Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '14

 
Kategori
Heykel / Seramik
 

Michaela Möller ile "Cam"a dair...

 
Dünyanın en önemli cam boncuk sanatçısı Michaela Möller, 22 Nisan-29 Nisan tarihleri arasında İstanbul'a geliyor.
 
Emaylar, murriniler, altın varaklar, içi boş cam boncuk yerleştirmeleri, boru çubuklar, alevle parlatma, kazıma… Bunlar Michaela Möller'le Boncuk Atölyesi'nde bizi bekleyen tekniklerden bazıları... Cam Ocağı Vakfı'nda düzenlenecek atölye öncesinde kendisiyle cam sanatına dair keyifli bir söyleşi yaptık. 
 
 
Cam sanatı  ile tanışmanız nasıl oldu? 
 
Doğrusunu söylemek gerekirse çocukluğumdan beri çizim yapıyordum ve büyük babam  ahşapla çalışıyordu. Lisedeyken hocalarımdan birini  Cam pencere için tasarım yaparken izlemiştim bu beni çok etkiledi  ve 3 yıllık cam okuluna başvurdum. Çek Cumhuriyetiyle yıkanen ilişkisi olan Almanyadaki okulda  cam sanatıyla ilgili her türlü   temel zanaat’e sahip  eğitimi almış oldum. Mezuniyetimin ardından 3 sene İsviçrede çalışıp Aachen, Almanya da Sanat ve Zanaat Academisine girmeye karar verdim. Bu zamanda kullandığım malzemede kendi sesimi buldum .
 
Cam sanatını diğer sanatlarla karşılaştırsak… Neler söylemek istersiniz?
 
Benim için camın cazibesi ışık ve kırılganlık, güneş ışığı ve renklerden gelmektedir. Çok uzun yıllar camlarla ilgili çalışmış olmama rağmen halen sonsuz ihtimalleri kazıdığımı ve bana cazip gelen yeni şeyler keşfettiğime inanıyorum. Başka hiçbir malzemede bunu yaşamadım. Ancak çalıştığım malzeme ile karşı karşıya gelen bir sanatçı olarak sık sık kendime soruyorum: “Bu cama uygulanmalı mı?” Ve şimdiye kadar cevabım genel de “evet-başka yolu yok” olmuştur. Çok basit.
 
 
Dünyada cam sanatı ne durumda? En çok hangi ülkelerde bu sanata yeterli ilgi gösteriliyor?  
 
Almanya’nın cam sanatı değil de Zanaat ve cam malzemesi anlamında çok  geniş geleneklere sahip. Fakat bu endüstrinin azalmasıyla beraber  cam sanat olarak yükselmeye başlamakta. Bu işaretleri Koblenz Universite’sinde görebiliyoruz. Aynı yükselişin işaretlerini Bohemya, Çek Cumhuryeti  ve Murano , İtalya’da   Zanaat’ın  Sanata aşkıyla  görebiliyoruz.Amerika da ise  bu iş ön planda diyebiliriz büyük bir markete sahipler.Kuzey Avurpa Ülkelerinin de bahsi geçilmeli Finlandiya Danimarka .Bir de küçük bir Ülke olmasına rağmen Sanata karşı büyük aşkı olan Hollanda...
 
Peki ya Türkiye’de durum nasıl?
 
Birkaç yıldır Türkiye’ye gelmedim ve orada nelerin değiştiğini görmek ve arkadaşlarımla görüşmek için heyecanlanıyorum. Önceleri cam sanatının nasıl geliştiğini görmek mükemmeldi. Geleneksel teknikler ve tasarımlar yeni ve modern dünyaya dönüşme konusunda büyük adınlar atmıştır. Ve Türk cam sanatçılarının camdaki eşsiz sesi dünya genelinde kabul görmektedir. Cam fırını ve Bay Yılmaz’ın bu konuda büyük bir etkisi olmuştur. Uluslararası cam dünyasının Türkiye’ye getirilmesi ve sanatın büyümesi ve gelişmesi onların en büyük arzularıdır ve diğer üniversiteler üzerinde de çok etkileri olmuştur.  Cam sanatına başlayıp ta birkaç yıl içinde SOFA Chicago veya Frauneau Almanya’da çalışmalarını sergileyen birçok sanatçı görüyorum. Başarılarından gurur duyabilirler ve özel okul olarak ekonomik olarak zor zamanlarda bunu yapmanın zor olduğunu biliyoruz. Böyle devam edin.
 
 
Peki neler yapıyırsunuz bu sanata dair? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz cam ile uğraşırken? 
İlk olarak gezmeyi ve ders vermeyi çok seviyorum. Cam   Başka atölyelerde çalışmamı ve sanatımı  gösterip   yapmayı sevdiğim şeyleri  birleştiriyor. Cam Dünyası aslında  küçük bi kasabada   çabukcak arkadakaşlarınızla tanışmak gibi.Lasvegas’ta bi casinoya vitray çalışması yaparken, İsviçrede eski bir kadetralin penceresini restore ederek  ya da İstanbulda şalimonun başına oturıp boncuk yapmayı göstererek hayatımı çok daha fazla zenginleştiriyorum. sağlık,özgürlük,arkadaşlık güzel yemek ve eğlenceli çalışma  daha başka ne istersiniz ki?
 
Yakın zamanda Türkiye'de bir atölyeniz var? Bizi neler bekliyor?  
 
Salimö ile çalışmada ve boncuk yapımı öğretim tekniğim biraz farklı,sadece uygulama yapıp düzgün boncuk yapmayı göstererek  öğrencilerimin  daha yaratıcı olacağı düşüncesine inanmıyorum. Onun yerine  boncuk yapımının  yanında   ’kozmik bahçe’ ve’ Çöp Kraliçesi için yüzük yapımı ’  gibi ilginç   yaratıcı temalar üzerine çalışacağız.   Bu 8 yoğun çalışma günü içerisinde    Öğrencilerin kendi Fikirlerini   yüzeye çıkarmarında ona yol gösterecek  bir yardımcı gibi  görüyorum kendimi. Ve bunların hepsi 8 yoğun çalışma gününde gerçekleşecek. Eğer atölye çalışmasına gelemiyorsanız, Mutlaka  çalışma sonu sergimize gelmeniz gerekiyor
 
Toplam blog
: 48
: 160
Kayıt tarihi
: 25.10.14
 
 

Tiyatro, Müzik, Plastik Sanatlar, Sinema sever, Gezip, görmek anlatmak, fotoğraflamak ister, Şehi..