Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Meydan mukabilinde inleyen feryatlar

Meydan mukabilinde inleyen feryatlar
 

Sosyolojinin sözcük anlamı T. D. K sözlüğünde Toplum Bilimi diye geçiyor. Toplum ise, "Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet" Yani ırk din dil sınıf farkı gözetmeksizin bir bütünü paylaşabilme, bir ulus olabilme ‘tema’sı, perspektifi gayet net ve de açık. Kısacası iş birliği ülküsünün dayanağı ‘Temel çıkarlarında’ yani asgari müşterekte mutabık kalabilmek.

Bir bireyin en büyük kazanımı ise ‘Ebeveynleri’ tarafından bu bilinçle "çağdaş ve medeni kriterler doğrultusunda" aşılanarak yetişebilmiş olmadır. Ancak bu sözü edilen kriterler objektiftir ve değişebilirliği de söz konusu değildir. Bireyin sağlıklı ve olumlu bir şekilde topluma entegre olabilme adaptasyonu ebeveynin benimsediği tutumda gizlidir.

Genel olarak oryantalist kültürün hiçbir işlevselliği bulunmayan kutuplaştırılmış irkiltici, ilkel metotların sarmalında ısrarcı bir şekilde kangrene dönüştürülmüş benlikler. Temel eğitimi haricinde özel olarak hikaye kitabı veyasında bir romanın tek sayfasını merak edipte açmamış olanlar, ufuk turuna heyecanla bakmamış olanlar, Teolojik açıdan ise Tanrının yaşam hakkı tanıdığı tüm varlıklardan biri olan "İNSAN" ı cins olarak ayıran, ırkçılaştıran, Tanrının ilk emri olan "OKU" ya ilk fırsatta sırtını dönüp "O" na ihanet eden, "İNSAN" ı birbirinden koparıp birine sınırsız özgürlük verip bir diğerini ise mümkün olan her ortamda zevk ve sefa babında kullanılabilir kılan; özüne ihanetli, sözüne ihanetli, çevresine ihanetli, inanılmış tüm değerlere ihanetli, düşünmeyen, konuşmayan "konuştuğu zamansa ya 'yani'si bol soslu cümleler kuran yada anca küfür etmeyi becerebilen", okumayan, hoyrat, sorgulamayan, sevgisiz, hissiz, mutsuz huzursuz ve de ilkel. Ancak en önemlisi "İLKELLİĞİ" ebeveyn tescilli. İlkel mağara müdavimleri evet ataerkiller, zamanın paşaları vakti zamanı geldiğinde ise olur elin maşaları, doğumundan ölümlerine kadar hiç vicdan azabı tatmadan, azaba teğet geçip, yitip giden benlikler. O güne gece çökmeden az önce tüm RİTÜEL TİRATLARA düşen hançer gölgesi tüm insanlığı ürpertirken, pipi kültürünün aymaz dalkavuk bezirganları, devşirdikleri çomarları kendilerinden görmediklerine beddua edercesine küfür ederek tekrar tekrar saldılar. Yıllar öncesinde ilkelliğini kabul edip hayata yeni bir başlangıç yapan arınmışlar, irkildiler, şuursuz bir travma kapladı tüm benliklerini, oracıkta titrediler. İnsanlığı kaybolmuş, tanrıya dönecek yüzü kalmamışçasına çaresiz ve de yapayalnız. İnsan olup da insan olarak kalabilmenin ayaklar altına alınmış faturasını gördüler, kana bulanmıştı. Bayrakları, oracıkta "kanlı" ellerin ucunda, ATA nın sözü ise titrer o hayali zifirin hoyratlığında, üst baş devşirilir kalıcı bir akıldışılığı hapsetmek için o karelere ve dişler 32 tekmili birden hazırdır törene. İnsanın inzivadaki kızağa çekilmiş vicdanı tepkisizdir bu gelişmeye. Çomarın şekeri hazırdır gene, yalanarak yutar şekeri tüm pişkinliğiyle, vatan kurtarılmıştır bir kere...

 
Toplam blog
: 40
: 1069
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

İzmirli'yim. Felsefe mezunuyum. İlgi alanlarım Felsefe, edebiyat, sosyoloji, tarih, toplum ve kültü..