Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '14

 
Kategori
Deneme
 

Mevlana ile Şems

Şems ile Mevlana'nın hikayesinden bahsetmek istiyorum. Tarihi gerçekleri yazdığımı söylemeyi çok isterdim ama tarihçilerin bile bu konuda çok kesin konuşabileceğini zannetmiyorum ki ben doğruları yazdığımı iddia edeyim. Ben size sadece okuduklarımdan ve araştırdıklarımdan dökülenleri aktaracağım.

Şems aslında tam adı ile Şems'i Tebrizi aslında Tebrizin güneşi anlamına gelen bir isme sahip, hayatı boyunca gezen ve gezdiği ve gördüğü herşeyden anlamlar ve dersler çıkartan bir derviş ve bir sufi. Öyle bir sufi ki Allah'ı her gördüğü canlıda ve her yaratılanda gören ve herşeye değer veren bir insan. İlk felsefesi zaten yaratılanı Yaratan'dan ötürü sevmek. Zira her yaratılan şeyin ve kimsenin ne kadar kötü de olsa bir amacı vardır.

Rumi (Mevlana) ise inanılmaz bir öğrenci ve bir deha, öğretmenlerini daha sonra kendine öğrenci eden ve zamanın tüm ilim ve irfan kitaplarını yutmuş her konuda bilgi sahibi olmuş Allah yolunda okuyarak ne öğrenilebilecekse öğrenmeye çalışmış bir deha...

Not: Karşılaşmalarının hikayeleri çeşitli ama bence ezel dizisinde geçen hikaye genel hikayelere daha çok uyuyor, Elif şafak ve diğer yazarlardan da okumuş olsam da ona yer vereceğim.

Birgün Rumi evinde havuz başında düşüncelere dalmış olarak otururken birden karşısına garip bir derviş çıkar. Ve Rumi ye senin için zamanın en iyi din alimlerinden biri diyorlar der. Rumi ise tevazu gösterir daha iyilerden örnekler verir. Şems ısrar eder. Rumi ise muhabbetin koyulaşması üzerine meraklı olduğunu ve tüm kitapları okuduğunu ve bir arayış içinde olduğunu anlatır Şems'e 

Şems ise en önemli en değerli üç kitabını getirmesini söyler Rumi ye ve Rumi getirir yüzlerce yıllık el yazması kitaplarını. Şems sırayla kitapları havuza atar Rumi daha havuza atlayamadan kitaplar dağılmıştır bile. Rumi söyleyecek söz bulamazken Şems sessizliği bozar.

Aradığın şeyi kitaplarda bulamazsın der Rumi ye olsaydı zaten şimdiye kadar bulurdun.

Aradığın şeyi kalbinde arayacaksın ancak o zaman bulursun....

Hikayelere göre Rumi o zamandan sonra Şemsi hocası kabul etmiştir ve iki seneyi aşkın bir zaman Şems Rumi ye Hocalık yapmıştır. Taki öldürülene kadar. 

Şems'i Tebrizi yi kaybettikten sonra Mevlana Mesnevi'yi yazar. Rumi kendine Hamuş der yani Suskun

ve tüm dörtlükleri Bişrev ile başlar yani dinle.

Şems her yerde ve herşeyde Allah'ın görülebileceğini ve mucizelerinin her yerde olduğunu anlatır. İnsanın vicdanını, kalbini ve iç sesini dinlemesinin insanı doğruya ve güzelliğe götüreceğini anlatır. Kuran'ı Kerim insanlara yol gösterici olarak gönderilmiştir. Ancak yolu bulmak size kalmıştır.

Sözlerimi Ahmet Şerif İzgören den birkaç cümle ile bitireceğim. Yazılmış en önemli yönetim kitabını Luis Carol takma adıyla bir deha yazmıştır. Kitabın adı "Alice Harikalar Diyarında" masal kitabı olarak geçer ama değildir. En önemli kısmı şudur; Alice tavşanı takip eder ve bir yol ayrımına gelir karşısında iki kapı vardır. Tavşana döner ve sorar. Hangi kapıdan gitmeliyim. Tavşanın cevabı ise mükemmeldir.

Nereye gideceğini bilmiyorsan nereden gittiğinin bir önemi yoktur der.

Hepinize doğru yolu ve bu yolu bulmak için güç ve sabır diliyorum. 

 

  

 
Toplam blog
: 23
: 1421
Kayıt tarihi
: 23.11.08
 
 

1979 Bursa doğumluyum. Kocaeli Makine Mühendisliğinden mezun oldum.Çevre Müh. Yüksek Lisansımı ya..