- Kategori
- Eğitim
Mide-beyin, beş lira - yirmibeş lira
Bir yerden mi okudum, biri mi anlattı,gerçek mi öykü mü ? Emin değilim ama sıkça anlatığım bir hikaye vardır. Yıllar önce eğitimci bir bilim adamı bir dizi eğitim ve seminer vermek için İstanbul'a gelir. Gözleri çok iyi görmeyen bu bilim adamını şoför hava alanından alır. Hoca şoföre "Beni bu şehrin en işlek caddesine götür" der. Şoför denileni yapar. Caddenin başında hoca " Caddenin sonuna kadar sür ve lokantaları say " der. Şoför denileni yaparak caddenin sonuna varır. Hoca " Şimdi geri dön ve bu sefer de caddede ki kitapçıları say " der. Şoför yine denileni yapar.Hoca bakmış lokanta sayısı kitapçı sayısından ciddi şekilde fazla. Şoföre son kez seslenir ve " Evladım bunlar midesini beyinlerinden çok düşünüyor. Sen beni hava alanına geri götür."der.
Dediğim gibi bu gerçek midir? Öykü müdür? bilmiyorum ama geçen gün bir öğretmen arkadaşın anlattığı olaydan sonra yukarıdaki vakaya hak verdim.
Öğretmen arkadaş okulda öğrencilerine örnek olmak için koridora bir koltuk bir sehpa koyarak muhtelif zamanlarda, (genellikle de teneffüslerde) orada oturup kitap okuyormuş. Bir gün, öğrencilerin bu köşeye ve kitaplara ilgi duyup duymadığını anlamak için kitaplardan birinin içine beş lira koymuş. Ertesi gün öğrenciler " Hocam kitaplarınızdan birinin içinde beş lira var " diyince arkadaş amacına ulaşmanın keyfi ile " Kitap için ayıraç alacaktım. Kırtasiyeci beş lira isteyince bende beş lirayı ayıraç yaptım." diye espiri yapmış.
Bir kaç gün sonra yine kitap okumak için oturduğunda beş liranın yok olduğunu görmüş. Akşam sohbet ederken olayı anlattı. Ben olaya üzüleceğini düşünürken arkadaşın üzüldüğü yeri duyunca şaşırıp kaldım.Arkadaş olayı anlattıktan sonra dedi ki:" Para beş lira kitap yirmibeş lira. Arkadaş madem alacaksın yirmibeş liralık kitabı alsana."
Ben de yüzüne bakıp gülümseyerek hocam" Çok şaşırma biz midesini beyninde n daha çok düşünen bir milletmişiz." dedim.