Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

09 Eylül '07

 
Kategori
Mizah
 

Met Ajans Haber (A-meslek - 2)

Met Ajans Haber (A-meslek - 2)
 

*** [ Dikkat! Bu blog olayın ikinci kısmıdır... Halen okumadıysanız öncelikle birincisi tavsiye edilir ] ***

Eveet anlaşıldı... Peki babanızın en büyük hatası neydi?

"En büyük hatası dilenciliğe düşüşü ve bunu meslek edinmesiydi. Bir zamanlar babama ait sürüsüyle ev varmış... İstanbul' da bir sokakta sayısız eve sahipmiş... Evlerin tamamı işyeri olarak kullanılıyormuş ve çalışanların % 95' i kadınmış. Çok iyi para kazanırmış babam o zamanlar. O işin ne olduğunu şimdiye kadar kimseden öğrenemedim ama ben konfeksiyon işi olduğunu tahmin ediyorum. Tek bildiğim son derece ciddi bir iş olduğu"...

Hadi yaa? Peki bu kanıya nereden vardınız?

"Çünkü devlet tarafından düzenli olarak kontrol ediliyormuş... Hatta devletin polisi devamlı nöbet tutarmış kapısında. Sonra birgün babam arkadaşlarıyla kafakarış oynarken evleri ütülmüş... Yani kumarda kaybetmiş. Babam diye söölemiyorum acaip namuslu adamdı kendisi... Kumar borcu namus borcu demiş ve hiç tereddüt etmeden malları teslim etmiş".

Vaay namussuz! Öhm yani şey... Eeee sonraa?

"Eğer evleri kaybetmese vergi rekortmeni bile olabilirmiş babam".

Belki değil, mutlaka olurdu... Mutlaka... Gerçekten büyük hata... Peki size dönelim... Sakatlığı olanlar için dilenmek çok daha kolay olsa gerek... Oysa sizin görünürde hiçbir fiziki özürünüz yok! Nasıl beceriyorsunuz? Yoksa görünmeyen birşeymi var, spastik falanmısınız?

"Hayıır... Zeka özürlü değilim, kafamdan bir şikayetim, arızam yok! Babamdan aldığım dersler sayesinde hallediyorum. Ayrıca jön olmak gerekmesede biraz artist olmak lazım tabii. Benimde oyun gücüm kuvvetli olduğundan rolümün hakkını veriyorum".

Madem rolünüzü iyi oynuyorsunuz, o halde karşılığınımı tam alamıyorsunuz? Böyle paspal, pırtık ve bakımsız kıyafetlerle dolaşmak zorunda olduğunuza göre...

"E birader, iyi oynuyoruz diye oscar verecek değillerya? Üçer beşer geliyor işte avucumuza. Hem bizimde bayramlık birkaç urbamız var tabiki. Cicilerimizle işe çıkıpta, sadaka yiyelim derken dayakmı yiyelim yani? Bu iş kıyafetimiz heraldee".

Her zaman buradamı dilenirsiniz? Daha fazla kazanacağınız bir yer yokmu? Mesela arkadaki cadde daha işlek sanırım... Hele o her katında dörder lüks daire bulunan yedi katlı apartmanın önü cıvıl cıvıl, ana baba günü. Üstelik binanın zemin katı komple alışveriş merkezi. Belki sizde biliyorsunuzdur, gelenin geçenin haddi hesabı yok!

"Evet orayı çok iyi bilirim... Eskiden orada takılırdım ben. O bina ve tabi çarşı orada yokken bile hasılat rekoru bendeydi".

Madem iyi biliyorsunuz, bir zamanlar boş arsa önünde hasılat rekorları kırdığınız o caddeye, şimdi çarşısıylada kalabalıklaşmışken niçin gitmiyorsunuz? Herhalde çok daha fazla kazanırdınız. Yoksa sizde babanız gibi manda koşturup, koca sokağımı ütüldünüz?

"Yok kurban! Manzara sizin gördüğünüz gibi değil! Bende kumar yok bir kere... Fakat bir konuda haklısınız... Orada çok daha fazla kazanılabilir. Lakin dilencide olsak bizimde iki kıytırık gururumuz var aanadınmı... Ben kimseye "kendi apartmanının önünde dileniyor" dedirtmem biradeer".

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..