Mesih ve Mehdi gelecek düşüncesi uydurma mı?

Mehdi nedir, kimdir? Hz. İsa (mesih )gelecek mi?

Mehdi, inanışına göre, Kıyamet kopmadan önce dünyaya gelecek ve dünyada İslam’ı hakim kılacak olan kişidir. Mehdi kelimesi genellikle, “hidayete eren ya da hidayete vesile olan” anlamlarına gelmektedir.

Mehdi konusunda olduğu gibi , Mesih konusunda da İslami bilim adamları arasında da fikir birliği mevcut değildir. Kimileri bunu İslami inanç olarak kabul ederken , kimileri de bunun kuran’dan ayetlerle desteklenen bir inanç olmadığı , daha çok hadislerden yola çıkılarak oluşturulduğu , hadislerinde daha çok mevzu(şüpheli ve tartışılan ) hadislerden kaynaklanmakta olduğunu söylemektedirler. Evrendeki bütün kanunların yaratıcının bir eseri olduğu , bu kanunlara canlı ve cansız bütün yaratılmış olan varlığın (mahlukatın) uymakla zorunlu olduğunu onun için hiçbir canlının peygamber bile olsa dışında kalamayacağı (her canlı bir gün ölümü tadacaktır), bu nedenle gerek HZ. Mehdi’nin gerekse Hz. İsa’nın da öldüğüne inanmak gerektiğini , ölen kişinin ancak mahşer gününden sonra dirileceğini söylemektedirler. Ayrıca HZ. Muhammed'in son peygamber olması (ahır zaman) itibariyle, başkaca peygamberin gelmiyeceği bildirilmiş olmasına rağmen doğarak değilde gök yüzünden yer yüzüne Mesih ya da Mehdi indirmenin dini açıdan tutarlı tarafı olmadığı gibi, zorlama eklemeler olduğu görülmektedir.

Yahudiler Mehdi’nin geleceğine inanırken HZ. İsa’nın (Mesih) geleceğine inanmamaktadır. Hıristiyanlar Hz. İsa’nın (Mesih) geleceğine inanırken, Mehdi’nin geleceğine inanmamaktadırlar. Şia ise Mehdi’nin kaybolan on ikinci İmam olduğunu kıyamete yakın ortaya çıkacağına inanmaktadırlar.

Yeniden ortaya çıkma uzak doğu kökenli reenkarnasyon düşüncesinin izlerini taşımaktadır. Hatta on iki imam ve on iki havari düşüncesin de rakamsal açıdan benzerlikten yola çıkarsak dünyanın on üçüncü günde kıyameti yaşadığı, Mu ve Atlantis kaynaklı fikrinden dolayı on üçüncü sayı uğursuz sayılmaktadır. Haça gerilme olayı da Hint uygarlığında benzer motiflerle görülmektedir.

Bu tür inançlar yeni emperyalizmin fikri dayanaklarını da oluşturabilmektedir. Irak’ın işgalinde Mesih’in gelişini çabuklaştırmak, Yahudilerde Mehdi’nin gelişini hızlandıracağını düşünerek savaşı kutsal ve gerekli görmüşlerdir.

Sürekli dünya ‘da yeni kıyamet senaryoları uydurulurken , bu konu büyük ekonomik ve siyasi rant kapısı haline de getirilmektedir. İslam dünyasında ise genel de bireysel çıkışlarla kendini HZ. Mehdi ya da HZ İsa olarak ilan etmek şeklinde kendini göstermektedir. Bu güne kadar binlerce insan , bu meczup inancın etkisinde kalarak kitleleri etkilemeye çalışmışlar, hatta binlerce insanı peşleri sıra sürükleyerek isyanlara sebebiyet vermişlerdir. Hepsinin de böylesine üstün mucizevi güçlere sahip olmadıkları ortaya çıkmıştır.

Türtkiye’de geçmişte olduğu gibi, günümüzde de HZ.Mehdi ve Hz. İsa olduğunu ya da evliya olduğunu ileri süren, bu işi dini ticarete dönüştüren, altlarında son derece lüks arabalarla dolanan, müritlerine göre varlık içinde yüzen zatı muhteremlerin bulunduğunu sanırım hepimiz biliyoruz. Ayrıca, bu tür düşünceler toplumda kötümser ve teslimiyetçi düşüncenin kalıcı olmasına, hatta kötülüğün ortadan kaldırılmasında mucizevi yetenekleri olan böyle oğlan üstü şahsiyetleri bekleyerek, kendi yapacağı ve başaracağı şeyleri beklemeye alması, İslam dünyasının kalkınmasının önünde en büyük engel teşkil etmektedir.

Kısaca analitik düşünmesi gereken, niçin ve neden sorularını sorarken, bunlara akli cevaplar bulması gereken İslam dünyası, bu tür uydurma inançların yüzünden sormadan, sorgulamadan inanan teslimiyetçi insan tipinin öne çıkmasını sebep olmuştur. Bunun yanı sıra uydurma kıyamet senoryoları icad ederek, insanları korku ve endişesini paraya, ranta dönüştürülmektedir. Kıyamet tarihi tutmayınca da, yeni tarihler ve senoryalar ortaya sürülerek, korkunun taze canlı kalması sağlaanarak, bu sayede sağlanan rantın sürdürülmesi için kitleler güdülebilmektedir. Bu nedenle, bu tür senoryolar üzerinden kıyamet çığırtkanlığı yapan, özellikle tek tanrılı dinlerde, bu işin propagandasından beslenen, bir çok tarikat ve meshepler türemiştir.