Mesleğinizi seçerken; geleceğinizi seçin...

“Lütfen söyler misin bana, ne yöne gidebilirim?”

“Bu gitmek istediğin yere bağlı” dedi Kedi.

“Neresi olursa olsun, önemi yok” dedi Alice.

“O zaman ne yöne gitsen olur.” dedi Kedi.

Alice, sözünü açıklamak amacıyla, “Yeter ki bir yere varayım” diye ekledi.

“Tabi ki varırsın” dedi Kedi. Yürümekten yorulmazsan, bir yere varırsın elbet.”

Bu dizeler Lewis Carroll’ ın Alice Harikalar Diyarında isimli kitabından. Son derece anlamlı bir diyalog geçiyor Alice ve Kedi arasında. Gerçekten de öyle değil midir insan yorulmaz ve vazgeçmezse ulaşmak istediği yere varmaz mı? Hep diyoruz ya azim, tutkuyla istemek, kendine güvenmek, sabretmek ve asla vazgeçmemek başarının bir başka açılımı diye.

Öğrenciler içinde aynı seçimler geçerli. Şimdi sınav sonuçları açıklandığına göre öğrencilerin hangi yoldan gitmek istediklerine karar vermeleri gerekecek. Hangi meslek dalında kariyer yapmak istediklerini seçecekler.

Günümüzde üniversite mezunlarının büyük bir bölümü kendi mesleklerinde çalışmıyor. Birçok insan okulunu bitirince eğitimini aldığı meslek yerine ilgi duyduğu bir alana yöneliyor. Kendi mutluluğunun ve başarısının bir başka alanda olduğunu anlıyor. Zaten araştırmalara baktığımızda insan hayatının %70’inin işyerinde geçtiği ortaya çıkıyor. Bu durumda herkesin aile ve çevredeki insanlar ne derler baskısından kurtulup mutlu olacağı bir mesleği seçmesinin daha mantıklı olacağı çok açıktır. Bunun içinde kendi isteklerimizin farkında olmalıyız. İnsanın çok iyi maddi kazanç sağlıyor düşüncesiyle ilgisinin olmadığı meslek alanlarında kaybolması mutsuzluğu ve başarısızlığı da yanında getirecektir. Sezen Aksu’nun müzik yapmak için ziraat mühendisliğini terk ettiğini biliyor muydunuz? Sizce Sezen Aksu mühendislikte mi daha başarılı olurdu? O sevdiği işi tercih ederek milyonların ‘ Minik Serçe’si oldu. İnsanın sevdiği işi yapması ona doğal bir motivasyon da sağlayarak zorlanmadan başarının kapılarını açar.

Prof. Dr. Nursel Talman’ın yaptığı bir araştırma meslek seçiminin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkartıyor. Bu araştırmaya göre meslek sahibi olanların yalnızca % 18’i yaptığı işe ilgi duyuyor. % 82’lik kesim ise yaptığı iş dışındaki alanlara yönelmek istiyor. Kendi yaptığı işten memnun olanların % 56’sını erkekler, % 44’ünü kadınlar oluşturuyor. İşinden memnun olmayanların % 70’lik kısmını üniversite ve yüksek lisans mezunları teşkil ediyor. Burada üniversite okuyanların yaptıkları yanlış meslek tercihinin etkisi hemen fark ediliyor. Bu durumun önüne geçilemez mi?

Meslek seçiminde hangi kriterler dikkate alınmalı? Her kişinin yeterlilikleri ve karakteri farklı olduğuna göre her kişi; kendi özelliklerinin farkında olarak, maddi kaygı ya da aile baskısı hissetmeden karar verebilmelidir. Çünkü kişi seçimini yaparken ilerideki hayatında yer alacağı çevreyi de belirliyor. En az on yılını etkileyecek bir karar veriyor. Bu süreçte bulunan öğrencilerin kendilerine sormaları ve mutlaka cevaplamaları gereken sorular var.

-İstediğim meslek karakterime uygun mu?

-Hangi işi en iyi yapabilirim?

-Bu mesleği seçerek hayatımı kazanmaktan mutlu olacak mıyım?

-Hayattan beklentilerim neler ve bu meslek beklentilerimle örtüşüyor mu?

-İlgi alanıma giriyor mu?

-Yeteneklerimi doğal olarak geliştirme potansiyelinde mi?

-Çalışma koşulları bana uygun mu?

-İstediğim mesleği yeteri kadar tanıyor muyum?

Bu sorular artırılabilir. Ancak şu çok iyi bilinmelidir ki; kişinin yeteneğinin olduğu mesleği seçmesi zorlanmadan başarı kapılarını açmasını sağlar. Ve bu sonuç kişinin hem maddi hem de manevi olarak gelişmesine katkıda bulunur. İstediğiniz meslekleri yazarak ve bu meslekte çalışan insanlarla görüşerek mesleğin teorisini değil pratiğini de öğrenebilirsiniz. Böylece daha sağlıklı karar verebilirsiniz. Unutmayın, yalnızca mesleğinizi değil gelecekte yer alacağınız çevreyi de seçiyorsunuz.