Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '09

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Mersin ilinde tarımsal rakamlara farklı bir bakış

Mersin ilinde tarımsal rakamlara farklı bir bakış
 

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) değişik yıllarda genel tarım sayımları yapmaktadır. En son genel tarım sayımı 2001 yılında yapılmıştır. Bu makalede bu kapsamlı çalışmayı derinliğine inceleyerek Mersin İline ait sonuçlar çıkartılmış ve yorumlanmaya çalışılmıştır.

Tarımsal işletmelerin verimli bir biçimde işletilmesini ve korunmasını sağlayan önlemlerin alınması, ve özellikle tarımsal işletmelerin verimsizliğe neden olacak biçimde parçalanma ve küçül­melerinin önlenmesi, tarımsal üretimi artıracak ve tarım sektöründe yaratacağı geliş­me ile de ülke kalkınması üzerinde önemli etkiler yaratacaktır. Mersin’de tarımsal üretim yapılan işletmelerin sayısına baktığımızda yaklaşık 71 bin civarında olduğunu görürüz (yaklaşık 2 milyon dekar). Bu da ortalama işletme büyüklüğünün yaklaşık olarak 28 dekar olduğunu gösterir. Avrupa ülkelerinde bu oranın ortalama 175 dekar olduğu düşünülürse işletme sayısının büyük oranda azaltılması gerektiği ortaya çıkar. Bu işletmelerin arazi varlığına bakacak olursak; yaklaşık %69’u 5–49 dekar arasında, %15’i 50–499 dekar arasında, %0, 3’ü ise 500 dekarın üzerinde arazi varlığına sahiptir. %15 civarında işletme ise 5 dekardan daha küçük arazi varlığına sahip veya hiç arazisi yoktur. İlginç olan ise Mersin’de 2500 dekardan büyük alana sahip işletme olmadığıdır. Görüldüğü gibi Mersin’de işletme büyüklükleri bir hayli küçüktür. Bu işletmelerin %95’den fazlası sahipleri tarafından kendi işletmesi olarak veya kendi işletmesinin yanında başkalarından kiraladığı işletmeler olarak kullanılmaktadır. Mersin ilinde tarım arazilerinin çok büyük çoğunluğunun sahipleri tarafından işletildiği görülmektedir. Önemli bir tespit ise işletmelerin tamamını göz önüne alarak her bir işletmenin ortalama olarak 2, 2 parça araziden oluştuğu, her bir parça arazinin de ortalama olarak 13 dekar olduğudur. Ancak daha ayrıntılı bakıldığında işletmelerin yaklaşık %44’ünün tek bir parça olduğu, %24’ünün iki parçadan oluştuğu ve %13’ünün ise üç parçadan oluştuğu görülmektedir. Mersin ilinde işletmelerin sayısının çok olması bir yana bırakılırsa her bir işletmenin çok parçalı arazilerden oluşma sorununun oldukça az olduğu olgusu ortaya çıkmaktadır.

Tarım arazilerinin yaklaşık %78’inde sulama yapılmaktadır. Sulama yapılan tarım arazilerinin yaklaşık %93’ünde salma sulama yapılmakta, geriye kalan %7’sinde ise yağmurlama ve damla sulama yapılmaktadır. Salma sulama şeklinde yapılan sulamanın hala çok fazla olduğu görülmektedir. Bu da beraberinde fazla su kullanımı sorununu getirmekte ve hem üretim maliyetini artırmakta hem de toprakta tuzlanma ve taban suyu yükselmesine neden olmaktadır. Bu sulamaların yaklaşık %37’si baraj ve göllerden, %56’sı akarsu ve kaynaklardan, %7’si ise yeraltı kuyularından yapılmaktadır. Toplam tarım arazilerinin yaklaşık %63’ünde tarla bitkileri, %7’sinde sebze ve çiçek bahçe bitkileri, %22’sinde meyve ve uzun ömürlü bitkiler, %0, 2’sinde ise kavaklık-söğütlük bulunmaktadır. Toplam tarım arazilerinin yaklaşık %7’si ise tarıma elverişli olduğu halde kullanılmayan arazilerden oluşmaktadır. Tarla bitkisi ekili alanların yaklaşık %30’u sulanmaktadır. Sulanamayan arazilere su götürülebilmesi yönünde daha çok yol alınması gerektiği görülmektedir. Sebze ve çiçek bahçe bitkileri kaplı arazilerin hemen tamamı sulanmaktadır. Meyve bahçelerinin ise yaklaşık olarak %52’si sulanmaktadır. Bu sulamaların tamamına yakınının yağmurlama ve damla sulama olduğu düşünülürse sebze ve meyve üretim alanlarının artması ile yağmurlama ve damla sulama alanlarının da artacağı söylenebilir.

Her yıl tarım arazilerinin yaklaşık %15’i kadar arazi istenmeyen bir durum olmasına rağmen çeşitli nedenler dolayısıyla nadasa bırakılmaktadır. Ancak bu rakam Türkiye’de nadasa bırakılan tarım arazilerinin yaklaşık olarak %1, 4’ü civarındadır.

1991–2001 yılları arasında Mersin’de yaklaşık olarak 76 bin dekar tarım arazisi başka kullanım alanına geçmiş, bunun çok büyük bölümü de yapılaşma ve turizm alanı, koruluk ve orman arazisi haline gelmiş olması dolayısıyla tarım dışına çıkmıştır.

Bütün bu tarımsal işletmelerin yaptıkları bitkisel üretime gelince; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 2007 yılı rakamlarına göre Türkiye üretiminin yaklaşık tamamına yakını olan yaklaşık 200 bin ton muz, Türkiye üretiminin yaklaşık %81’i olan 203 bin ton çilek, Türkiye üretiminin yaklaşık %67’si olan 435 bin ton limon, Türkiye üretiminin yaklaşık %66’sı olan 8 bin ton keçiboynuzu, Türkiye üretiminin yaklaşık %29’u olan 75 bin ton pırasa, Türkiye üretiminin yaklaşık %19’u olan 273 bin ton portakal, Türkiye üretiminin yaklaşık %13’ü olan 97 bin ton mandalina, Türkiye üretiminin yaklaşık %12’si olan 423 bin ton mısır, Türkiye üretiminin yaklaşık %11’i olan 120 bin ton zeytin, Türkiye üretiminin yaklaşık %10’u olan 85 bin ton patlıcan ve Türkiye üretiminin yaklaşık %2’si olan 366 bin ton buğday üretimi yapılmaktadır.
 
Toplam blog
: 28
: 2362
Kayıt tarihi
: 27.05.08
 
 

Yıl 1960. Adana. Çığlık çığlığa geldim bu dünyaya, niyeyse? İlk, orta lise ve Çukurova Üniversitesi...