Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '12

 
Kategori
Futbol
 

Metin Kurt; Sahanın Sağ Açığı, Mücadelenin Sol Açığı

Metin Kurt; Sahanın Sağ Açığı, Mücadelenin Sol Açığı
 

Bir televizyon programında ilk kez izlemiştim Metin Kurt’u… Ve karşısında Ali Şen… Metin Kurt, Ali Şen’i kıyasıya eleştiriyor, kulüp yöneticilerinin çevirdiği dümenleri sümen altından çıkartıp, bir bir ortalığa döküyordu.

Bir ara Ali Şen’e, “Haklarımız için mücadele ettiğimiz o yıllarda sırf solcu bir futbolcu olduğu için Önder’i Anadolu kulüplerinden birisine sattınız” demişti.

Ali şen ise, o her zaman bildik tepeden bakışıyla, “Senin ve senin gibilerin bu işlere aklı ermez” diye karşılık vermişti.

Adını sıkça duyduğum, yazılarını olabildiğince takip etmeye çalıştığım Metin Kurt doğrusunu isterseniz duruşuyla, mücadelesiyle gönlümde fazlasıyla taht kurmuş bir sporcu, bir futbolcuydu. Hele ki, bu gün futbolcuların elde ettikleri gelirlere, yaşam standartlarına bakınca, 1970’li yıllarda devrimci bir mücadele içerisine girmiş olan Metin Kurt ve arkadaşlarının çok daha azına gail olabileceklerini tahmin ediyorum. Kaldı ki Metin Kurt’un mücadelesi her şeyden önce bir emek ve haysiyet mücadelesiydi.

Metin Kurt; “Futbolu oyun olarak severiz ama bu gün kullanılış biçimiyle futbolu sevmemiz demek, bir devrimcinin kendi kalesine gol atması demektir” diye son derece yerinde bir yaklaşımda bulunmuştu.

Metin Kurt pek tabii ki futbol dünyası içerisinde özel bir kişilikti. Onu özel yapan ise pek tabii ki futbol dünyası içerisinde devrimci mücadele yürütme çabası içerisinde olmasıydı. Günümüzün endüstriyel futbol dünyası içerisinde bir nevi Don Kişotluğa soyunup, kulüp başkanlarına eyvallah etmeyen tavırları ve içerisinde bulunduğu dünyaya ilişkin özdeyiş diyebileceğimiz cümleleriyle örnek bir sporcu olmayı fazlasıyla başarmıştır.

Futbol dünyası için Metin Kurt’un ders niteliğindeki sözlerini buraya not etmekte fayda var. Gerisi masal…

“Tabanı olmayan spor emek batakhanesidir.”

“Atılan her gol, emekçi kalesine giriyor arkadaşlar.”

“Futbol artık bir oyun değil. Futbolcular birer ticari mal gibi alınıp satılıyorlar. Kulüplere tamamen bağımlılar. Sakatlandıklarında hiçbir güvenceleri yok. Yani anlayacağınız spor ne futboldan ibaret, nede süper ligde oynayan futbolculardan.”

“İspanyol diktatör Franko, Madrid’teki Barnebau stadını yaptırırken, bana 100 bin kişilik bir uyku tulumu yaptırın demiştir. AKP’de Arena Stadı’ndan uyku tulumu imal etmeye çalışmış, fakat oyuna gelmeyen Galatasaray taraftarının ıslıklı protestosuyla karşılaşmıştır. Galatasaray taraftarının ıslıklı tepkisi, diktatörlük isteyen zihniyetin, padişahlık özentilerinin heveslerini kursağında bırakmıştır. Başbakan stad açılışını, siyasi bir şova çevirmeye çalışmış, ancak 8 yıllık iktidarının yıkım politikalarından usanan halkımızın tepkisi, Galatasaray taraftarının aracılığı ile yüzüne vurulmuştur. Burada olmamızın asıl nedeni ise, bu protesto kadar önemli olduğunu düşündüğümüz, protesto sonrası yaşanan gelişmelerdir. Stadlara siyaset girmeyecek klişesi ardına saklanarak, stadları kendi gerici siyasal emelleri için kullanmaya kalkanların, buna izin verilmediğinde sergiledikleri tavır utanç vericidir. Sporseverlere dönük adeta bir cadı avı başlatılmıştır. En küçük bir şiddet içermeyen bu demokratik tepki karşısında, iktidar ve yandaşlarının tavrı, aslında nasıl bir ülke ve toplum istediklerini de açık biçimde göstermektedir.”

“Mücadele toplumsal ama fatura bireyseldir.”

“Çıplak spor gerçeği şudur; sporu ve spor emekçilerini yıllardır tepe tepe kullanan sağ siyaset, milyonlarca genci yutan bir spor batakhanesi oluşturmuştur.”

“9 yıllık AKP iktidarı, birkaç elit sporcuyu para ve makam sahibi yapmış, sporun tabanında ise mutlak bir sömürüye ve yıkıma neden olmuştur.”

"Trilyonların döndüğü bir spor pastası var. Kimler kazanıyor, kimler kaybediyor bu sorgulanmalı. Türkiye'de spor denince akla futbol, futbol denince de akla 40-50'yi geçmeyecek oyuncu ve dört büyük kulüp geliyor. Halbuki milyonlarca genç ve 500 bini geçen spor emekçileri var. Ama herkes bu 40-50 kişi üzerinde bu işi organize ediyor. Medyada bir sürü spor programı yapılıyor. Hiç spor gerçeğinin tartışıldığını gördünüz mü? Sporcu, posası sıkılıp çöpe atılacak bir meta durumunda. Yapmamız gereken bu ortama müdahaledir.”

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..