Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '22

 
Kategori
Eğitim
 

Mesleki Teknik Eğitim-6

Ölçme söz konusu olduğunda elinizdeki ölçü birimin hatasız, güvenilir, şişirilmemiş, abartılmamış olmasını sağlamak için güvenilir ölçme yöntemlerinin kullanılması esastır. Hassas terazide nasıl ki domates tartılmıyorsa, altın da pazarcı terazisinde tartılmaz. Aynı şekilde yakında olan mikro veya nano seviyedeki bir varlığı görebilmek için teleskop, yıldız kümlerinin hareketlerini inceleyebilmek için de mikroskop kullanılmaz.  Mevzu eğitim olunca işler daha da karmaşıktır.

Mesleki eğitimde işler ise daha nettir. Bir kişi mesleki eğitim almadan önce yapamadığı işleri yapabiliyor ise işi öğrenmiş demektir. Öğrenme öğretilmişse, yoluna devam eder. Burada faydalı veya faydasız, insan sağlığına, toplum sağlığına faydalı üretim tamamen kişinin tercihine kalmıştır. İnsan elindeki bilgiyle bomba da imal edebilir, devlet savunması için bilgisini kullanmak suretiyle vatan savunması yolunu tercih edebilirken, bilgisini başka amaçlarla da kullanabilir. Meselenin yapıyor, yapamıyor yapıyorsa daha iyi nasıl yapabilir ya da yapamıyorsa neden yapamıyor diye geliştirilmesi sorunun nedenleri parçalanarak, sonuca gidilir ve gerekli yerlerde düzeltmeler yapılarak çalışmayan bir sistem çalışır, çalışan bir sistem de daha iyi çalışır hale getirilebilir. Bu bir anlamda dijital 1 ve dijital 0 gibi bir durumdur ki burada abartma yapılmaması şarttır. Abartma sonucu, olmayan şeyler varmış gibi gösterilerek birileri bir süre yanıltılabilir ancak gün ağarıp da sabah olduğunda her şey güneş ışıkları altında aslına döner.

Mesleki Eğitimde de eğer bir sağlıklı bir analiz yapılacak ise sahadan verilerin doğru olarak alınması, o verilen asla hataya mahal vermeyecek şekilde korunması gerekir. Bunun için de bir internet taraması ile kaynakları da belirtmek suretiyle geçmiş verileri alt alta sıralayalım. Elbette bu satırları yazan insan da tüm Türkiye’deki istatistiksel bilgileri ezbere bilmesi mümkün değildir.  Nedir acaba sayısal veriler? Hadi birlikte bakalım:

Araştırmalardan birincisi Milli Eğitim Bakanlığı EARGED tarafından Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü ile Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda istihdam özelliğini kaybetmiş bölümlerin genel bir değerlendirilmesini yapmak amacıyla “Meslek Liselerinde İstihdam Özelliğini Kaybetmiş Bölümlerin Değerlendirilmesi” araştırmasıdır.(1) Bu araştırmanın önsözünde “Hızla sanayileşen ülkemizde, sanayi - hizmet sektöründeki üretim ve hizmetin fabrikasyon ve uzmanlaşma ile yapılmasından dolayı çalışan elemanların kalifiye olmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Meslek liseleri açılış amaçları doğrultusunda iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli ara eleman yetiştirme görevini yerine getirme gayreti içerisindedir. Hızlı bir gelişim ve değişim gösteren teknolojinin okullarımızda meydana getirdiği donanım yetersizliği piyasa ile uyumu güçleştirmektedir. İş dünyasının taleplerine uygun öğrenciler yetiştirebildiğimiz zaman mezunlarımızın istihdam sıkıntısı da azalacaktır.

İstihdam özelliğini yitirmiş alanlarda eğitim ülke ekonomisi için bir kayıp insanımız için ise karanlık bir gelecek demektir”(1)  deniliyor.

Giriş kısmında ise bu ülkenin gerçeği, en önemli problemi aslında ne de güzel tanımlanmış. Dilerseniz problemin tanımlanış paragrafına birlikte bakalım: “Genel olarak bir ülkenin gelişimini etkileyen en önemli faktörler doğal kaynaklar ve insan gücüdür. Yönetim, sermaye ve girişimcilik de bu faktörlere ilave edilebilir. İnsan gücü ve doğal kaynaklardan gereği gibi yararlanarak yüksek düzeyde üretim sağlamak bir ülkenin gelişimi için temel unsurlardandır. Doğal kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmak da insan gücünün bu konuda yetiştirilmesine bağlıdır, bu da ancak eğitim ile mümkündür.” (1) Bu ifadelere kim itiraz edebilir? Son derece doğru, son derece güzel ifade yerini bulmuş ve sorun kesin olarak belirlenmiş oluyor.

Çalışmada sınırlar belirlenmiş ve çalışmayla ilgili detaylar ise şu şekilde belirlenmiştir:  “Araştırmanın evreni; Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü ile Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı Ek-1 listedeki 44 bölüm, bu bölümlerin 1880 meslek dersi öğretmeni, 2002-2003 öğretim yılının 6634 mezunu ve bu mezunların son sınıfta iken staj yaptıkları 1880 iş yerinin sorumlularından oluşmaktadır”(1)

Araştırmada ulaşılan sonuçlar özetlenirse;

.”Öğrenci sayısındaki düşüşün en önemli nedenleri arasında üniversite sınavlarında düşük başarı seviyesi ve istihdam yetersizliği olarak belirlenmiştir.” Öğretmenler tarafından “öğrenci üniversiteye giremiyorum, eğitimime uygun iş de bulamıyorum, o halde ben bu okula neden devam edeyim diye düşündüğünden” mesleki eğitim almadığı veya talebin düşmesinin en önemli nedenlerinin özellikle bu iki madde olduğu düşünülmektedir.

Mezunlarla ilgili yapılan mülakatlarda ise mezun öğrencilerin yarıdan fazlasının mezun oldukları alan/dal ile ilgili çalışmadıkları belirlenmiştir. Ayrıca “Araştırma kapsamındaki hâlen çalışan ya da daha önce bir işte çalışmış olanların büyük çoğunluğu mezun oldukları okul yönetici ve öğretmenleri ya da arkadaş ve tanıdık vasıtasıyla iş bulabildiklerini belirtmişlerdir. Bu bulgular iş yerlerinin genellikle ikili ilişkilerle personel alma eğiliminde olduğunu göstermektedir.” (1)

İş bulamayan ya da istihdam edilemeyenlerin verdikleri yanıtlarda ise “Alanlarında iş bulamayan mezunların; % 45.2’si illerinde bölümleri ile ilgili iş sahasının olmadığından dolayı iş bulamadıklarını belirtirken, % 24.4’ü hâlen üniversitede okudukları için iş bulamadıklarını, % 10.2’si alanlarındaki iş yerlerine lise mezunu almadıkları için işe giremediklerini, % 6.4’ü üniversiteye gitmek istedikleri için, % 5.3’ü okullarında ki eğitimin yetersizliğinden, % 2.6’sı alan dışı iş bulabildiklerini, % 2.1’i çalışmak istemediğinden, % 1.6’sı okulların teknolojinin gerisinde kalmasından, % 1.1’i ise yabancı dil ve bilgisayar bilgilerinin yetersizliğinden dolayı iş bulamadıklarını belirtmişlerdir.” (1)

Araştırma kısa sürede iş bulabilmek için meslek liselerine yönelenlerin ezici üstünlükle önde olduğu görülse de lise diploması almak, aile isteğiyle, kendi isteğiyle, tanıdık tavsiyesi ile ve de mecburiyetten böyle tercih yaptıklarını belirten mezunlardan yarıdan fazlası istihdam edilecek iş sahası olmadığından istihdam edilememişlerdir. Görüldüğü gibi Milli Eğitim Bakanlığı yedi coğrafi bölgeden verileri toplayarak sorunun kökenine inmişler, gayet güzel bir çalışmayı 2006 yılında ortaya çıkarmışlar.

Bir başka çalışma yine Ticaret Meslek Lisesi Mezunlarının izlenmesi çalışmasıdır ki sorun tespiti anlamında gayet detaylı hazırlanmış bir çalışmadır. (2)

 

 

Üçüncü çalışma Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Mesleki Eğitimde Niteliğin Artırılması Çalışma Grubu Raporudur ki bu rapor 2018 yılında yayımlanmıştır.  (3)

Çalışmanın hemen girişinde problem tespit edilmiştir. Gelişen teknoloji ve gelişen teknolojiye tam olarak sağlanamayan uyum, uluslararası pazarda rekabet gücümüzü azalttığı, yüksek teknoloji ihracatının toplam ihracatın son derece beklentilerin altında gerçekleştiği ve düşük olduğu bu doğrultuda yapılması gerekenler ele alınmıştır.  Raporun uygulamaya ne derece bilinmemekle beraber geniş katılımlı gerçekten hemen her sahadan uzmanın isminin yazması, bu kişilerin son derece yetkin üniversitelerde bakanlıklarda sendikalarda işçi ve işveren sendikaları, standardizasyon kuruluşları da dâhil tamamen bir şemsiye görevi gören toplumun sorumlu her kesiminden uzmanların katıldığı geniş katılımlı bu raporda;  Yıllara göre insanlar köylerden şehirler göç ettiler, göç ettirilen insanlar bir yere kadar işgücüne katkı sağladılar ancak bundan sonra göçlerle işgücünün karşılanması mümkün değildir. Yani aslında insanların İç Anadolu’da birkaç şehre, yine Marmara Bölgesine göç ettirilmelerinin nedeni işgücünü karşılamaya yönelik bir uygulamaydı. Ancak bundan sonraki süreçte ya kişilerin çalışma verimini artırmak gerekiyor ya da ekonomik üretimde sanayi üretiminde bilgiye dayalı yüksek teknolojide diğer ülkelerle Türkiye’nin rekabet edebilmesi mümkün değil denilmektedir.

TÜİK 2017 Ekim ayı işsizlik oranı % 10,3 gençler arasında ise ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı % 24,1 olmuş. 2016 yılı itibariyle ise Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD verilerine göre Türkiye’de ne eğitimde ne de istihdamda olanların tüm gençlere oranı %28,2’dir Bu gençler ne herhangi bir mesleki eğitim görmekte ne de herhangi bir iş yerinde çalışmaktadır. O halde bu gençler ne yapmakta, geçimleri kimler tarafından sağlanmaktadır?

İşletmeler açık pozisyonlarının yalnızca açık pozisyonlarının %6,6’ı kadar lisans ve lisansüstü eğitim şartı ararken, % 34,4 herhangi bir eğitim düzeyi aramadıklarını,  %25,7 oranında lise altı eğitimin yeterli olacağını belirtmişlerdir! “Açık işlerin yaklaşık yüzde 60’ının herhangi bir mesleki veya ileri düzey eğitim gerektirmediği anlamına gelen bu durum, yüksek işsizlik oranları ile birlikte değerlendirildiğinde, işsizliğin bir kısmının işverenlerin talepleri ile işgücü piyasasına katılan kişilerin sahip oldukları becerilerin örtüşmemesinden kaynaklandığı şeklinde yorumlanabilir.” (3)

Yine aynı araştırmada dünyada da benzer bir problemin yaşanmakta olduğuna dikkat çekiliyor. “İstedikleri zaman bu pozisyonlara uygun eleman bulamamalarının en önemli nedenleri sırasıyla; başvuru yetersizliği (yüzde 24), teknik beceri eksikliği (yüzde 19), deneyim eksikliği (yüzde 19), başvuranların yüksek ücret beklentisi (yüzde 14) ve sosyal beceri eksikliğidir (yüzde 11). (3)

“Eylül 2017 itibarıyla Türkiye’de işgücünün yüzde 55,9’u lise altı düzeyde eğitime sahiptir. İşgücünün yüzde 10,2’si genel lise, yüzde 10,8’i mesleki veya teknik lise, yüzde 23,1’i de yükseköğretim mezunudur. İşgücünün eğitim düzeyi (genel lise mezunlarıyla birlikte yüzde 66,1’inin belirli mesleklere yönelik veya ileri düzey eğitim almamış olması) Türkiye’nin yeni sanayi devriminin aradığı; geleceğin fabrikalarında ya da genel olarak iş dünyasında ortaya çıkabilecek problemlere etkili bir şekilde çözüm üretebilecek, yapılan işlere bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşabilecek, donanımlı çalışanlara sahip olmadığı şeklinde yorumlanabilir. (3)

Rapor işverenlerin ihtiyaçlarını doğru olarak tanımlamada güçlük çektiklerini, ihtiyaç duyduğu beceriler konusunda doğru bir tanımlama yapamadıklarını ifade ediyor! (20.sf, 1,prg)

Öte yandan işverenler staj eğitimi sırasında eğitim vermekten kastettikleri konusunda net bir cevap verememeleri aslında stajdan ne kastettiklerini bu konuda belirli bir plandan ziyade, staj süresince sadece öğrenciyi ucuz işgücü olarak değerlendirdikleri varsayımı çıkarılabilir. Yani bu rapora göre; staj yapan elemanlarla ilgili planlı, projeli bir çalışması çoğu işverenin yoktur denilebilir. “Ortaöğretimde net okullaşma oranı genel ortaöğretim ve mesleki ve teknik ortaöğretim olarak ayrıştırıldığında, genel ortaöğretimde bu oranın yüzde 40,16, (imam hatip liseleri dâhil) mesleki ve teknik ortaöğretimde ise yüzde 42,38 olduğu görülmektedir. Ortaöğretimin tamamı ele alındığında net okullaşma oranı kadın-erkek öğrenciler arasında çok büyük bir farklılaşma göstermemektedir. Ancak genel ortaöğretim ve mesleki ve teknik ortaöğretim olarak ayrı ayrı bakıldığında durum değişmektedir. Genel ortaöğretimde erkek ve kadınların net okullaşma oranı sırasıyla, yüzde 38,24 ve yüzde 42,19; mesleki ve teknik ortaöğretimde ise erkek ve kadınların net okullaşma oranı sırasıyla yüzde 44,46 ve yüzde 40,2’dir.”(3)  Raporda İmam Hatip Liselerinin de meslek lisesi statüsünde olduğu belirtiliyor. Rapor eksikleri ve yapılması gerekenleri ziyadesiyle ortaya koymuş. Kalan eksikleri ortaya koymak için daha farklı şeyler yapmak gerektiği açık. Her sistem deneniyor, bir türlü doğru yol bulunamıyor olmalı ki sonra başka yollar deneniyor.

Görüldüğü üzere notlar ne olursa olsun sayılar gerçeği deyiveriyor. Ölçmek gerçekten daha kolay. En sonunca, sonuçta insan ya yapabiliyor ya da yapamıyor. Yapamıyorsa satamıyor. Satamıyorsa satın almak ve elinde avucunda ne varsa harcamak zorunda kalıyor. Üretmeden tüketmek insana başta işkence gibi bir kelimeyi asla düşündürtmezken, gerçek kabus oluveriyor.

 

  1. https://www.meb.gov.tr/earged/earged/Meslek_Liseleri_istihdam.pdf
  2. https://www.meb.gov.tr/earged/earged/TML_mezunlari_izlenmesi.pdf
  3.  https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2020/04/MeslekiEgitimdeNiteliginArtirilmasiCalismaGrubuRaporu.pdf

 

 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..