MHP desteği varken AKP özgürlükçü anayasa için acele etmelidir!...

Israrla yazıyor ve söylüyoruz: 12 Eylül Askeri darbe ürünü olan ve bu güne kadar bazı maddeleri paket paket yapılıp değiştirilmiş Anayasamız yeniden “Özgürlükçü”, “Sivil” ve “Demokrat” ilkelere uygun olarak bütünüyle değiştirilmelidir!…

AKP yaklaşık bir yıl önce ikinci dönem iktidarına ve aldığı oy oranına güvenerek buna cesaret göstererek önemli bir adım attı…

Bu doğru adımını topluma mal etmek yerine gizli kapaklı ve dar çevrede atmaya kalkınca bu süreci eline yüzüne bulaştırdı. Bunda elbette yeni Anayasa ile çıkarları zedelenen, devlet içindeki güçlerini kaybedeceğini anlayan çevrelerin belden aşağı vuruşları ve AKP’yi tam da bu dönemde garip bir Kapatma Davası ile baş başa bırakılması etkili oldu. Nitekim Kapatılmaktan bir oyla kurtulunca AKP’nin yetkili şahısları Anayasayı tümden değiştirme hedeflerini askıya aldıklarını, yargı Reformu ve demokrasi paketi adı altında kısmi değişiklikler yapacaklarını söylemeye başladılar. Bu da gösteriyor ki kapatma davası hedefine ulaşmış olup “Düzen” korunmuş olacak…

Ben her konuda olduğu gibi bu konuda da lafı eğip bükmenin Türkiye’mize vakit kaybettirdiğine inanıyorum.

Mevcut Anayasamız mutlaka değiştirilmeli ve devletimiz bütün kurum ve kuruluşlarıyla “demokratik devlet” haline dönüştürülmelidir!

Ülkemizin yaşadığı sıkıntı, ayrışma ve kavganın sebebinin mevcut yapımızdan, yani mevcut düzenden kaynaklandığına inanıyorum.Nitekim iktidarlar değişse de zaman geçse de yaşadığımız sorunlar, tartışma konularımız hep aynı kalıyor. Sürekli kendimizi tekrar eden aynı yerde patinaj yapan, aynı filmi tekrar tekrar seyretmekten artık vazgeçmemiz yani düzeni değiştirmemiz gerekiyor.

Kaldı ki Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlet olarak ilan edildikten sonra geriye kalan madde ve yasalarda bu ilanın gereğinin yerine getirilmemis ve mevcut düzenin demokratikleştirilmemesi hepimizi sıkıntıya sokan büyük bir çelişkidir, tanımlanır.

MHP geçtiğimiz gün “70 milletvekilleriyle Anayasa değişikliğine hazırız” diyerek kapatma davası sonucunda içine sürüklendiği tedirginlikten kurtularak bir yıl önceki cesaret ve kararlığına yeniden kavuşmasını sağlayacak bir açılım yapması sevindirici, alkışlanacak ve önemli bir gelişmedir.

Anayasa değişikliğine Mecliste temsilcileri olan DTP, BBP ve ÖDP’nin de destekleyeceği açık.

12 Eylül Anayasa’sını yani mevcut düzeni savunan sadece CHP kaldı…

Oy oranlarıyla konuşursak Anayasa değişikliğini destekleyen seçmen kitlesi %80leri buluyor. Üstelik Anayasa Mahkemesi kapatma kararını açıklarken uyarı ve talepte bulunmuş “Zor durumdayız Anayasayı değiştirin” diye adeta yalvarmıştı…

Bu durumda AKP’ye seslenmek gerekiyor ”Öyleyse ne duruyorsun Anayasayı değiştirsene”

AKP’nin bir yıldır yaşadığı sürecin etkisiyle biraz ürkmesi normal.Ama ürkeklik kalıcı olursa gelecek günler AKP’nin sistem tarafından sürekli ve artarak devam eden bir sıkıştırma sürecini getirecektir.

Başörtüsü düzenlemesinde ağzı yanan AKP, MHP’den gelen bu desteği “acaba bir tuzak mıdır?” diyerek cevapsız bıraktığı takdirde “samimiyetsizlik”le suçlanmasına yol açabilir. Çünkü Anayasa değişikliğini hazırlayan ve ülke gündemine getiren AKP iktidarıdır. Şimdi hazır MHP desteği de varken hazırladıkları Anayasa’nın arkasında durmalıdırlar.

AKP geçtiğimiz Yasama yılında yaptığı usul hatasının getirdiği sıkıntıları görerek bu dönemde yeni Anayasa yapımını toplumun geniş kesimlerine mal ederek, sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri sürecin içine katarak yepyeni bir Anayasa yapma becerisini gerçekleştirmelidir.

AKP’nin tek başına iktidar olacak oy desteğine ulaşmasının sebebi “düzene/ statükoya alternatif” olması, “yeni ve farklı bir yaşam” vaat etmesi olduğu unutulmamalıdır.

TBMM içinde ve dışında bu kadar büyük destek varken bu iklim heba edilmemeli ve Özgürlükçü, Demokrat Anayasa bir gün bile geciktirilmeden yürürlüğe girmelidir.

Anayasa değişikliği konusunda MHP’nin yaptığı çağrı ve desteği alkışlıyor ve AKP’ye “Durmak ve ürkmek yok.. Yeni Anayasa için yola devam” diyorum.