Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

04 Haziran '13

 
Kategori
Siyaset
 

Mesaj aldınız mı (Onlar veriyor da cep telefonları akıl kapıları kapalı)

O kadar çok borcum(?) var ki bankaların alacaklıların vergi dairesinin zırt pırt beni aramasından, hiç olmadık zaman ve yerlerde bankalardan cep telefonumdan “mesajlar almaktan” bıktım usandım.

En iyisi cep telefonunu kapatmak böylece “mesaj almamak”

*** 

Gençler, ana babalar kaç gündür yırtınıyorlar, bir takım özellikle yasaklanmış engellenmiş haksızca paylaşılmış değerlere dikkat çekiyor, özellikle dini dayatmalara sömürülere itiraz ediyorlar.

***

Başta Başbakan olmak üzere bakanlar milletvekillerine soruyorlar; “gençlerin bu eylemlerinden vermek istedikleri mesajı aldınız mı?”

Eh be kardeşim hadi ben borç harç vergi ödememek için Bankalardan alacaklılardan vergi dairesinden kaçmak için cep telefonumu kapatıyorum böylece hiç “mesaj almıyorum”

Zaten iktidarın oy çoğunluğu ile çıkardığı yeni borçlar kanununda hapis kararı yok, haciz işlemleri yok, eskiden en az yedişer gün arayla iki ihtarname gönderme zorunluluğu da yok, hal böyle olunca da bankalar defalarca mesaj çekiyorlar ama yeni yasa gereği mahkemeler “mesaj aldınız mı” diye de soramıyor.

Demek ki işin kolayı burada” mesajı almamak…”

***

Buraya kadar işi şakaya vurdum, başımda haciz hakkımda açılmış dava yok sakın yanlış anlaşılmasın.

Ülkeyi yönetenlerin, ülkenin siyasi gücünden beslenenlerin, “gençlerin” vermek istedikleri mesajları görmezden gelmek için medya mensuplarına siz “mesaj aldınız mı” diye sormalarını hicvetmek için yazdım.

Ülkenin gelmiş geçmiş ilk ve tek “Müslüman” Cumhurbaşkanı daha sakin ve nazik bir şekilde almış olmasa da(?) “mesaj alınmıştır” diyor…

***

Adana da çok sayıda eyleme katılan diğer il ve ilçelerdeki tanıdığım gençlerle konuştum. Zaten bugün burada paylaştığım yazılarımın çoğunu da Atatürk Parkındaki eylemcilerin yanında yazdım.

Şimdi sizlere onların vermek istedikleri mesajlardan “bir kaçını” paylaşacağım. Çünkü halk hareketinin içinde olanlar kendilerine bir “eylem platformu” oluşturmuşlar vermek istediklerinin tümünü kendileri vermek istiyorlar.

***

-Öncelikle istedikleri demokratik ve anayasal eylemlerine şiddetli değil daha insani yaklaşılmasına,

-Son yıllarda ülkede sosyal hayatı zorlaştıran yasaklamalardan ve yaklaşık yedi yıldır açıkça ortaya çıkan “dini dayatmalardan” vazgeçilmesine,

-Üniversitelerde özellikle yetiştirilerek yerleştirilen ve üniversite koridorlarında bile kafa tutarcasına namaz kılarak kendilerini öne çıkaran, kendileri gibi davranmayanlara, giyinmeyenlere baskı kuran taciz eden kişilere karşı önlem alınmasına,

-Manevi liderlerine özellikle Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatılmasından vazgeçilmesine,

-Sosyal yaşamlarında iktidar yandaşlarının ayrıcalıklı tutulmasına itiraz ettiklerine, özellikle hemen her alanda AKP li ve Cemaatçi olanların korunmalarına, öncelik haklarının onlara tanınmasına,

-Herkese eşit aralıklarla durulmasına,

-Eğitim sistemlerinin dünya çocuklarının aldığı düzeylerde ilme bilime bağlı bir sistemle yürütülmesi, sınav sistemlerinin gözden geçirilmesine,

-Üniversitelerinden polis ve jandarma birliklerinin çıkarılmasını, siyaset adamlarının üniversitelerine kendi parti reklamlarını yapmak üzere gelmemelerine,

-YÖK ve benzeri demokratik olmayan kurumların kaldırılmasına, öğrenimin tamamının ücretsiz olmasına,

-Üniversite öğrencilerinin dışlanmasına, esnaf tarafından soyulmasına, ahlaksız gözüyle bakılmalarına,

-İşsizliğe, adaletsiz gelir dağılımına kalıcı ve yapıcı çareler üretilmesine,

-Hayatlarını kolaylaştırmak yerine yasaklar kısıtlamalarla cehenneme çevrilmemesine,

-İktidardakilerin kılık kıyafetlerine karışılmasına, ne içip ne içmemeleri konusunda kendileri adına karar verilmesine, kendi katı inanışları çerçevesinde dayatma yapılmasına,

-Dünya gençlerinin insanlarının yaşadıklarını özgürce ve rahatça yaşamak istediklerini,

-Devletin demokratik ve anayasal hak ve ödevlerine engel olmak yerine bunları kendilerine hazırlamak ve sunmak zorunda olduğuna,

İlişkin açık ve çeşitli mesajlar veriyorlar ama hiç dikkate alınmadıklarına, aradan sekiz gün geçmiş olmasına rağmen maalesef hala “iki ağaç” yüzünden eylem yaptıklarının sanılmasına bozuluyorlar.

***

Reyhanlıda olan katliamlara sebep olanları halk çok daha rahat gördü, anladı o nedenle daha ilk günde yanlarında olmak yerine Amerika’ya gittiler.

Ülkenin yüz on, birbirinden uzak yerleşim yerinde eylemler bulvarlarında yürüyüşler, evlerine protestolar yapılıyor, polis ve halk karşı karşıya geliyor yaralanmalar var ölüm var beyefendi ailece “Arap ülkeleri” gezisinde…

Çağdaş modern hatta krallıkla idare edilen bir ülkenin “Başbakanı” ülkesinde terörden hayatını kaybeden bir tek vatandaşı için tüm gezi ve ziyaretlerini iptal etmiş ülkesine apar topar dönmüştü hâlbuki…

Hadi diyelim bu mesaj yabancı dilde, İngilizce verilmişti, normaldir anlayamadınız ama gençlerin verdikleri tüm mesajlar Türkçe…

***

Demek ki; Cep telefonları da kapalı akıl kapıları da…

Haliyle sormak istiyor insan cevabını alamayacağını bile bile;  “Mesaj aldınız mı?”

***

Binlerce resmi sivil koruma, yüzlerde danışman, ülkenin seksen bir ili olmasına rağmen 63 “akil insan” ve milyonlarca yalakaya,  korkudan ağızlarını bile açamayan kul ve kölelere soruyorum; “Mesajı aldınız mı?”

Eğer aldıysanız lütfen iletir misiniz “cep telefonun açılmasını” beklemeden…

İyi akşamlar…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..