Metro’seksüel

Bizler ne kadar çırpınırsak çırpınalım ülkemizde taciz, tecavüz,çocuk istismarı, her tür şiddet ve cinayet ısrarla yerinde sayıyor ve sorunun temelindeki en büyük eksikliğin eğitim sistemimizdeki yanlış politikalar olduğu gerçeği ne denli  görmezden gelinirse gelinsin ben vurgulamaya ısrarla devam edeceğim. İnsanın doğası gereği ilkel benliğinin açlığını eğitimle terbiye etmezsen Özgecanlar hayatlarını, çocuklarımız kişiliklerini sapkın ve şiddete meyilli olarak kaybedeceklerdir. Siyasetin elini uzatmadığı yerin kalmadığı , insanları ayrıştırıp ötekeleştirmenin tavan olduğu bu dönemde rant yüzünden kesilmedik ağaç, tahrip edilmeyen tarih kalmamışken orta asyadan kalma alışıla geldik oba anlayışımızıda ne kadar çağ atlarsak atlayalım değişmemiş maşallah. “Otu çek, dibine bak” desek cuk oturur. Bulduğumuz yere beton döküyor yeni nesillere yeşil alan bırakmıyoruz. Kendi kendini sömüren kapitalist sistemin yapısına öyle alışmışız ki günü birlik hesaplarla çevremizi, kaynaklarımızı dünyamızı yok ettiğimizin farkında bile değiliz. Bu tahribi önlemenin en büyük çözümü çocuklarımızın eğitimidir. Dershanelere, Avm’lere sıkıştırdığımız çocuklarımızı sosyal etkinliklerinde destekleyip spor yapmalarını oyun oynamalarını sağlayalım ki değişimin öncülü olsunlar.  Keza;
“Oyun  çocuğun eğitiminde ve kişilik gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır.

Aynı zamanda çocuğun çevresi ile ilişki kurmasına, duygu  ve düşüncelerini yansıtmasına dil gelişimi ve bilişsel gelişimini destekleyici akabinde yardımcı olmaktadır.

Çocuğun gelişim ve eğitiminde oyunun önemi çok büyüktür. Çocuk

yaşamı için gerekli olan birçok davranış, bilgi ve becerileri oyun ortamında

öğrenmektedir.

Oyun çocuğun kendisini ifade etmesidir.

Oyun sonucu düşünülmedenyapılan hareketlerdir.

Oyun çocuğa hiç kimsenin öğretemeyeceği konuları kendi deneyimleri ile öğrenmesi yöntemidir.

Oyun çocuğun işidir.

Oyun bir uyumdur.

Oyun hayal ile gerçek arasında bir köprüdür.

Oyun bir sosyal kuruluştur.

Oyun, çocuğun iç dünyasını yansıtan bir aynadır.

Oyun, çocuğun kişiliğinin gelişimini sağlayan en ideal bir ortamdır.

Oyun, çocuğu yetişkin yaşamına hazırlayan son derece önemli biraraçtır.

Oyun, çocuğun sosyal ve ahlaki değerleri öğrendiği bir arenadır.

Çocuk için yaşamı öğrenme aracıolan oyun büyük öneme sahiptir.

Oyun oynarken çocuk mutlu olur.

Çocuğun büyümesi ve sağlıklı gelişmesi için beslenme, sevgi, bakım ne kadar gerekli ise

oyun da o kadar gereklidir.”ki kendini tanıyan, kendinin farkında olan çocuk

oyunlarındaki duygusal paylaşımlar, gelecekteki toplumun ruh

sağlığı açısından çok büyük önem taşımaktadır. Çocuk oyunda, mutluluk,

sevinç, acı, korku, kaygı, kin, nefret, sevgi, sevilmeme, bağımlılık, bağımsızlık,

aynlık gibi birçok duyguyu öğrenir.

    O yüzden sevgili anne ve babalar dünyanın en zor mesleği olan anne babalık göreviniz sırasında   çocuklarınızı yetişkin bireyler gibi giydirip makyaj yapmayın/yaptırmayın.
Çocuğunuzu çocuk gibi yaşına uygun hareket ettirin. Aksi takdirde çocuklarımız büyüyünce “Metro’seksüel’ olup ‘ev yapacaksan tuğladan kız alacaksan muğladan’ sözünü yanlış anlayıp Mayıs ayında Ankara kedileri gibi Metro tavanlarında kız avına çıkıyorlar.   
Oyunla kalın. Bilimle kalın.

Ağustos 2017