Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar: “Başarısızlığın Sebebi Samimiyetsizlik”

Sizce 323 km sahil şeridine sahip, binlerce yıllık bir tarihi mirası olan bu bölgenin turizmde başarılı olamamasının nedeni nedir?

Ben 30 yıldır bu bölgede turizm yapıyorum. Herkes gibi biz de yeterli tanıtım yapılmadığı için bu bölgeye turist gelmediğini düşünüyorduk. Mersin zaten turizm sektörüyle 2007 yılında yapılan RİS projesi ile tanıştı. 2007’den önceki yıllar Mersin için kayıptır. Bu projeden önce bu bölgede turizm yerel işletmelerin münferit olarak yaptığı küçük çalışmalardan ibaretti. Bu proje ile birlikte Mersin, Adana ve Hatay’ın Doğu Akdeniz olarak bir destinasyon haline getirilmesinin önemi üzerine çalışmalar yapılmaya başlandı. Konuşulan yapılan her şey yarım bırakılıyor. RİS projesi 2 yıllık bir çalışma sonucunda ortaya çıkarılmış iyi bir projeydi. Şimdi RİS Plus diye yeni bir proje konuşuluyor. Bu durumda ben de soruyorum; siz tüm projeleri gerçekleştirdiniz, üzerinize düşeni yaptınız da mı yeni projeler peşine düşüyorsunuz? Bu kadar çalışma yapılmasına ve turizmden bu kadar söz edilmesine rağmen neden başarılı olamadığımızın cevabı samimiyetsizliktir. Turizmin gelişmesi için gereken ilk şey samimiyet, ikincisi irade ve üçüncüsü finansmandır.

Siz samimi misiniz?

Ben bu konuya kişisel çabanın ötesinde tüm benliğimi koydum. Benim kişisel çabalarım bölge dışında,  ülke geneline takdir gördü ki şu anda Türkiye Acenteler Birliğinde (TURSAB) yönetim kurulu üyeliği yapıyorum. Ben bu göreve İstanbul’da, Antalya’da yaptığım çalışmalar ile değil bu bölgede yaptığım çalışmalar ses getirdiği için getirildim.

Şu an bölgede yapılan turizm çalışmaları ne durumda?

Bölgeye Çukurova Uluslararası Havaalanı yapıldığı söyleniyor. Bir yere üç defa temel atma töreni yapıldığı nerede görülmüş? Bu projeye başlandığında Türkiye’de 44 havaalanı vardı. Şu anda Türkiye’de 55 havaalanı var ancak Çukurova havaalanı henüz yapılmadı.  Kazanlı turizm bölgesinden söz ediliyor. 94’ten bu yana süren bir hikaye. 2004’te tahsisleri yapılmış proje var ama henüz bir ilerleme yok. Bu projeler başladığında Mersin’de 7000 yatak kapasitesi vardı. Devletin desteğinden bağımsız olarak, özel sektörün çabalarıyla yatak sayımız 14.000 civarına çıktı. O yıllarda 5 yıldızlı tek bir otelimiz vardı. Şimdi 4 ve 5 yıldızlı birçok otel var.  Birçok butik otel açıldı. Bireysel olarak yatırımcı üzerine düşen görevi yapıyor. Mersin yine kendi çabası ile 17 adet kurvaziyer gemisi getirip ağırladı. Özel sektör üzerine düşen görevi yapıyor ama vaat edilen projelerin durumu ortada. Bugün bir turist çocuklarıyla bölgeye gelse kaydıraktan kaymaktan başka yapabileceği bir aktivite yok. Tüm bu noksanlıklara rağmen yurtdışı fuarlarında tanıtım yapmaya çalışıyoruz ve bir yere kadar da başarılı olduk.  Ancak bu çalışmalar bireylerin tek başlarına yapabilecekleri şeyler değil. Özellikle belediyelerin destek vermesi çok önemlidir. Değerli belediye başkanlarımızla fuarlara gidiyoruz, toplantılar yapıyoruz. Fakat devamı gelmiyor. Bir bölgenin sanayideki, tarımdaki ve turizmdeki başarısı yerel yöneticilerin vizyonuna bağlıdır. Bu sektörler gelişmiyorsa yöneticilerin özeleştiri yapması gerekir. İradelerini ortaya koyup samimiyetle projelerin arkasında durmadıkları için projeler gerçekleştirilemiyor.

Hatay’da yapılacak EXPO 21 ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

EXPO çalışmalarının bölgesel olarak yapılması gerekir. Şunu açıkça söyleyebilirim ki Türkiye EXPO yapamıyor. En son Antalya’da yapılan EXPO birçok organizasyon hatası içeriyordu. Hatay’ın daha başarılı bir organizasyon geliştirmesi için tüm bölgeden destek alması gerekir. Hatay tek başına çalışırsa başarısız olacağı kesindir. Hatay, Adana ve Mersin rekabet içine girip başkanlar bireysel başarı peşinde koşarlarsa başarılı olmaları mümkün değil. Biz bunu daha önce Akdeniz Oyunlarında da yaşadık. Akdeniz Oyunlarının bazı müsabakaları Adana’da da yapıldı ancak bu daha sonra iki şehir arasında bir çekişme haline geldi. Bizim hemşericiliği ortadan kaldırmamız lazım. Nasıl Antalya dendiğinde sadece şehir merkezi değil, koskoca bir bölge akla geliyor ise bizimde Doğu Akdeniz çanağında bunu başarmamız gerekiyor. Sadece Belek’te 100 bin yatak var. Adana, Mersin ve Hatay’ı toplasanız bu kapasiteye ulaşamayız. Bunun gibi birçok nedenle güç birliği yapabilmemiz önemlidir.  Üç şehrin de birbirinden değerli özellikleri var. Eğer güç birliği yaparlarsa turizmde dünyada tanınan bir bölge haline geliriz.