olacağı gibi, yeni yönetim de olabilir. Futbolcular, gelene, “Hoşgeldin” niyetine bir galibiyet “hediye” ederler. Çünkü bir “heyecan” gelmiştir; futbolcular, canla başla oynarlar.

Gel gör ki, Galatasaray’da yönetim değişti; ama sahada bunun etkisi hiç mi hiç yoktu. Oysa Abdurrahim Albayrak, daha mazbatasını almadan Florya’ya gitmiş, futbolculara “moral” vermiş, başta Prandelli ve futbolcuları kendi elleriyle beslemişti.

Değişen ne?

Prandelli, çarşamba günü, 4 gol yedikleri Borussia Dortmund maçından sonra, maç hakkındaki düşüncesi sorulduğunda başka telden çalmıştı:

“Hedefimiz, her zaman dediğimiz gibi Lig'de başarı. Bazı oyuncularımızı kadro dışı bıraktık, ama sebebi var. Mesela Bruma, milli takımdan sakat döndü. Olcan da Fenerbahçe maçında sakat sakat oynadı. Veysel, çok alçakgönüllü bir oyuncu. Onu bu maçta dinlendirmek istedim. Beni buraya getirmelerinin sebebi 4. yıldız hedefi.”

*****

“Derbi”yle gelen sevinç, çok erken söndü; hüzne dönüştü.

Alışıldığı için adına “derbi” denen, ama oynanan futbol, vermediği “heyecan”la sıradan olmanın ötesine geçemeyen maçlardan sonuncusunda Galatasaray, Fenerbahçe’yi yendi. Aziz Yıldırım’ın deyişle, Galatasaray yenmedi, Fenerbahçe yenildi.

Yenilgi, yengi için ne denirse densin, “üç puan”ı alıp giden Galatasaray’dı. Buna bağlı olarak, Fenerbahçe’yi yenmekle Lig bitmiş gibi bir hava yaratıldı. O güne kadar sesi soluğu çıkmayanlar, maç sonrası “bülbül” kesildiler. Mikrofonu/ kamerayı gören konuştu da konuştu.

Sonra?

Borussia Dortmund’dan yenen 4 gol...

Dün de İstanbul Başakşehir’den aynı tarife..

Kısacası, Prandelli’nin gol yeme sistemi: 4+4+4

(“4+4+4” sistemi, “eğitim”in içinden gelen kimilerine nasıl “hüzün” veriyorsa, Prandelli’nin Galatasaray’ı “yedikleri”yle aynısını taraftarına veriyordur. Oysa “Büyük”lerin “yedikleri”nden çok, “attıkları” büyük olur!)

*****

Başlığı unuttuk sanmayın:

Mersin İdmanyurdu, Eskişehirspor karşısında, kendi evine 2-0 geriye düştü. Bu yetmezmiş gibi, kırmızı kartla bir eksik de kaldı. 11 kişiyken, “eksikmiş” gibi oynayan Mersin İdmanyurdu, “eksik” kaldıktan sonra 12 kişiymiş gibi oynadı. Yediğinin iki katını attı, maçı kazandı.

Galatasaray, İstanbul Başakşehir karşısında her iki yarıda da mahkum oynadı, ikişerden 4 gol yedi. Avrupa Kupları’nda 4 gol yeme serisini Lig’de de sürdürmüş oldu.

Dünkü fark, goller açısından bu.

Başka?

Yılmamak, eksikliği yürekli oynayarak kapatmak...

Mücadele etmek...

Sorumluluk üstlenmek...

Sahada gezinmemek...

Mersin İdmanyurdu için “olumlu” olanlar, Galatasaray için tersi...

*****

Süper Lig’i bir maçla bitti sananlara, öyle gösterenlere bakmayın.

Oynanan 7 maç, kalana ise 27...

Yol uzun.

Gün ola harman ola!.

İnişler çıkışlar olacaktır. Bunların dışında olacakları bekleyip görmek gerekir.

Sorunlar bekliyor, artacağa da benziyor. Önlemini alan, erken ayıkan kendine gelecek. Aşırı sevinci de hüznü de "bir maçlık" olanların dışındakilere görev düşüyor.

Denecekler çok, sırada bekleyen sorular da öyle... İçlerinden fırlayıp öne çıkanı şu:

Prandelli, "değişiklik"ten acaba nasıl etkilenecek?

Son söz:

En umutsuz durumlardan bile bir umut doğar!

 

 


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..