Mevcut ya da yaratılan hatta olmayan sorunlarla ortaya çıkan olgu, düşmanlık

Düşmanlık diye hayatın bir gerçeği var ama kimseler tarafından konuşulmuyor. İnsanlar sadece yaşanan düşmanlıkların hikâyesini anlatıyorlar. Ya kardeşim insanların yarısı birbiriyle düşman. Ben bu konuda ne bir kitap okudum, ne bir yazı; ne de bu konuda bir araştırma/çalışma yapıldığını duydum.

 

Toplumun en önemli konularından birisi  yazar, çizer, edebiyatçı, bilim adamı  tarafından hiç konu edilmiyor. “Niye düşmanlar? Düşmanlık kötü. Şu şunu şapmış vs” Yazılan konuşulan bu. Ya bir temellerine inin bakalım. Neymiş, neden oluyormuş; hani bir haklı yönü var mıymış? İnsanlar niye birbirleriyle düşman oluyorlarmış? 

 

Ben halkın içinde onların neden birbiriyle düşman gibi olduklarını gözlemlediğimde acı acı güldüm. O kadar ufak sorunlar ki. Tipinden gıcık kaptığı için düşman olan var. Ya tabii ki bu düşmanlıklar nedensiz değil. Ama nedenler düşmanlığı gerektirecek boyutta değil.

 

Tamam, bizim toplumumuzda herkes birbirine bir şey yapmış. Köyümüzde yedi hane var. Bu yedi kişinin yedisi de birbiriyle konuşmuyor. Ne olmuştur. Ya birinin ineği diğerinin bahçesine girmiştir. Sınır davası vardır. Armudunu taşlamıştır falan. Böyle abuk subuk nedenlerle bu köyün insanları senelerdir birbiriyle konuşmuyorlar.

 

Benim neden düşmanım yok, ya da hiç olmadı? Ben insan değil miyim? Niye bizim düşmanımız olmuyor. Önemli sorunlar dışında küçük meselelerle düşman olanların cahil olduklarını açıkça söyleyebiliriz. İneğin tarlama girdi diye düşman olunur mu ya! Nedir kardeşim zararın, al! Düşmanlığa neden olan önemli sorunların çözülmesi gerekir. Kerim Korkut düzenleri geldiğinde ülkenin tamamında kişiler arasındaki küsü, dargınlık, husumet, düşmanlık durumları 5 senelik süre içinde bütün Türkiye’de bir tane kalmayacak şekilde çözülecek.

 

İnsanların birbirine düşman olması ne demek ya. Ölümler oluyor bu nedenle. Toplumsal barış için bunun çözülmesi şart.