Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '08

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Mevlana Meditasyonu

Mevlana Meditasyonu
 

Meditasyona 4-5 yıl önce bir yoga salonunda başladım. İstediğim, ruhumu dinlendirmek, rahatlamak okuldan ve her şeyden soyutlanmaktı. Bir yıldan fazla yoga yaptım. Gerçekten yoga yaptıktan sonra eve dinlenmiş olarak geliyordum. Yoga bittikten sonra meditasyon yapıyorduk. Meditasyonda tek yaptığımız bağdaş kurup oturmak kuş seslerine ya da şehir gürültüsüne odaklanmaktı.


Sonraları Mevlana ile ilgili araştırmalar yaptım. Semanın ve meditasyonun evreni ve kendini anlamak için bir yol olduğunu kavramaya başladım. Güneş doğmadan kalkıp meditasyon yapmak bana inanılmaz huzur veriyordu. Dünya uyurken uyanık olmak sessizliğin içinde gezinmek farklı ve anlatamayacağım güzellikteydi.


Yaptığım meditasyon öncekilerden biraz farklıydı.


Bağdaş kurup oturuyor ve avuç içimi ayaklarımın altına koyuyordum. Başım hafif sağ tarafa yatık. Bu şekilde dakikalarca dışarıdan gelen bütün sesleri duymaya çalıyordum.

Daha sonra ellerimi dizlerimin üzerine çapraz olarak koyup bu defa bedenimden gelen sesleri, kanımın damarlardan akışını dinliyordum.


Bir kaç dakika bunu yaptıktan sonra (tabi bu isteğe bağlı saatlerce de yapılabilir) başımı yavaşça geniş daireler yaparak üç kez çevirip sonra da yine sağ tarafa doğru hafifçe büküyordum.


Sonrasında ellerimi havaya kaldırıp minik daireler çiziyor ve sabitleyip öylece dakikalarca dua eder pozisyonda kalıyordum.


Bir süre bu şekilde kaldıktan sonra ellerimi çapraz olarak omuzlarıma koyup başımı sağa yaslıyor küçük bir sallınım hareketi yapıyordum. Burada nefes almak çok önemliydi. Havayı burnumdan alıp ağzımdan veriyordum. Ciğerlerimi hava ile doldurup titreşim hareketine bir süre devam ediyordum. Bu meditasyonun son aşamasıydı.Daha sonra ayağa kalkıp bir kaç esneme hareketi yapıyor ve meditasyonu bitiriyordum.


Yaptığım her hareketin ayrı etkileri vardı. Ağırlık kaldırdığında kaslarımızı, bulmaca çözdüğünde beynimizi geliştirmek gibi meditasyondaki her harekette farklı bir duyuyu geliştiriyordu.


Meditasyonun beş duyumuzu ve belki de bilmediğimiz diğer alıcılarımızı geliştiren yöntemlerden biri olduğunu düşünüyorum. Vücudumuzun tamamı alıcı sinir hücreleriyle kaplıdır. Bu da tüm bedenimizle dışarıdan gelen uyarıları alabileceğimiz anlamına gelir. Bütün duyularımızı tam kapasiteyle çalıştırabilirsek var olan potansiyelimizi kullanmış oluruz. Evrenle bütünleşmek andan ayrı olduğumuz düşüncesini yok etmek, aynı frekansa geçip bedenimizin atomlarını evrenin atomlarının titreşimine uyumlamak bize onun kapılarını açacak ve ondaki harikalarla bizleri buluşturacaktır.

Uzayyolcusu

 
Toplam blog
: 16
: 3022
Kayıt tarihi
: 15.11.08
 
 

Evreni ve kendimi anlamaya, bilmediklerimi bilmeye, varlığımın sebebini bulmaya çalışıyorum. Yaşadık..