- Kategori
- Astroloji
Mersinbalığı Burcu
BÖĞÜRTLENLERİN OLGUNLAŞMA DÖNEMİ (Mersinbalığı)
23 Temmuz- 22 Ağustos
Bu dönemde dünyaya gelen insanların madenler dünyasındaki totemi demir ve gröna, bitkiler alemindeki totemi ahududu, hayvanlar alemindeki totemi mersinbalığıdır. Uğurlu renkleri kırmızı, kabileleri Fırtına Kartalıdır.
Değerli taşlardan gröna, oldukça sert, reçine gibi parlayan kristalize bir silikat oluşumudur. Kırmızı, kahverengi, yeşil, siyah, sarı ve beyaz renklerde altı değişik türü bulunur. Kübik kristal şeklindedir. Genellikle kireçtaşı, serpantin, peridot ve granitle çeşitli kristal bileşimleri oluşturur. Grönaya bu minerallerin bulunduğu yerlerin yakınındaki ırmak yataklarında rastlanabilir. Karınca yuvalarının yakınında da bu taşa çok sık rastlanır çünkü karıncalar bu taşa antipati duyarlar ve gördükleri her yerde onu hemen yeryüzüne çıkarıp atarlar.
Mersinbalığı- İnsanlarının uğur renkleri kırmızı olduğu için grönanın kırmızıya çalan renkleriyle bu ay arasında özel bir ilişki kurulur. Gröna parçacıklarından oluşan bir muska taşındığında bunun kalp hastalıklarına iyi geleceği söylenir. Üzerine aslan işlenmiş bir grönanın insanı tehlikelerden koruyacağına, iyi ve saygın bir yaşam süreceğine inanılır. Bazı halklar da grönadan yapılmış bir kurşunun düşmanı yüreğinden vuracağına ve bu taşın cinsel gücü dengede tutacağına inanırdı.
Romalılar ünlü kişilerin resimlerini bu taşın üzerine işlerlerdi. İranlılar grönayı krallara özgü bir taş sayar, üzerine şahlarının resmini çizerdi. Kızılderililer de grönayı törensel amaçlarla ve süs eşyası olarak kullandılar. Günümüzde grönadan süs taşı olarak işlenmesinin yanı sıra sanayi dallarında yararlanılmaktadır. Saat yapımcılığından başka toz olarak zımpara kağıdı ve biley taşı yapımında da kullanılır.
Mersinbalığı –İnsanlarının ikinci totemi dünyanın en sert madenlerinden olan demirdir. Demir aracılığıyla insanlık teknoloji çağına geçmiştir. Keltler demir çağının gelmesiyle perilerin ve büyülü varlıkların insanlara sırt çevirdiğini söylerler. Demir başka madenlerle kolayca bileşim sağlar ve değerli taşlara kırmızı bir ton verir. Ayni zamanda insan gövdesinin
Yaşamını sürdürmesini sağlayan hemoglobin molekülünün ortanca iyonunda demir bulunur.
Mersinbalığı- İnsanlarına tıpkı madenleri gibi çok çeşitli ve değişik görünümlerde rastlanabilir. Ancak hepsinin kolayca fark edilen bazı ortak özellikleri vardır. Genellikle iyi yürekli duyarlı kişiler olarak dikkat çekerler. Eğer yüreklerinde taşıdıkları iyi ve dostça duygulara kulak verirlerse dengeli ve mutlu kişiler olurlar. Yüreklerinin sesine uydukları sürece sezgili ve keskin görüşlü insanlardır. Bazen açıkça ortaya çıkan bazen de gizliden gizliye süren ileriyi görme ve sezme yetenekleri vardır. Bu yetenekleriyle kendilerini ve dostlarını bekleyen bazı tehlikeleri önceden görebilirler. Grönanın da böyle bir özellik taşıdığı söylenir. Keskin görüşleri ve duyumsama yetenekleriyle öyle sözler söylerler ki söyledikleri şeyler dostlarının ya da düşmanlarının ta yüreğine işler. Mersinbalığı –İnsanları iyi birer dost oldukları kadar korkulacak bir düşman da olabilirler. Aldatıldıklarına inanırlarsa bütün güçleriyle harekete geçer ve gerçekten çok yıkıcı şeyler yapabilirler.
İç dengeleri yerinde değilse kendi güçlerine karşı dikkatli olmalıdırlar. Bu güç beklenmedik hesapsız bir biçimde ortaya çıkabilir ve öyle patlamalar yaratabilir ki sonunda kendi yürekleri de bundan olumsuz bir şekilde etkilenebilir.Sonuçta hesapsızlık eğilimlerini daha da arttıran çeşitli hastalıklara yakalanabilirler.
Mersinbalığı- İnsanlarının soylu, görkemli bir havaları, düşünüş ve davranış biçimi vardır. Bu özellikleriyle topluluklarda hemen göze çarparlar. Çekicilikleri ve albenileriyle çevrelerinde cinsel duygulanıma neden olurlar. Cinsel enerjilerinin de güçlü olduğu söylenir. Maden totemleri grönadan bu enerjiyi dengede tutmasını öğrenmelidirler.
Bu ayda doğan insanlar totemleri gibi çok yönlü ve yararlı kişilerdir. Sorunların üstüne giden bir karakterleri vardır. Cinlerin perilerin bile korkacağı yollara atılmaktan çekinmezler. Altından kalkılması zor bir görev, olanaksız bir iş ya da kimsenin üstüne almak istemediği ürkütücü bir sorumluluk varsa bir Mersinbalığı- İnsanına başvurmakta yarar vardır. Çok cesurdurlar ve bu özelliklerini de hemen her an kanıtlamaya hazırdırlar. Ayrıca çok yönlü kişilikleriyle, iş hayatında, kültür ve felsefe kollarında başarılı olabilirler. Yalnızca yaptıkları işi inanarak yapmaları gerekmektedir. Bu insanların demir toteminden gelen belli bir sertlikleri ve ayni zamanda yaşamda kazandıkları deneylerle sertleşme eğilimleri vardır. Bu madenle olan ilişkileri yürek ve kanla olan bağlantılarını güçlendirir. Karşılaştıkları kişi ve işlerde zaman zaman sıçramalı değişimler yaratmalarına neden olur.
Bitki totemleri ahududu aslında çilek türünden bir meyve değildir.Yirmi kadar içi özsu dolu tomurcuğun bir araya gelmesiyle oluşur.Ahududu yapraklarının, köklerinin ve meyvelerinin iyileştirici özellikleri olduğu söylenir.Eskiden safra kesesi ve böbrek taşlarını düşürmek için ve idrar söktürmek için kullanıldığı gibi kökünde tanen özü bulunduğu için antibiyotik etkisi vardır. Kökleri kaynatıldıktan sonra boğaz yanmalarına karşı gargara ya da kanayan yara ve sıyrıklara kompres olarak kullanılabilir. Ahududu yapraklarından hazırlanan çay çok şifalıdır.
Özellikle küçük çocuklarda ishale iyi gelir. Tadı güzel olduğu için de içirilmesi kolaydır. Söylendiğine göre iç organlardaki kanser urlarını yok ederek dokuyu onarır. Hamile kadınlar tarafından da kullanılır. Çünkü rahim üzerinde olumlu bir etki yaparak hatalı doğumların önlenmesini ve doğumun kolaylaşmasını sağlar. Adet sırasında ortaya çıkan kramplara da yararlıdır. Ahududu dallarından hazırlanan bir çay soğuk algınlığına, gribe, nefes darlığına da iyi gelir. Ayrıca kan şekerini ayarlayıp düzene sokar.
Mersinbalığı- İnsanları topluluk içinde göze çarpma ve sevilen kişi olma özellikleri bitki totemlerinin etkisiyle daha da güçlenir. Diğer insanlar onlarda gördükleri neşeli ve zevkli hava nedeniyle onlara yakınlaşmak isterler ancak bu burcun insanları her zaman göründükleri gibi değildirler.
Bu insanların çevreye yaydıkları izlenimle, dış görünüşlerinin altında gizlen şey bambaşkadır. Bu özellik belirgin bir şekilde iki durumda gözükür: Bazı Mersinbalığı insanları ilk karşılaşmada çok hırçın ve saldırgan davranabilirler ancak bu genellikle yumuşak ve kırılgan yüreklerini korumak için edindikleri bir davranış biçimidir. Bazılarıysa sanki sıcaklığın ve sevecenliğin simgesi gibidirler. Ama onlara daha yakınlaşınca dikenli bir çalılıkla karşılaşmış gibi olursunuz. Bu çelişki ayni zamanda Mersinbalığı- İnsanlarının tipik bir özelliğini de ortaya koyar. Dıştan çok dost görünmelerine ve herkese yakınlık göstermelerine rağmen duygularını başkalarından gizleme eğilimindedirler. Şu ya da bu nedenle hemen dikenlerini göstermeye hazırdırlar. Bu dikenler onların dış kabuğunu aşıp gerçek benliklerini suistimal edebilecek kişilere karşı bir silah gibidir.
Çok duygusaldırlar ve başkalarının duyguları üzerinde güçlü etkiler yarattıkları gibi kendileri de başkalarının duygularından ayni ölçüde çabuk etkilenirler. Çabuk kırılırlar ancak dışa karşı taşıdıkları gösterişli bağımsız ve güçlü havayı bozacağını düşündükleri için kırgınlıklarını gizlemeye çalışırlar. Acı ve dertlerini de dostça ve sıcak yürekli bir görüntü altında gizlerler. Fakat başkalarının kendilerine verdiği bir acıyı kolay kolay unutmazlar ve iç dengeleri bozulduğu zaman ince ince düşünüp intikam planları hazırladıkları da olur.
Mersinbalığı –insanları çevreleri üzerinde arındırıcı bir etki yaparlar ve diğer insanların bu etkiyle kendilerini toparlamasına yardımcı olurlar. Dostça ve biraz da alaycı davranışlarıyla diğer insanların katı düşüncelerini sarsar ve duygu dünyalarında yumuşak değişiklikler yaratırlar. Başkalarının yanlış düşüncelerinden uzaklaşmasına yardım ederken ayni zamanda duygusal sorunların çözümüne de destek olurlar. Psikolojik ve fiziksel sıkıntı anlarında çevrede bir Mersinbalığı – İnsanı bulunmasında yarar vardır.. Çünkü cesaretini size de aşılarlar ve böylece en güç en yıkıcı sorunlar bile çözülebilir. Bu konuda tıpkı kanayan yaraları durduran bitki totemlerine benzerler.
Mersinbalığı- İnsanları soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ya da hazımsızlık çektikleri zaman hemen bir ahududu çayı içmelidirler. Bu yüreklerine ve kan dolaşımlarına da iyi gelir. En küçük fiziksel rahatsızlıklar bile bu burcun duygu dünyalarındaki bir sarsıntının habercisi gibidir ve daha sert uyarılar beklemeden dengelerine kavuşmaya bakmalıdırlar.
Bu burcun insanları “ Böğürtlenlerin Olgunlaşma Döneminde “ dünyaya geldikleri için oldukça sıcakkanlıdırlar. Bu dönem dışa açılma dönemidir. Bu burcun insanları koruyucu ruhları olan Shawnodese’nin armağanı olan büyüme ve gelişme yolunu tutmadan önce derinlik taşıyan bir alanda güven kazanmayı öğrenmelidirler. Bu ayda toprağın tüm çocukları Güneş Babaya açılır ve ona meyvelerini sunarlar.
Fırtına Kartalı kabilesinden oldukları için çevrelerine sıcak ve güçlü bir etki yayarlar, enerjileri coşkundur, ayni anda birkaç değişik işle uğraşabilirler. Fakat bu kabileyle olan bağlantıları ayni zamanda kendilerini gereksiz yere tüketmemeleri, sağlıkları ve enerjilerini tehlikeye sokmamaları konusunda bir uyarıdır.
Uğurlu renkleri olgunlaşan ahududuların, gröna taşının kırmızısıdır. Bu renk büyük bir fiziksel enerjinin, yaşamla dolup taşan güçlü bir istemin ve doğal güçlerin simgesidir. Ancak eğer renklerini varlıklarının gelişmemiş yönlerinde göstermeye kalkarlarsa bu kırmızı hesapsızlığın, gururun, açgözlülüğün, hırsın ve kendini beğenmişliğin simgesi de olabilir. Kırmızı renk bu burcun insanları için hem bir onay hem de bir uyarıdır. Eğer zaman zaman kendi işleri dışında başka şeylerle oyalanarak dinlenmezlerse sinirleri yıpranır ve bunun sonucunda daha ciddi hastalıklara yakalanabilirler. Bazı Mersinbalığı- İnsanları her gün okuma ve dinlenme için belli süreler ayırırlarsa bunun sağlıklarına iyi geldiğini göreceklerdir. Fakat bu dinginlik doğal yapılarında yoktur. Bu yüzden öğrenmeleri ve geliştirmeleri gereken bir şeydir.
Hayvan totemleri balıklar dünyasının kralı sayılan mersinbalığıdır. Mersinbalığı dinazorların yeryüzünden kaybolmaya başladığı çağlardan beri yaşayan çok eski bir balıktır. Bulunduğu yere ve türüne göre çok değişik büyüklüklerde olabilir. En büyükleri 4 metre uzunluğunda ve 150 kilo ağırlığında olabilir.Gövdesinin bazı yerlerinde bir dizi kemikli pula benzeyen tabaka vardır ve bu görünüşüyle zırhını tam giyememiş bir ortaçağ şövalyesini andırır. Pullarla kaplı kısmı öylesine serttir ki balıkçılar eğer Mersinbalığının tüm gövdesi bu zırhla kaplı olsaydı ancak baltayla parçalanabilirdi derler. Genellikle 20 yaşında üreme çağına gelirler. Dişi Mersinbalığı ilkbahar ya da yaz başında ırmak yukarı çıkarak ya da sığ sulara giderek yumurta bırakır.Bu yumurtaların sayısı 20 milyon kadar olabilir. Ancak her yıl yumurtlamazlar.
Mersinbalığı eskiden büyük göllerin kıyısında yaşayan, Kızılderililer tarafından “ Balıkların Kralı “ olarak adlandırılırdı. Hiawatha’ya bir ölüm kalım savaşı verdiren de Mersinbalığıdır. Longfellow “ Hiawatha Destanı”nda bu balığın başarılarını, cesaretini ve güçlü yüreğini kuşaktan kuşağa anlatılacak biçimde sonsuzlaştırmıştır. Kızılderililer Mersinbalığına büyük bir saygı beslerlerdi. Ojibwa soyunda, bir Mersinbalığı kabilesi vardır ve öncü kabilelerden sayılır. Ojibwa’lılar için Mersinbalığı için ruhsal derinliğin ve gücün simgesiydi.
Ne yazık ki Avrupalılar bu balığa Kızılderililer kadar saygı göstermediler. Önceleri sık sık ağlarına takıldığı için baş belası gördüler. Sonraları etinin ve havyar denen yumurtasının lezzetini ve değerini öğrendiklerinde bu balığın kökünü neredeyse kuruttular. Günümüzde denizlerde ve göllerde Mersinbalığına eskisi kadar sık rastlanmıyor.
Hayvan totemleri gibi bu burcun insanları da bulundukları her suda egemenlik kurmak isterler. Doğal güçleriyle bunu zorluk çekmeden başarırlar. Sanki önder olarak dünyaya gelmiş kişilerdir. Ve enerjileri düzenli aktığı sürece haksever, iyi niyetli birer yönetici olabilirler. Sezgileri ve ileriyi görme yetenekleriyle başkalarının sorunlarını önceden kavrayıp çözümlemek için ellerinden geleni yaparlar. İçlerinde kaynayıp duran güçle her zaman etkin ve üstün bir durumda olurlar. Yaşamla uyum sağladıkları sürece içlerinde tükenmez bir güç kaynağı ve ruhsal derinlik yatar. Ancak başka insanlar üzerinde egemenlik kurmaktan zevk alan kötü bir yönleri olduğunu unutmamalı, çok havalı ve herkese tepeden bakan bir biçimde davranmaktan kaçınmalıdırlar. Ruhsal sağlıklarını korurlarsa böylesine egemenlik kurma istemlerinden de korunmuş olurlar.
Mersinbalığı gibi bu insanlar da çok sağlam bir zırh taşırlar.Yönetici durumda oldukları zaman bu zırha ihtiyaçları vardır. Ancak insanlararası yakın ilişkilerde bu zırhı bir yana atmasını bilmelidirler. Bunu öğrenemezlerse çok kendini beğenmiş kişiler olurlar ve varlıklarının duyarlı yönlerini geliştirecek insani ilişkilerin sevecenliğinden yoksun kalırlar.
Bu zırhı kendilerinin çıkarması gerekir. Çünkü zırhları başkalarının duygusal darbelerle bile parçalayamayacağı kadar sağlamdır.
Cinsel enerjilerini doğru ve mantıklı biçimde kullanacak olgunluğa erişmeleri için hayvan totemlerindeki gibi yılların geçmesi gerekir. Bu noktaya gelmeden önce yaşam güçlerini, cinselliklerini yanlış bir şekilde kullanarak harcadıkları olur. Bu da çözümlemeleri gereken önemli bir sorundur, çünkü bu burcun insanları yaşam güçleriyle cinsel güçlerini birbirine karıştırmaya, bu iki enerjiyi de kötü biçimde kullanmaya eğilimlidirler. Bu tür bir davranış sonunda önceden görünmeyen bir yıkıntı ve çözülme dönemini de beraberinde getirir.
Mersinbalığı- Çocuklarına enerjilerini doğru bir biçimde kullanmayı öğreninceye kadar bazı sınırlar koymak gerekir. Ancak bu sınırlar, güçlerini mantıklı biçimde kullandıklarını gösterdikleri zaman hemen kaldırılmalıdır. Yoksa sonunda hem kendilerine hem de ailelerine büyük acılar verecek biçimde bu sınırları parçalamaya yönelirler. Çok zeki, uyanık, hareketli çocuklardır ve tıpkı Aladoğan- Çocukları gibi küçük yaşta evde egemenlik kurmaya kalkarlar. Onlara bu egemenlik hırsının yalnız acı ve karışıklık yaratacağı anlatılmalıdır.
Mersinbalığı-İnsanları sevgi dolu yürekleri ve sevecenlikleriyle iyi birer ana-babadırlar. Ancak çocuklarını denetleyip sınırlayarak onların gelişebilmeleri için yeterli özgürlüğü tanımamak eğilimindedirler. Onun için bu burcun çocuklarının öğrenmesi gereken şeyi yetişkinlerinin de öğrenmesi gerekir. Mersinbalığı- İnsanları zaten bir süre sonra ana baba olarak kendilerinin de sürekli sınırlandırılmasından sıkılıp yorulurlar, yaşamlarını başla alanlarda geliştirmek için kendi işlerine bakar ve böylece çocuklarına yeterli özgürlük sağlarlar. Çocuklarını koruma konusunda gerçek bir sanatçı gibi ufukta bekleyen her tehlikeye karşı onların haklarını büyük bir özveriyle savunurlar. Ancak bu davranışları zaman zaman çocuklarının cesaretinin ve güvenlerinin gelişmesini de önleyebilir.
Diğer burçlar Şifa Çemberinde bu bölgeden geçerken içlerindeki yaşam gücünün çok hızlı aktığını görürler. Kendi cesaret ve güçlerinin derinliğini kavrar ve o sırada uğraştıkları işlerde önderliği ele almayı deneyebilirler. Ayni zamanda bu dönemde içlerinde uyanan derin duyguları ve cinsel güçleri de deneyip dengelemeyi öğrenirler.
Mersinbalığı-İnsanları Susamuru-İnsanlarıyla( 20 Ocak-18 Şubat ) bütünleşirler. En iyi anlaştıkları burçlar, kendi kabilelerinden olan Aladoğan (21 Mart-19 Nisan ) ve Wapiti (22 Kasım- 21 Aralık ) İnsanlarıdır. Kelebek kabilesinden olan Karga( 23 Eylül- 23 Ekim ) ve Geyik- İnsanlarıyla (21 Mayıs-20 Haziran ) da iyi anlaşırlar.