Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '11

 
Kategori
Güncel
 

MHP’nin işi “tamam”, peki sıra kimde?

MHP’nin işi “tamam”, peki sıra kimde?
 

Birileri MHP’siz bir meclis için özel strateji uyguluyor. 

Bunu gerçekleştirmek adına son bir ay içinde MHP’ye karşı akla gelmedik “entrikalar” yapılıyor. 

Bu “entrikaların” başarılı olduğunu görmek insanın kanını donduruyor. 

Sonuçta “meçhul” seks kasetlerinin internette yayınlanmasıyla, MHP’nin üst yönetimi siyasetten uzaklaştırıldı. 

Kasetlerle hedeflenen amaçlardan biri de hiç kuşkusuz Genel Başkan Devlet Bahçeli’dir. 

Peki, kimler neden MHP’yi hedef seçiyor ya da ciddi miktarda oy kaybetmesini istiyor? 

MHP’nin içinde olamayacağı bir TBMM kimlerin işine yarayacaktır? 

“Milliyetçilik” tasfiye edilmesi gereken çok kötü bir siyasal inanç ise, neden her parti özellikle seçim dönemlerinde bu akıma sarılmaya ihtiyaç gösteriyor? 

Elbette bu sorular artırılabilir. 

AKP ve Başbakan Erdoğan muhtemelen iktidar olamayacağını hissettiğinden, tabanından sıkça oy aldığı MHP’ye gözlerini yeniden dikmişti. 

Çünkü Anayasa değişikliklerinin referandumu sırasında eski ülkücüleri de kullanarak MHP tabanından hatırı sayılır bir oy koparılmış, bu oyların da etkisiyle hükümet %58’lik bir başarıyla moral bulmuştu. 

Madem MHP tabanına oynamak böyle kolay ve getirisi de iyi ise, 12 Haziran Seçimleri’nde de aynı yöntem uygulanabilirdi. 

Ancak bu kez MHP’nin oylarını almakla her şey yoluna girmeyecek gibi görünüyor. 

Çünkü oyu azalsa da çoğalsa da MHP’nin üstlendiği görev yani “Türk milliyetçiliği” toplumun vicdanında özel bir yere sahip.. 

Bu siyasal akım dikkate alınmadan uygulanacak her önemli ulusal proje duvara toslama riskini taşımaktadır. 

Yani önümüzdeki “yeni” Türkiye’nin “yeni” anayasası ve “yeni” idari tasarımı “Türk milliyetçiliği” dışarıda bırakılarak başarılı olabilir mi? 

Başbakan Erdoğan görüntüler internet üzerinden yayınlanınca, siyasi yarar uğruna bu olayı istismar etmeyi tercih etti. 

Kasetlerle vurulan MHP’nin durumundan açıkça yararlanma, onu bir kez de alanlardan vurma yoluna gitti. 

Başbakan hem kültürümüze aykırı olarak “düşene vurdu” hem de illegal örgütlerin hazırladığı bu tip komplolara bir tür “lojistik” sağlamış oldu. 

Anlaşılan Başbakan seçimde kaybetme korkusunun etkisine öylesine kapılmış ki, çıtasını komplocuların operasyonlarından “yağ çıkarmanın” hesabına kadar düşürdü. 

Ama ne olduysa 3 gün önce internette göstere göstere yayınlanan kasetten sonra oldu. 

Görüntülerden sonra MHP’nin tepe adamlarından bazıları siyaseten oyun dışına çıkarıldı ama kaset depremi başka kafaları da karıştırdı. 

Kasetlerdeki seks görüntülerinin kişisel olmayıp, genel ahlakı ilgilendirdiğini savunan Başbakan Erdoğan, bu son görüntülerden sonra birden bire değişti. 

Başbakan ya bazı akıllı adamların uyarısıyla nasıl bir siyasal çizgiye girdiğini fark etti. 

Ya da “kasetçilerin” ellerinde hükümetin bazı bakanlarının ve milletvekillerinin de görüntüleri olduğu iddiası ciddiye alındı. 

Belki de önceleri bazı amatörlerce, siyasi rakiplerce çekildiği sanılan gizli filmlerin birinci sınıf hafiyelerce ve özenle hazırlandığı gerçeğine ulaşıldı. 

Bunların yerli mi yabancı mı olduğu henüz netlik kazanmış değil. 

Eğer bazı odaklar çektiği gizli filmler ile önce CHP’yi, ardından MHP’yi hizaya getirebiliyorsa sırada AKP’nin, BDP’nin olmadığını kim söyleyebilir? 

AKP’nin erkek milletvekilleri içinde özel yaşamı karışık , “harama uçkur çözen” kişilerin bulunmadığını kim iddia edebilir? 

Koca Türkiye’de siyasi partiler seks kasetleriyle saha dışına atılabiliyorsa bunca yıllık demokrasimize yazık oluyor demektir. 

Demokrasilerde partileri halktan başka hiçbir kesim hizaya getirmemelidir. 

Bu nedenle MHP’yi hedef seçen komplocu çetenin ivedilikle açığa çıkarılması ve ardından seçimlere gidilmesi şarttır. 

Aksi halde devletin istihbarat dâhil bütün olanaklarına sahip AKP, bu komplonun sorumlusu sayılacaktır. 

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..