Meşhur olmak.

Bazen hiç farketmeden hepimizin düştüğü yanlışlar vardır. Örneğin meşhur olmakla başarılı olmayı aynı şey zannederiz. Oysa meşhur olmanın bedelini ödeyip ödeyemeyeceğimiz, ya da isteyip istemediğimizi pekte düşünmeyiz.
Madonna meşhur bir kadın, Hitler meşhur bir diktatör bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bildiğiniz meşhurlardan mutlu yaşayıp mutlu öldüklerine inandığınız kim var? Biz insanlar meşhur dediğimiz insanların sahip olduğu tek yönleri ile ilgileniriz. Parasal güçleri. Onların yaşadıkları hiçbir sıkıntı ilgimizi çekmez. Meşhur olmak için ödedikleri bedeli ya hiç düşünmek gereği duymayız yada bir çoğumuz göze almayı asla istemeyiz.

Bazende Meşhurluk la kahramanlığı karıştırırız. Tarihe bir bakarsak ödenen bedele göre insanlara paye verilmiştir. En azından insan alğılaması öyledir. Eğer toplumun çıkarları, doğrular adına bir bedel ödenmişse onlar insan gönlünde taht kurmuşlardır. Onlar meşhur olmaktan çok özlenen insan profilidir. Her insan içinde öyle olmayı düşler. Ama düşünmezki onun ödediği bedeli ödemeye hazırmı? İslamın ilk yıllarında binlerce baş kesilmiştir. Ama Kerbelada başı kesilen Hüseyin haksızlığa karşı gelmek adına baş'ını verdiği için gönüllerde taht kurmuştur. Pir Sultan Abdal Doğruları söylemekten vazgeçmediği için asılmıştır. Fehat Şirin için dağları deldiği için unutulmamıştır. Tarihte olmuş ve hala hatırlanan meşhur ya da kahramanlar bir bedel ödeyerek hatırlanmışlardır. Zalimler zalimlikleri ile Toplum kahramanları Doğrulukları ile meşhur olmuşlardır.

Şurası bir gerçek ki. Her meşhur, her kahraman bilinmeyebilir, bilinmeleride gerekmez. Kahramanlık ve doğruluk birileri bilsin diye olunmaz. Tüm ana'ların o meşhurları da doğuran gerçek kahramanlar olduğu konusunda kimin itirazı olabilir.Oysa o kahraman analar günümüzde birilerinin siyasi rantı adına malzeme edilmekte. Birilerinin onları mutfağın aşçısı, yatak odasının eğlencesi olarak görmesi gerçeği asla değiştirmeyecektir.

Tüm insanlar insan oldukları için hem meşhur hem kahramandır. Yeterki insan olmayı ve haksızın karşısında, haklının yanında olmayı becerebilsinler. Gerçek meşhurluk 25 yaşında gemi sahibi olabilmek değil işine, eşine ve tolpuma yaralı olabilmektir."iyilik et denize at, balık bilmez se halık bilir"
Meşhur olmak için istemek yetmez. Haklının yanında saf tutmak gerek.