MHP'de olağan üstü kongre çabaları

MHP, parti tüzüğü gereği bu yıl yapılması gereken “kongre hazırlıklarını” tamamlayarak, takvime bağlamış, nisan ayında başlayan ilçe kongrelerini temmuz sonuna kadar, il kongrelerini ise eylül sonuna kadar bitireceğini açıklanmıştır.

Parti yönetimi genel merkez olağan kongresinin de ekim ya da kasım ayında yapacağını tüm teşkilatlarına iletmiş, bu bilgiyi de kamuoyuyla paylaşmıştır.

Buraya kadar size verdiğim bilgiler gayet normal ve rutin bilgiler. Normal olmayan ise MHP Genel Merkezinin bu programının işlemesine rağmen, Genel Merkeze “muhalif bir grup” tarafından yürütülen “olağanüstü kongre” talebidir.

MHP eski Bayındırlık Bakanı Koray Aydın “parti tüzüğü” gereği genel merkez delegelerinin 360 tanesinin imzasını alarak “olağan üstü kongre talebini” MHP genel merkezine iletmiştir.

MHP ‘de “tam da olağan kongre takvimi” işlerken eski bakanın olağanüstü kongre talebi ve cabası MHP camiasından “pek de destek almamış” bir hareket olarak görülmektedir.

Parti genel merkezi Koray Aydın’ın olağan üstü kongre talebini inceleyerek sonuçta bu talebin “haklı gerekçelere dayanmadığı, zaten partide olağan kongre takviminin işlediği” gerekçesiyle reddedildiğini açıklamıştır.

MHP genel merkezinin ret gerekçelerinden bir önemlisi ise “verilen imza sahiplerinin birçoğunun üst kurul üyeliklerinin bulunmadığı, bu nedenle de parti tüzüğü gereği olağan üstü kongre talebi için yeterli olan sayıya ulaşılamadığı" açıklanması ise Koray Aydın ve ekibinin tepkisine neden olmuştur.

MHP genel merkezi ayrıca delege olmadıkları halde imza veren şahıslar hakkında da yargıya başvuracaklarını açıklamaları ise karşı tarafı epey “sinirlendirmişe “benzemektedir.

Genel Merkezin ret kararının gerekçelerinin doğru olmadığını söyleyen Koray Aydın’da “yargıya” gideceğini açıklaması MHP de gerilim yaratmıştır.

Türkiye’nin en eski ve kurumsal bir partisi olan, ilkeli, disiplinli yapısıyla da takdir toplayan MHP deki bu gereksiz ve yersiz tartışmalara girilmesine, suları bulandırmaya çalışmaya gerek var mıydı?

MHP bugüne kadar yürüttüğü “seviyeli politikalarla” Türk halkının her zaman güven kaynağı ve umudu olmuş bir partimiz.

MHP dış politikalarda hep ülke menfaatlerini gözetmiş, ülke bütünlüğü ve üniter yapının, cumhuriyet Türkiye’sinin “korunma kollanmasında” büyük hassasiyetler göstermiş, Genel başkanları Dr Devlet Bahçeli’nin önderliğinde de “geleceğe umutla bakan” bir parti konumundadır.

Her siyasi partide olduğu gibi, MHP içersinde de “mevcut yönetimin politikalarını beğenmeyen, Ülkücü hareketin partisin bu MHP olmadığını” iddia edenlerin olması da gayet normaldir.

Ancak Parti yönetimine talip olmanın yolunun ise Genel Merkez tarafından Olağan kongre takviminin yürüdüğü bir anda “illa da olağanüstü kongre” diye dayatmanın da bir anlamı ve mantığı yoktur.

Koray Aydın ve arkadaşlarının bu talepleri “pek de şık” olmamıştır.

Genel merkezin yönetimini ve politikalarını beğenmeye bilirsiniz. Mevcut yönetimin de yetersiz olduğunu iddia edebilirsiniz. Sizi kimse de “niye böyle düşünüyor sunuz” diye de sizi suçlayamaz. İddialarınızda haklı da olabilirsiniz. Genel başkanlığa aday olmanızda “demokrasi kuralları” içersinde gayet normal, hatta “cesurca” bir hareket olarak da değerlendirilebilir.

Ancak Koray Aydın kanımca bu taleplerinde birçok hata yapmıştır.

Parti zaten normal kongre dönemine girmişken ve seçim takvimi işlerken olağan üstü kongre talebiyle harekete geçmesi “zamansız ve yersiz bir çıkış” olarak değerlendirilmiştir.

MHP de takvim işlemektedir. Devlet Bahçeli ve yönetimini beğenmeyenler ve “biz bu partiyi daha iyi yönetiriz” diyenler kasımda yapılacak olağan kongrede aday olarak delegenin karşısına çıkmalıdır.

MHP de “suları bulandırmaya ve gereksiz çıkışlar yapmaya kimsenin hakkı yoktur, zira “iktidarın alternatifi olan ve gelecekte Türk milletinin umudu olan bir partimize de bu yakışmaktadır.

Sonsuzluk (Osman Özeker)