Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '08

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Metin Özkaya'nın yüzünden, var mısın yok musun?

Metin Özkaya'nın yüzünden, var mısın yok musun?
 

Ne olduysa hep, sevgili dostumuz Milliyet Blog Yazarı Metin Özkaya yüzünden oldu. Hayatta seyretmeyeceğim bir formatı olan ve her geçen gün seyirci kitlesini iyiden iyiye artırmaya devam eden “Var mısın Yok musun?” adlı yarışma programına bakmadan akşam geçiremez hale geldim.


Önce, “<ı>acaba bizim Metin Bey, bu akşam yarışmacı olmuş mudur?” diyerekten bir selam verdiğim yarışmaya, sonrasında “<ı>dur bakalım Metin Bey, ne kadarlık bir kutu açacak?” ya da “<ı>belki bu akşam Milliyet Blog’dan falan söz eder” duygularıyla takılıp kalmaya başladım.


Bütün dileğim; Metin Bey Kardeşimiz bir an evvel yarışmacı olsun da, ben de, bana bile garip gelen bu durumumdan kurtulayım.


Yarışma, aslında hiçbir emek, birikim ve çabaya dayanmayan, tamamen şansa endeksli bir konseptten oluşuyor. Biraz da ihtimal hesapları, sezgi ve içgüdüsel değerlendirmelere.


Tabi bu değerlendirmelerimi yaparken, özellikle Sevgili Metin Özkaya’yı kırmak-üzmek kesinlikle en son isteyeceğim şey olur. Ben, kendisi için “Var mısın Yok musun” cu oldum, vallahi de, billahi de.


Metin Bey, pozitif düşünce ana başlığı altında çeşitli noktalardan duruma müdahale edilebileceğini düşünüyor ve yarışma esnasında da bunu şiddetle savunuyor. Yarışmanın en temel karakterlerinden biri olduğu tartışma götürmeyen bir gerçek.


Yarışmacılar, o akşam ki bölümde yarışan katılımcı için, en çok miktarda parayı kazanıp gitmesi adına ellerinden geleni yapıyorlar(?). Sezgilerini paylaşıyorlar, dua ediyorlar, iç seslerini dinlemeye çalışıyorlar, zaman zaman el ele tutuşuyor, kutu açılacağında yirmiden, ondan geriye doğru hep birlikte sayıyorlar.


Yine yarışmacı bayanlardan birinin anneannesi, neredeyse formatın bir parçası haline gelmiş. Her bölüm, sabit yerinde oturuyor ve akşamın yarışmacısına tüyolar veriyor. Sevimli mi sevimli bir ihtiyar. Acun Ilıcalı ve bankacı dahil olmak üzere tüm yarışmacıların ve ekibin anneannesi.


Evet, Sevgili Metin Özkaya. Bir an evvel seni de yarışırken görmek istiyorum. Ve artık seyretmemek o yarışmayı. İnanıyorum ki seni mutlu edecek miktarda bir ödülle kapatacaksın bu işi.


Ve benden de sana bir tüyo, adet olduğu üzere: Şu üç kutuya dikkat et: Üç, sekiz, on bir. Bunlardan herhangi birini kutun olarak seçersen, hiç düşünme kutuna git derim ben. Yok seçmezsen de, açtırmakta acele etme bence.


Ama yine de sen bilirsin tabi. Ben bu topa giremem kardeşim.


Nasıl, formatı ve raconu kapmışım değil mi?


Not: Yazı fotoğrafı www.televizyonforum.com adlı siteden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..