Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '21

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Mevlana kebap sever miydi?

Mevlana'nın kebapla, Van’ın Mevlana ile ne ilgisi var? 

 

Asıl adı Muhammed Celaleddin-i Rumi olan Fars, Sünni Müslüman şair, fâkih, âlim, ilahiyatçı ve Sufi mutasavvıf Mevlana, Hicri takvime göre 604’de bugünün takvimi ile 30 Eylül 1207’de Afganistan’ın Belh şehrinde doğmuş Konya’da yaşayıp burada vefat etmiştir. 

Mevla'nın yaşadığı Konya’nın meşhur yemekleri arasında; Fırın Kebabı, Tirit Kebabı, Çebiç...Ünlü kebapçıları arasında Ehil Fırın Kebap, Kebapçı Dedeler olduğunu da biliyoruz ancak Mevla’nın kebap yediğini, kebaba  tutkun olup olmadığını bilmiyoruz.

Anne tarafı Van'ımızın Başkale ilçesinden, baba tarafı Elazığ'ın Kiğı ilçesinden Konya'ya göç etmiş olan merhum Sabri Halıcı’nın kızı, Mevlana'yı ve Mevleviliği dünyaya tanıtan, şair ve kültür adamı, Konya senatörlüğü yapan, 2017’de vefat eden Fevzi Halıcı’nın kız kardeşi, Türk mutfağı uzmanı, yiyecek hazırlama ve pişirme ustası, aynı zamanda Mevlevi mutfağını araştırıp tanıtan Dr. Nevin Halıcı, yıllar önce kendisiyle yapılan bir röportajda Mevlana’nın çok büyük bir gurme olduğunu söylüyordu. Fakat Mevla'nın kebap  yiyip yemediğinden söz etmemişti.  

Konya ile Van arasındaki yakınlığa gelince.

İki şehir arasında asırlar öncesine dayanan tarihsel yakınlık bulunmaktadır.Türk kökenli Vanlı ailelerinden birçoğunun kökeni Konya Karaman'a dayanır. Larende (Karman)  kayıtlarına göre Türk boylarından olan Karamanoğulları ile Osmanlı arasında 12. yüzyılda başlayan savaşlar, 15 yüzyıla kadar devam eder. Uzun süre Konya ve Karaman'da hüküm süren Karamanoğulları Osmanlılar arasında çıkan savaşlarda büyük bir yenilgiye uğrayınca 1417 yılında Memluklular, Timur ve Osmanlıların himayeleri altına girer. O sırada aslen Türk olan Şah İsmail büyük İran saltanatını kurmak isterken 1464 yılında bir takım Karamanlı Türk aşiretleri Osmanlı Devleti'ne isyan ederler. Bunun üzerine Rumi Mehmet Paşa büyük bir kuvvetle Karaman'a gelerek isyancılara zulmetmeye başlar. Rumi Mehmet Paşa'nın zulmüne dayanamayan bu bölgenin Türk aşiretleri o dönem Şah İsmail'in idaresinde bulunan Van'a ve havalisine göç etmek zorunda kalır.

Van'da 500 yıldır kök budak salmış Türk ailelerin birçoğu Karaman'dan Van'a göç eden bu neslin torunlarıdır. Öte taraftan 19. ve 20. yüzyılın başlarında Van'dan sürgün edilen Kürt kökenli bazı Vanlı aileler de günümüzde iş ve aile hayatını sürdürdükleri Konya Cihanbeyli, Yeniceoba, Kulu ilçeleri ve kent merkezini memleket edinmişledir.  

İki şehir arasındaki bir başka yakınlık şudur: Van valisi görevindeyken Kuva-yi Milliye yanlısı olmak suçlamasıyla Osmanlı İmparatorluğu Hükümeti tarafından 1919 Ağustos ayında görevden alınan son Osmanlı Meclisine Van milletvekili olarak katılan Haydar Vaner (Vali Haydar Bey) Konya ile Van'ın ortak değeridir.    

Meclisin 16 Mart 1920 günü İngiliz askerleri tarafından dağıtılması üzerine Anadolu'ya geçerek Kurtuluş Savaşına ve  Mustafa Kemal'in çağrısıyla 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında toplanan Sivas Kongresi'ne katılan Haydar Bey, 23 Nisan 1920 günü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde Van milletvekili olarak yer almıştır. Temmuz 1920'de Konya valisi olan Haydar Bey soyadı kanunundan sonra Vaner (Van erkeği/ eri) soyadını almıştır. Van ile Konya arasındaki tarihi yakınlık Cumhuriyet sonrası ekonomik ve sosyal alanlarda devam etmiştir.   

Komşu olduğu Bitlis, Hakkâri ve Erzurum  geleneksel evlerinin mimarisyle farklılık gösteren geleneksel Van evleri Orta Anadolu, özellikle de Konya Karaman ve çevresinin mimari yapısı ve teknik özelliklerini yansıtır.   

Esas konumuz olan Mevlana ile kebap, Van ile Mevlana ilişkisine gelince…

Ülkemizin her yöresinde kebap farklı şekilde yapılarak lezzetle yenilmektedir. Fakat Güney Doğu ve Doğu Anadolu bölgesinde et yemekleri arasında kebap oldukça önemli bir yere sahiptir. 

Diğer illere kıyasla Türkiye ’de küçükbaş (koyun) hayvancılığın merkezi olan Van’da et tüketimi  çok daha fazladır. Sofralarda yemek çeşidi nekadar zengin olursa olsun, etsiz yemek yemekten sayılmaz.  Hele bir de misafir varsa evin büyüğü  ev hanımına "Başka yemek yokmudur" diye sorar. Lokantalarda et yemekleri özellikle kebap, kuşabaşı, kavurma, döner en fazla tüketilen yemekler arasında ilk sırada yer alır. 

Van’da lezzetli zırhla kıyılmış kıyma kebabı yapan çok sayıda kebapçı mevcuttur. Şehrimizde son yıllarda ardı ardına açılan hepsi de iyi iş yapan kebapçı var. Şehrimizde zaman içinde kebapla isimi özdeşleşmiş esnaflar olmuştur. Örneğin Kebapçı Halil, Kebapçı Ali, Kebapçı Cemil vs…Türkiye’de lezzetli kebap yapılan şehirlerden biri Van’dır. Van'a yolu düşenlerin kebap yemelerini  öneririm. 

Ancak ne ilgisi varsa  şehrimizdeki kebapçılar iş yerlerine “ Mevlana” ismini veriyorlar!

Herkes gibi benimde uzun zamandır ilgimi çeken  garip durumu araştırınca Konya’da olmadığı kadar Mevlana isimli kebapçının Van ve ilçelerinde bulunduğunu gözlemledim.   

Bunlardan bazıları;  

Mevlana Kebap  

Yeni Mevlana Kebap  

Sultan Mevlana Kebap  

Mevlana Semazen Kebap   

Hacıbey Mevlana Kepap  

Öz Mevlana Kebap… 

Van’ın Konya ile tarihsel yakınlığını yukarıda özetlemeye çalıştım. Ama Mevlana ile kebabın, Van ile Mevlana'nın ilişkisine ait ne bir belge bulabildim, ne de tatmin edici yanıt alabildim.

Merakımı gidermek amacıyla Mevlana isimli bazı kebapçılara giderek “ Van’a has güzel zırh kebabı yapıyorsunuz, ama lokantanıza Mevlana ismini veriyorsunuz? Mevlana ile kebap, Van ile Mevlana arasında nasıl bir ilişki var ” diye sordum. Doğrusu açıklayıcı yanıt alamadım. Sanırım kendileride bilmiyor.

Yazımızın başlığındaki  “Mevla’nanın kebapla, Van’ın Mevlana ile ne ilgisi var?”  sorusunun yanıtı şöyledir:

Şehrimizde Mevlana ismiyle ilk açılan kebapçı müşterilerinden ilgi görünce, sonraki yıllarda açılan kebapçılar daha lezzetli kebap yaparak müşteri çekmek ve tanınmak yerine “ kopyala” kolaycılığıyla Mevlana ismine eklemler yaparak kullanmayı tercih ediyorlar.

Anlayacağınız Mevlana’nın kebapla, Van’ın Mevlana ile hiç bir ilgisi, bağı yoktur. İsmilendirme yakıştırmadan ibarettir. Bu isimlendirme  aynı zamanda toplumumuzun kültürel seviyesini yansıtan olgudur. 

Alim, sufi ve şair özelliklerine sahip olan Mevlana, Van'da kebapçılar tarafından isminin iş yerlerinde kullanıldığını görseydi muhtemelen, “  Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” veya “  Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir” sözlerini söylerdi.

 

    

  

  

 

 

 

 
Toplam blog
: 41
: 2320
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

Van'da doğdu. Anadol Üniveristesi Sosyal Bilimler, İşletme Fakültesi mezunu. Gazeteci,araştırmacı..