Merve Kavakçı ve Leyla Zana

Geçmişte, Merve Kavakçı RP’den milletvekili olarak seçilmiş ve TBMM’ne girmişti. Yemin töreni sırasında DSP’nin tüm Milletvekilleri ve DSP’nin o gün ki Genel Başkanı merhum Bülent Ecevit, Merve Kavakçı’yı ayakta alkışlar tutarak protesto etmişler ve dışarı çıkmasına sebep olmuşlardı. Yani Merve Kavakçıya yemin ettirmemişledir.  

O gün, Merve Kavakçı’nın hakkında ne herhangi bir soruşturma vardı ne de kesinleşmiş herhangi bir yargı kararı. Bir söylenti bile söz konusu değildi. 

Bugün ise, kimi devlete ihanetten, kimi teröre bulaşmaktan hüküm giymiş ve kimi ise yargı sürecinde olan birçok kişi seçimlere katıldı ve mazbatalarını alıyorlar. Yani, devlete ihanetten ve darbe yapmaktan tutuklu ve halen aklandığı yok. Bu insanlar Milletvekili seçilmişler ve meclise girecekler. Yargıya bile gerek kalmadan milletin gözü önünde vatana ihanet suçu işleyen bu kişileri nasıl bu meclis kabul edecek? 

Hâkimlerden oluşan YSK, bunları bir çırpıda suçsuz görüp seçime nasıl sokmuştur, anlam veren varsa söylesin? 

O gün, Merve Kavakçı, Refah Partisi’nden seçilmişti. Yani bugün ki AKP’nin ana ocağı olan partidendi. Şimdi ise ben, AKP’lilerden ve MHP'lileden bugün, o gün Merve Kavakçı’ya yapılan tepki gibi tepki göstererek onların meclise girmelerine tepki koyup-koymayacaklarını merak ediyorum. Ben aynı tepkiyi, bugün bekliyorum ve benim gibi çevremdeki her gördüğüm insan da bekliyor. 

O gün, Merve Kavakçı’ya tepki gösteren Millet Vekillerinin bir kısmı da bugün CHP’de. Yani onun kardeş partisinde. Bugün, o gün ki DSP’nin yerine mecliste CHP var. Bu insanların bir kısmını da CHP meclise taşıyor. Buna da ayrıca içerlemişimdir. 

Ben, yanlışların olduğu yede olamam. Ben, hukukun, demokrasinin ve insan hak ve özgürlüklerinin olduğu yerde varım. Ben, evrensel ilkelerde varım. Kendime başka, başkasına başka karar verenlerden asla değilim. 

Nasrettin Hoca’ya bir gün sormuşlar: “hocam bir öküz diğerini vurup öldürse ne lazım gelir? Hoca: “hiç bir şey lazım gelmez, öküzdür, yapmıştır.” “Hocam, o zaman bizim öküz, senin öküzü vurdu ve öldürdü” demişler. Hoca: “ oooo, durun bakalım, şimdi iş değişir. Söz konusu olan benim öküzümdür” der hoca. 

Böyle bir bakış açısı aydın bir insanın takınacağı tavır asla değildir. Aydın insanın testi işte burada belli olur.