- Kategori
- İzmir
Mesir Macunu, Türk Viagra'sı mı?
Bizim memleketin en efsanevi ve kendisine yüzlerce farklı faydalı özellik atfedilmiş kültürel ögelerinden biri şüphesiz ki “<ı>Mesir Macunuı>”dur. Bu faydaların doğruluğuna şeksiz şüphesiz iman etmiş binlerce insanımız olduğu gibi; Mesir Macunu’nun kocaman bir balon, kendisiyle ilişkilendirilen özelliklerinin de safsata olduğunu savuna gelenler de yok değildir.
Mesir Macunu’nun, ilk kez Rum-Pontus krallarından <ı>Mithridatesı> tarafından hazırlanan bir panzehir olduğu söylenir bazı tarihçiler ve halkbilimcileri tarafından. Hatta Mesir ismi de, bu kralın adının zaman içerisindeki söyleniş biçiminin değişiminden geldiğine inanılır.
Ancak bizlerin, genele hakim inancı macunun bir Türk icadı olduğu yönündedir. <ı>Kanuni Sultan Süleymanı>’ın annesi <ı>Ayşe Hafsa Sultanı>, Manisa’da hastalanmıştır. Ve bir türlü iyileştirilemiyor, hastalığına şifa bulunamıyordur. Yine Hafsa Sultan tarafından yaptırılmış olan <ı>Manisa Sultan Camiiı> medresesinin başında bulunan <ı>Merkez Efendiı>, tam 41 çeşit baharatı karıştırıp bu macunu hazırlayarak Sultan’a yedirir ve kendisini sağlığına kavuşturur. Ve bu durum üzerine de Ayşe Hafsa Sultan, bu macunun/ilacın bütün hastalara dağıtılmasını talep eder.
İşte şu anda içinde olduğumuz <ı>Manisa Mesir Macunu Şenlikleriı>’nin, ta 1520’li yıllardan bu yana gelen hikayesi böyledir.
Peki gerçekten de şu anda yapılan Mesir Macunu’nda 41 çeşit baharat bulunur mu ve hakikaten afrodizyak etkisi ile doğal ve Türk işi bir Viagra etkisi var mıdır?
Vallahi kırk bir çeşit baharat olsa bile yenildiğinde damaklarda baskın olarak hissedilen, aslında iki temel tattan bahsedebiliriz. Bunlar da tarçın ve bal tatlarıdır. Ama pek tabi ki aynı anda acı ve tatlı rayihalar da çok dikkatli yapılan bir tadımla lezzetler arasından ayrıştırılabilir.
Bu kırk bir çeşit baharat içerisinde acaba neler var diye ufak bir araştırma yaptım ve bakın karşıma neler çıktı. Anason, çivit, çam sakızı, çiçek otu, çöpçini, darı fülfül, eksir, gün balı, hardal, havlican, Hindistan cevizi, Hindistan çiçeği, hiyerşambe, kalanga, karabiber, karanfil, kebabiye, kimyon, kişniş, kremartar, kakule, limon kabuğu, limon tuzu, meyan balı, portakal kabuğu, ravend, raziyane, sarı helile, şamlı, şeker, tarçın, tarçın çiçeği, tekemersini tohumu, tiryak, üdül kahr, vanilya, yeni bahar, safran, zencefil, zerdeçal, zulunba. Sizi bilemem ama benim -ki bu işlerle hasbelkader ilgiliyimdir- hayatımda ilk defa adını duyduğum bir sürü malzeme var burada.
Bu malzemelerin pek çoğunun ne olduğunu da araştırdım. Ve vücuttaki etkilerini. Ne yalan söyleyeyim, öyle abartıldığı gibi cinsel kuvveti artırıcı falan özelliklere rastlayamadım. Genelde öksürük, mide rahatsızlıkları, cilt hastalıkları, asabiyet gibi problemlere yönelik etkiler gösteren özellikler gördüm.
Halkın beş yüzyıl içerisinden süzülüp gelmiş inançlarına göre ise Mesir Macunu’ndan yiyen bir kimseyi tam bir sene boyunca zehirli hayvanlar sokamıyor. Ama siz yine de, yemiş de olsanız bu durumu test etmeyin bence. Dikkatli olun yani.
Özellikle, onlarca asırlık bir Türk ve Asya bayramı olan Nevruz günü yenilen macun, en ağır, en onulmaz hastalıklara bile iyi geliyor. Bunu da denemek için önümüzdeki Nevruz’u beklemeniz gerekecek. Siz yine de dermansız derde düşmezsiniz inşallah.
Mesir Macunu yemiş olan gelinlik çağındaki kızlar, o yıl kısmetleri açılıp evlenirlermiş. Hatta çocuğu olmayanlar da bu macunu yiyip kısa zaman içerisinde çocuk sahibi olurlarmış. Çocuk hastalıklarına da faydalıymış.
Mesir Macunu’nun fayda ve kerametleri say say bitmiyor. Tabi bunların ne kadarı halk inanışı, şehir efsanesidir; ne kadarı gerçektir tartışılır. Ama insan üzerinde olumlu anlamda bir psikolojik rahatlama etkisi bırakacağı sanıyorum kesin.
Yolunuz bir gün, bir Mesir Macunu şenliği zamanında, Manisa’ya düşerse; soluğu Sultan Camii’nin önünde alıp, kalabalığa karışınız. Yanınızda da şöyle en çaplısından bir şemsiye bulundurmayı unutmayınız. Ki Merkez Efendi’nin yukarıdan attığı macunlardan sebeplenebilesiniz.
@İki sene önce bugün "(K)atinamın Elinde Makası, Biçemez Ah Biçemez": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32275
Not1: Yazı fotoğrafı www.radikal.com.tr adlı siteden alınmıştır.
Not2: Ayrıca "Ege" kategorisi olmadığı için, okuduğunuz yazı "İzmir" kategorisinde yayınlanmıştır.