Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '17

 
Kategori
Tarih
 

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa yenilmedi.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa yenilmedi.
 

Kim Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'dan söz etse herkesin aklına hiç şüphesiz öncelikle Viyana kuşatması gelir. Onun bu kuşatma zamanı yenilgiye neden olan aldığı kararlar ve onu ölüme getiren süreçte yaşadıklarından söz edilir. O 1643 yılında Merzifon’a yakın olan Marınca köyünde dünyaya gelmişti. O köklü bir aileden gelmekteydi. Babası o dönemin sipahi beylerinden Oruç Bey idi. Oruç Bey Bağdat seferinde şehit olunca babasının yakın arkadaşı Köprülü Mehmet Paşa’nın yardımı ile küçük yaşta eğitim için İstanbul’a getirilmiş ve iyi bir eğitim almıştı. Daha sonra Köprülü Mehmet Paşa’nın kızı ile de evlendirilmişti. Orduların başında en üst seviyede komutanlık yapmış, bir ara Kaptan-ı Derya olarak donanmayı yönetmiştir. Vezirliğin ardından 42 yaşında iken 1676’da sadrazam olarak görevlendirilmiştir.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın kişiliği ile ilgili çeşitli kaynaklarda farklı değerlendirmeler yapılsa da o iyi bir aileye mensuptu. İyi yetişmiş Osmanlı’da sadrazamlık yapmış sayılı Türk kökenli devlet adamlarından biriydi. Ölümüne kadar yedi yılı aşan süre sadrazamlık yapmıştı. Hiçbir sadrazam hakkında onun kadar gerek içerde ve dışarda konuşulmamış ve yazılmamıştı. O devletine gereği gibi hizmetini yerine getirmişti. 1672-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşı ile 1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşında ve daha birçok alanda başarılar elde etmişti.

Kaynaklarda ondan kişilik olarak dürüst ve cesaretli biri olarak bahsedilmektedir. Anlatılan bir hikâyeye göre Kaptan-ı Derya'lık yaptığı dönemde emrindeki gemilerinden birinde patlayan fişeklerin üzerine gittiği, askerini ve gemileri kurtarmak için büyük cesaret gösterdiği ve canını ortaya koyduğu anlatılmaktadır. Bu gözü kara tavrı nedeniyle adının Kara Mustafa paşa olarak anıldığı belirtilmektedir.  

Ne yazık ki Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra yapılan ikinci Viyana Kuşatması yenilgisi onun tek yenilgisi ve sonu olmuştu. O tarihlerde Viyana’yı yine alabilecek tek adam olmasına rağmen saraydaki yanlış değerlendirmeler sonucu idama mahkûm edilmişti. Osmanlı’nın zor dönemlerinde kazandığı onca zaferden sonra böylesi bir karar Osmanlı’nın geleceği için büyük yaralar açmıştı. Budin Beylerbeyi olan Uzun İbrahim Paşa idam öncesi Kara Mustafa Paşa tarafından idam ettirilmesine rağmen Osmanlının geleceği için tarihe geçen en anlamlı sözleri söylemiştir. Padişah’tan onun öldürülerek cezalandırmamasını istemiştir. Herşeye rağmen onun güçlü ve azimli yönetimi altında Viyana kuşatmasının başarı ile sonuçlanmasının mümkün olduğunu belirtmiştir.

Cevdet Paşa tarihinde onun idamının arkasında kendisine bazı çevrelerce duyulan kin ve nefretin büyük rolü olduğu, kişisel çıkarların devletin çıkarlarından üstün geldiği belirtilmektedir. Onun yaşadığı takdirde hatalarını gidererek, düşmanı yeneceğini ve sarayın gözünde yeniden güç kazanacağını bilen ve rahatsız olacak çevrelerin onun katline neden oldu denmektedir. Kara Mustafa Paşa’nın idamının yanlış olduğu ve onun yerinin nasıl doldurulacağının hesabının yapılmadığı açıklanmaktadır. Kara Mustafa Paşa’nın idamı ile artık Osmanlının Avrupa’daki fetih dönemi de kapanmıştır. Belki de Osmanlı tarihi içinde unutulmayan dramatik ve bir o kadarda düşündürücü sahnelerin yaşandığı dönem yaşanmıştır.

Kara Mustafa Paşa'ya Belgrad'da Avcı Mehmet diye anılan Padişah 4. Mehmet’in görevden alma fermânı bildirilir. O bu kararı saygı ile karşılar ve hakkımda görevden alma dışında ferman var mıdır diye sorar. Görevli vardır paşam der ve ölüm fermanını üzüntü ile seferdeki Osmanlı Ordusunun Başkumandanı olan paşaya üzüntü ile uzatır. Paşa bunu anlayışla karşılar fermanları öperek başına koyar. Abdestini alır, iki rekât namazını kılar ve cellatları hazırım diye çağırır. Bu ara son nefesini verirken kandan devlet malı olan halıyı kirletmemesi ve bedeninin toprağa düşmesi için ayakaltındaki halının kaldırılmasını ister. Osmanlı tarihinde onca padişahlar ve sadrazamlar savaş kaybetmelerine rağmen makamlarını korumuşken, o Osmanlı’nın güç kaybettiği dönemde tek bir yenilgisinin bedelini canını teslim ederek ödemiştir. Ancak Osmanlı zor günlerinde sayılı bir askerini ve devlet adamını yitirmişti. Zaten Osmanlı’nın çöküşe giden süreci de bu tarihten sonra başlamıştır.  

Ama o her zaman saygı ile anılmıştır. Nitekim 1933 yılında Mustafa Kemal Atatürk, Ankara Konservatuvarını ziyaret ettiğinde Bir sınıfta tarih dersine girmiştir. Derste Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın II. Viyana Kuşatmasın anlatılmakta ve yenilginin nedenlerinden dolayı olumsuz değerlendirmelerin yapıldığını duymuş ve bu sözlere müdahale etmiştir. Onun büyük bir asker ve devlet adamı olduğunu, 173 bin kişiyi aşan orduyu Viyana önlerine kadar götürdüğünü, bunu her komutanın yapamayacağını ve Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra Viyana’yı kuşatma cesaretini gösteren büyük bir komutan olduğunu, onun yenilmiş sayılamayacağını söyler. Öğretmenden Gençlere onunla ilgili tarihi geçmişi bu şekilde öğrenmelerini ister. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’ya karşı saygısını ortaya koymuştur.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın Belgrat’ta idam edildiği 25 Aralık 1683 tarihinden bugüne kadar aradan 334 yıl geçti. O tarihten bugüne koskoca imparatorluk yanlış yönetimler ve değerli devlet adamlarına yönelik yanlış kararlar sonucu neredeyse hep kaybetti. Bugün onun topraklarımız dışında kalan bedeninin Avusturya'nın Linz şehrindeki bir manastırda olduğu ileri sürülmektedir. Edirne’de de onun için yapılmış bir mezar bulunmaktadır. Bu mezardaki kitabede Başkomutan, Sadrazam Kara Mustafa Paşa çevresini ermişlerin sardığı bir makama gitti. Çok çaba gösterdiği savaşta yaptıklarından ötürü suçu yokken öldürüldü. Şimdi ebediyen kalacağı, Cennetin Altıncı Bahçesinden sesi duyulan bir şehit oldu ifadeleri yer almaktadır.

Çağımızda yaşananlar tarihte yaşananlardan pek farklı değildir. Benzer yanlışlar bugün de yapılmaktadır. Ülkemizde yetişen değerli komutanların ve devlet adamların değeri iyi bilinmelidir. Onları yok etmek ya da yok saymak yerine deneyimleri ve tecrübeleri dikkate alınmalıdır 

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..