Meydan boş değil!

Kanunsa kanun!

Ne gerekirse yapacağız.

Tereddütlü yaklaşımlar artık masaya yumruk vurma şekline dönüştü.

En son gelişmeler planların uygulamaya geçildiğinin işareti.

Alevi derneklerini birbirine düşürmek .

Merkez bankasının İstanbula taşınması .

Ve nihayet başörtüsünün bir simge olduğunu itiraf etme cesareti ortaya çıktı.

Peki bu günlere nasıl gelindi?

İlk icraatları Avrupa birliği yanlısı görünerek batıya duyarsız olmadıkları mesajını vermek oldu.

Geçmişte dört eğilimi barındıran Özal modeli görüntüsüyle öne çıktılar.

Bu sayede bir çok kesimden oy aldılar.

Göreve geldikleri ilk andan itibaren beş yıl sonraki seçimlerin hesabına giriştiler.

Vatandaşlara yaptıkları düğün, nişan, taziye ziyaretleri iyi düşünülmüş taktiklerdi.

Gıda ve yakacak yardımları isabetli kararlardı.iktidarlarını garantiye aldılar.

Balık tutmayı değil balık yemeyi öğrettiler.

Türban Türk halkının % bir buçuğunun sorunu açıklaması yapılarak konu küçümsendi.

Sözde geride kalan % seksensekiz çoğunlukla çatışmanın yolunu açtılar.

İktidar sorhoşluğu etkisinden çıkamayarak tüm halkı kucaklama görevlerini unuttular.

Seçmenlerinin beyinlerine değil aş ihtiyaçlarına hizmet etmekle yeni bir yöntem ortaya çıktı.

Bundan böyle her seçim öncesi ve sonrası beklentiye girecek halkımız.

Yararlanacakları nimetler karşılığına düşüncelerini değiştirecekler!

Hatta kıyafetlerini..!

Avuçlar açılmış halde bekleyenler çoğalacak.

Taaaa ki bu gidişata dur diyecek bir babayiğit çıkana kadar!