Michael Schumacher’in dönüşü

Artık 2009 yılının son günlerini yaşarken, bu yıl spor alanında meydana gelen en önemli olaylardan birisi kuşkusuz Michael Schumacher’in ilan edilen geri dönüşü oldu. Yaşayan efsanenin, yaşamaktan ziyade tekrar Formula 1 pistlerinde yarışacak olması, bu sporun tutkunları için bir rüyanın gerçekleşmesi gibi bir şey aslında.

Schumacher, önümüzdeki sezon Mercedes GP takımıyla birlikte pistlere geri dönüyor. Bu durum Schumacher’i kırmızılar içindeki Ferrari takımıyla özdeşleştirenler için bir hayal kırıklığı olsa da, aslında Mercedes GP takımının yapısını inceleyince ortada çok da şaşılacak bir durum olmadığı anlaşılıyor.

Mercedes GP, geçtiğimiz sezon hem pilotlar, hem de takımlar klansmanlarında şampiyonluğa ulaşan Brawn GP takımının Mercedes tarafından satın alınmasıyla bu yıl kuruldu ve 2010 yılı ilk sezonu olacak.

Bu sözleşmenin imzalanması bakımından Schumacher’in milliyeti ile Alman devi Mercedes arasında bir bağlantı kurmak tabii ki mümkün. Ancak, Schumacher’i Mercedes GP aracının koltuğuna oturtan aslında çok daha başka bir etken. Bu da Mercedes GP takımının başında Ross Brawn’ın bulunması.

Kimdi Ross Brawn? Brawn, Schumacher’in Formula 1 kariyerinde Benetton takımından beri birlikte çalıştığı teknik sorumlu. Schumacher, Benetton’da iki dünya şampiyonluğu elde ettikten sonra, uzun yıllardır şampiyonluğa hasret Ferrari’ye, Brawn ile birlikte gitmişti. Bu ikilinin Ferrari’deki performansı ise malum. Schumacher için üst üste beş dünya şampiyonluğu ve F1 tarihinde kırılmamış hiçbir rekor kalmaması.

Bütün bunlar bir yana, modern zamanlarda tam yedi şampiyonluk kazanarak erişilmesi çok güç bir başarıya ulaşan Schumacher’i yeniden Formula 1’de yarışırken izlemek çok keyifli olacak. Bu sporla biraz ilgilenen taraflı tarafsız herkes, onun gibisinin gelmediğini ve gelmeyeceğini teslim eder.

Başka pilotlar takımları ve kullandıkları otomobiller iyiyse şampiyon olabilirken, Schumacher’in gittiği takımları ve kullandığı otomobilleri geliştirmesi ve onları şampiyonluğa taşıması, onun motor sporlarındaki dahiyane başarısının en büyük göstergesi.

Bu geri dönüş Formula 1’e olan ilgiyi de muhakkak önemli ölçüde katlayacak. En azından, o gittiğinden beri Formula 1’de artık hiçbir şeyin eskisi gibi heyecanlı olmadığını düşünen ben gibilerin, yeniden ekran başına kilitleneceği kesin.

O yarıştığı zamanlarda efsaneye canlı şahit olmamız bizim şansımızdı. Şimdi bu şansı yakalayamayanlara ikinci bir fırsat sunuyor büyük şampiyon. Mutlaka değerlendirilmeli.